bu çok yanlış, bay jeon.

14.

jeon jungkook:
bay kim,
eve gelince yazmamı istemiştiniz.
geldim,
meraklanmayın.

yüreğimin derin sızısı:
sizi bırakacaktık hani?
arkadaş olduğumuzu düşünüyorum.

jeon jungkook:
evet, öyle.
alışkanlık oldu kusuruma bakma.
sana taehyung mu diyeceğim şimdi?
düz ismin?
hyung demem mi gerekir yoksa?

yüreğimin derin sızısı:
içinden nasıl geliyorsa öyle diyebilirsin jungkook.
gerçekten,
hiç önemi yok.
rahat ol yeterli.

jeon jungkook:
tamam öyleyse.
taehyung diyeceğim haberin olsun.
ismini sürekli kendi kendime sayıklardım,
söylemesi nasıl acaba diye.
şimdi gerçekten de söyleyebiliyor olmak,
heyecanlandırdı beni.

yüreğimin derin sızısı:
sürekli konuşan kişilere göre aramızdaki ciddiyet biraz fazlaydı.
ayrıca eve varmış olman rahatlattı beni.
kötü görünüyordun.
dediğin gibi hastalığından dolayıysa bu halsizlik,
birkaç gün istirahat et muhakkak.

jeon jungkook:
fena kapmışım bu sefer hastalığı.
durmadan ateşleniyorum.
idare ederim ama
beni düşünme.

yüreğimin derin sızısı:
annen veya baban sana bakıyor değil mi?

jeon jungkook:
pek sayılmaz.
tekim evde bir hafta.
jeju'ya gittiler.

yüreğimin derin sızısı:
zor yürüyordun.
nasıl bakacaksın kendine?
daha da kötüleşirsin.
eminim yiyecek bir şey bile yoktur evde.

jeon jungkook:
taehyung,
iyilik meleği olduğun için bana yardım etmeye çalışıyorsun ama hiç gerek yok gerçekten.
zahmet etme,
ben hallederim bir şekilde.
ilk seferim değil.

yüreğimin derin sızısı:
iyilik melekliğiyle alakası yok.
kendine bakabilecek kadar iyi olduğunu sezmiş olsaydım üstelemezdim ama öyle olmadığı oldukça belliydi.
çizgi romanları zor taşıyordun kollarının arasında.
hiç gelmeseydin keşke.

jeon jungkook:
şu an yatıyorum ve iyiyim inan bana.
biraz düzelince de kalkar kendime bir şeyler pişiririm.

(görüldü)

jeon jungkook:
ilk kez gece yarısından önce konuşuyoruz.
böylesi de güzelmiş,
bana kalsa seninle her dakika konuşurum.
ruhumun sancılarını dinginleştiriyorsun.

yüreğimin derin sızısı:
bırak şimdi beni konuşmayı.
bana bakmaktan kendine bakmaz olmuşsun jungkook.

jeon jungkook:
benim şikayetim yok.

yüreğimin derin sızısı:
bir de eğleniyorsun benimle.

jeon jungkook:
şakalarımı seviyorsun,
sonsuza dek sana şaka yapabilirim bu yüzden.

yüreğimin derin sızısı:
sen yine de öncelik olarak yataktan çıkmamaya bak lütfen.
ailen dönene dek durumun kötüleşmesin.
bir şeye ihtiyacın olursa çekinme.
evlerimiz yakın.
gelirim kolayca.

jeon jungkook:
çok tatlısın.
sana iltifat edemeden duramama hastalığına yakalandım galiba bir de.

yüreğimin derin sızısı:
iflah olmazsın gerçekten.
en son ne zaman yemek yedin?