4.

2.4K 235 35
                                    

jeon jungkook:
saat gecenin on ikisi.
yine düşüncelerimin içinde, yüreğimin en derinindesiniz.
ama bu sefer bir farklılık oldu, rüyalarıma da hükmettiniz bay kim.
o yüzden öyle bahtiyarım ki, içim içime sığmıyor bir türlü.

saatlerdir tavanımla bakışıyor, rüyamı unutmamak için sahneleri sürekli aklımda canlı tutmaya çalışıyorum.
hayallerimi bir tek rüyalarımda mümkün kılıyorum.
size de anlatmak isterim bu düşü.

her yerin çayırlık olduğu bir yerde, oldukça yaşlı olan çam ağacının gölgesinde uzanıyoruz ikimiz de.
siz kucağıma yerleşmişsiniz iyice, keyfiniz bir hayli yerinde.
elinizde tuttuğunuz kitabı bana okumakla uğraşırken ben arada bir sizin dikkatinizi dağıtarak okumanızı bölmeye çalışıyorum çünkü ilginizi istiyor, gözlerinize denk gelmeyi arzuluyorum.
ama siz çok zekisiniz elbette, oyunumu anlıyorsunuz ve bana aldanmadan okumaya devam ediyor arada bir de o güzel kıkırdamlarınızın dudaklarınızdan dökülmesine izin veriyorsunuz.

öylece dalıyorum gülümsemenize.
kitabı okurken büzülen dudaklarınız, kıvırcık sarı saçlarınız ve sürekli büyüyüp küçülen gözlerinize bakmaktan alıkoyamıyorum kendimi.
siz öyle güzelsiniz ki, bu dünyada bir benzerinizin olma ihtimali yok, bundan eminim bay kim.
kelimelerim yetersiz kalıyor güzelliğinizi tarif ederken, birçok erkeğin aksine siz hem güzel hem yakışıklısınız.

rüyanın sonrasında ne oluyor biliyor musunuz?
dinleyerek huzur bulduğum sesiniz kesiliyor bir anda.
kitabınızı okumayı son buldurmuşsunuz, dalgınlığım sebebiyle biraz geç fark ediyorum.
küçük bir tebessümle papatyalardan yaptığım tacı ipeksi sarı tutamlarınıza yerleştiriyorum.

gözlerinizin içi gülüyor adetâ, öyle güzel bakıyorsunuz ki bana kafamın içinde yüzlerce kez döndürmek istiyorum bu görüntüyü.
sizi düşüncelerime hapsetmek, orada hep benimle kalmanızı diliyorum içten içe.
o an kavrıyorum bay kim ben gerçekleri.
rüyamda bile yanınızda olmama rağmen size özlem duyuyorum, dokunmaya kıyamıyorum eşi benzeri olmayan o güzel esmer teninize.

bu çok farklı bir boyut, anlatabiliyor muyum?
kokunuz çimlere sinmiş, bunu fark ettiğim gibi gözlerim dolu dolu oluyor ama sadece mutluluktan.
cenette gibiyim sanki.
bir süre sonra yerden destek alarak kucağımdan kalkıyor, yüzünüzü bana çevirerek bedenime yakınlaşıyorsunuz.
göz bebeklerim şaşkınlıkla büyüdüğü sırada size bakmayı sürdürüyorum.
aramızdaki mesafe gittikçe azalıyor ve yutkunmadan edemiyorum.

ben ki, sizinle göz göze gelmeye bile cürret edemeyen vasat bir gençken nasıl olurdu da şimdi dokunuşlarınıza boyun eğerdim?
akla hayale sığmazdı bu gerçek.
sığmadı da zaten, meraklanmayın.
rüyamda bile o kadar düşünceliydiniz ki gerildiğimi fark edip sadece burunlarımızı birbirine temas ettirdiniz, sonra da "korkularınız sizi bataklığa sürükler bay jeon." dediniz sanki etrafımızda biri varmış da bizi duyarmış gibi fısıldarcasına.

titredim bay kim.
titreyerek uyandım uykumdan.
hâlâ kendimde değilim, etkisinden çıkamıyorum bu tutukluluğun.
ben bugün de sizi,
her şeyinizle seviyorum,
bay kim.

yüreğimin derin sızısı:
fikriniz ve zikriniz çok yanlış düşünceleri kaleme alıyor.
vazgeçin.
bay jeon.

(görüldü)

bu çok yanlış, bay jeon.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin