24.

995 155 30
                                    

taehyung:
bir daha sakın bana bu korkuyu yaşatma.
bok gibi misin?
gel bana jungkook.
tanrı aşkına.
gelemiyorsan söyle ben gelirim.
o lanet sahilde saatlerce susup kitap okuyalım.
ya da hiçbir şey yapmadan kum taneleri içinden taşları ayıklayalım.

olmadı kaç yine evime.
camdan, bacadan.
nereden olursa gel bana.
yeter ki seni böyle ölü gibi görmeyeyim.
biraz olsun seviyorsan beni,
lütfen.
yalvarıyorum, düzel.

çökmüşsün jungkook.
haftalardır cesaret edemedim yüzünü görmeye.
dayanamadım geldim|
bugün gördüğüm kişi sen miydin emin olamadım bile.
göz altların mosmor,
kasların erimiş.
sağlıksız duruyorsun.
iyiyim demiştin ancak berbat haldesin.

ne yapmalıyız?
ne yapmak istersin?
her şey daha da çözülemez bir hâl alıyor.
seni görmek istiyorum,
daha yakından.
caddeden geçerken değil.
ya da karşı sokaktan açık camını izlerken değil|

sahile gel.
gece.
bekleyeceğim.

jungkook:
nasıl|
kaldıramam seni tekrar görmeyi|
özlemin buna kıyasla daha çekilebilir|
yanındayken uzak olmaktansa bu daha iyi|
görüşmek istemiyorum.

taehyung:
ben istiyorum.
vedalarını değil,
seni istiyorum.
seninle saatlerce konuşmak,
eğlenmek istiyorum.
iki ay zulüm gibiydi.
ve böyle devam etmemeli.
anlıyor musun,
jungkook?

jungkook:
diğer türlü de devam edemez.
biliyorsun.

taehyung:
bir kız arkadaşım yok.

(görüldü)

taehyung:
hoşlandığım, sevdiğim bir kadın yok.
hayatımda yer alsın diye çırpındığım biri de yok.
senin dışında.
görmüyor musun nasıl uğraşıyorum seninle bir araya gelebilmek için.
iki dakikalık sohbetin uğruna gösterdiğim çabayı görmezden gelemezsin jungkook.

jungkook:
ne demek kız arkadaşın yok?
o kızla bir ilişkin vardı,
buna eminim taehyung.

taehyung:
yok.
olamaz.
istemiyorum.

jungkook:
sevmedin mi onu?

taehyung:
sevmedim jungkook.

jungkook:
niye çıktın öyleyse?

taehyung:
korktum|
farklı hissettirdi yaşanan her şey|
kafam karıştı|
kim olduğumu unuttum|
sonra vicdanım sırtıma yük bindi|
boşluktayım ama bunların hiçbir önemi yok|
gel işte jungkook|
sadece vakit geçirelim|
hoş duruyordu.

jungkook:
yoksa kafan mı karıştı taehyung|
olabilir mi bu|
etkilenmiştin o gün filmden|
ama bilmiyorum|
sadece anın ateşli olmasından kaynaklı bir dürtüdür belki|
ne düşünmeliyim|
neler hissediyorsun şu an?
genel olarak.

taehyung:
kendime yabancı?
yalnız,
mutsuz ve yorgun.
peki ya sen?

jungkook:
içine kapanık,
biraz da ümitsiz.
neden haftalardır gitmiyorsun kiliseye?

(görüldü)

jungkook:
biliyorum gitmediğini,
taehyung.
biz konuşuyorken de aksatmaya başlamıştın.
hiç kaçırmazdın.
her pazar mutlaka giderdin.
ne oldu?

taehyung:
gidemiyorum|
bilmiyorum, yoğunum.
kafam çok dolu.
boşladım biraz mecbur.

jungkook:
bir sıkıntın varsa bana anlatabilirsin,
biliyorsun değil mi?

taehyung:
sen kendine deva ol önce.

jungkook:
sana da deva olurum.
yeter ki iste.
beni görmüşsün ama ben seni haftalardır görmüyorum.
eksikliğin sol yanıma oturuyor.

taehyung:
sen gelene kadar bekleyeceğim sahilde.

jungkook:
kötüsün|
belli ki bir derdin var|
bebeğim seni ne üzüyor|
o güzel suratını ne düşürüyor|
ya gelmezsem?

taehyung:
kumların üstünde uyuyakalırım,
sonra dalgalar alır götürür beni uzaklara.
daha çok özlem çekersin.

jungkook:
zaafımla beni tehdit etmen hiç etik değil.

taehyung:
demiştim.
melek değilim.

jungkook:
öyleyse kovuluruz ikimiz de cenetten.
olmaz mı?

taehyung:
kaderimizi acıya boğmaya ne lüzum var?

jungkook:
beraber olduğumuz tek yol o.
ben sana böyle tutkuyla bağlıyken,
aşkım her zaman yasaklı olacak.

taehyung:
gel,
jungkook.

jungkook:
endişelendirme beni.
bir şey mi oldu taehyung?

taehyung:
hayır.
sadece gelmeni istiyorum.
beraber dalgaların sesini dinleyelim.
belki müzik dinleriz sonra.
bana attığın klasik parçaların olduğu o playlist çok güzeldi.
yokluğunda dinledim hep.
ilaç gibi geldi bedenime.

jungkook:
taehyung,
iyi ki gelmişsin bu dünyaya.
filmlerden çıkmışçasına bir mükemmelik var üstünde.
asla sırıtmıyor,
öyle güzel taşıyorsun ki.

nahifliğin donakalmama sebep oluyor.
seni saatlerce izlemek istiyorum.
tanrım,
bunu o kadar çok istiyorum ki.
hiçbir şey yapmasak da
o sahilde seni izlerim sabaha dek.
gıkım çıkmaz.

bakışlarımdaki yoğun sevgi ürkütür mü seni?
ürkütmesin.
alış bana,
lütfen alış taehyung.
hisset yüreğimin eriyişini.

taehyung:
senden gelen bir şeyin beni ürkütme olasılığı yok.
beni, benden daha çok düşünüyorsun çünkü.

jungkook:
kaçacak mısın benden?

taehyung:
nasıl?

jungkook:
sahile geldiğimde,
yanına oturduğumda
ve ilk defa korkusuzca gözlerinin tam içine baktığımda,
kaçacak mısın benden?

taehyung:
hayır,
kaçmayacağım.

jungkook:
pekâlâ.
eminim üstüne bir şey almamışsındır.
ceket alıp geliyorum.
bekle.

taehyung:
almamıştım|
soğuk|
bekliyorum.

(görüldü)

taehyung:
acele etme.
uzun zamandır bekliyorum zaten seni.
alışkınım.

(görüldü)

bu çok yanlış, bay jeon.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin