21.

959 153 64
                                    

yüreğimin derin sızısı:
neden dün gece beni sevdiğini söylemedin?
yazmanı bekliyorum iki gündür|
hiçbir şey yazmadın|
beni görmeye gelmedin|
kapımda beklemedin|
asılı çiçeklerin yoktu|

(görüldü)

yüreğimin derin sızısı:
jungkook,
lütfen böyle yapma.

(görüldü)

yüreğimin derin sızısı:
özür dilerim|
çok özür dilerim|
konuşmayacak mısın benimle?
çekip gittin,
bakmadın bile yüzüme.

(görüldü)

yüreğimin derin sızısı:
jungkook,
sildin mi beni?
bitti mi arkadaşlığımız?
ne istemeye hakkım var onu bile bilmiyorum inan fakat
tek bir dilek hakkım olsaydı

taehyung yazıyor

jungkook:
keşke umutlanmasaydım|
keşke senden hiçbir şey beklemeseydim|
keşke seni böylesine sahiplenmeseydim|
nasıl bırakacağım başka kollara seni taehyung|
neden beni böylesine hırpalıyorsun|
ben seni sevmekten başka hiçbir şey yapmıyorum oysa|

jungkook:
üzgünüm ama bir dilek hakkın yok bu sefer taehyung.

yüreğimin derin sızısı:
jungkook.
çok eğleniyorduk,
aldığın her şey bende kaldı.
çarşının ortasında öylece kalakaldım.
gitmeni hiç beklemiyordum.

jungkook:
ben de bir kız arkadaşın olduğu gerçeğini öğrenmeyi hiç beklemiyordum.

(görüldü)

jungkook:
senden hiçbir açıklama beklemiyorum.
bir şeyler konuşmak da istemiyorum.
sadece beni kendi halimde bırak,
lütfen.

taehyung:
tanrım|
sevmiyorum onu|
istemiyorum|
geleceğini bilmiyordum.
sadece seninle olacaktık.
oraya o amaçla geldim.

jungkook:
önemli mi?

taehyung yazıyor

jungkook:
üzgünüm
ve artık seninle hislerimi paylaşmamaya karar verdim.
olgun bir adam olarak bana saygı duyacağını düşünüyorum.
ya da en azından anlayacağını?
çok mu şey bekliyorum?

taehyung:
yani,
bir daha benimle konuşmayacak mısın?
görüşmeyecek miyiz?

jungkook:
nasıl dayanacağım|
tanrım nefes bile alamıyorum ağlamaktan|
benim olacağına inandığıma inanamıyorum|
aptalın tekiyim|
evet.

taehyung:
nasıl dayanacağım|
neden bok gibi hissediyorum|
sana zarar mı veriyorum?
varlığım,
rahatsız olmana mı neden oluyor?

jungkook:
taehyung,
uzatmayalım.
sana delicesine aşık olduğumu biliyorsun,
uğruna yazdığım yüzlerce sayfalık şiirleri çarşıda ellerine bırakırken yaşadığım hislerin yoğunluğu hiç de gizlenilecek boyutta değildi.

gözlerine yalnızken,
birkaç saniyeden fazla bile bakamıyorum
ve sen hepsine şahit oluyorsun,
oldun.
yan yana yürürken parmaklarımız kaç defa birbirine narince sürtüyor onu bile sayıyorum.
sayıyordum.

her şeyimle sana vermiştim kendimi.
gözüm hiçbir şeyi görmüyorken,
seni görmek için bütün gemileri yakmış haldeydim.
sana sorumluluk yükleyemem,
bendendi bunların hepsi.
sen hep o çemberin dışındaydın.

sana demiştim sınırımı bilmem diye.
bilemedim de,
duvara tosladım ama sorun yok.
hallederim, inan.
bir anda bitmez hiçbir şey.
bitmesi için zorlamayacağım da merak etme.
bitmeyeceğini biliyorum çünkü.
ancak en azından gerisinde durmam gereken o sınırı hatırlamış oldum.

senin dediğin gibi,
müzelerde değerli parçalara saldırılmasın diye tetikte bekleyen güvenlikler oluyor.
biraz geç fark ettim varlıklarını.
bana ait olmayan güzel şeyleri arzulamak haddime değil.
hızlı gittim lâkin duracağım.
rahat olabilirsin.

taehyung:
iğrenç hissediyorum|
iki gündür sana yazmayan kafamı yok etmek istiyorum|
üzüntüden harap oldun kesin|
sana nasıl bunu yapabildim|
vedalaşmayacak mıyız|
ne demeliyim bilmiyorum.

jungkook:
taehyung,
biraz bile hatrım varsa
hiçbir şey deme lütfen.

(görüldü)

jungkook:
şimdi bile özlüyorum seni|
ölümden beter bu aşk|
teşekkür ederim.

taehyung yazıyor

jungkook:
ben bugün de,
sizi her şeyinizle seviyorum.
bay kim.

(görüldü)

bu çok yanlış, bay jeon.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin