25. Bölüm

242 29 35
                                    

İyi akşamlar. Çok geç oldu, çok yorgunum ama bölüm atmak zorundaydım. Çok fazla bölüm atamayacağım muhtemelen.  😌

İyi okumalar dilerim.💚

***

"Be-ben şey diyecektim. Sa-sana... Ben."

***

Tzuyu cümlelerinin ortasında aklına dolan düşüncelerle savaşıyor bu yüzden tamamlayamıyordu onları. Sana'nın gözlerine bakmak zihnindeki her şeyin üstesinden gelir gibi geliyordu ama bir şey, sadece tek bir şey Sana'nın gözlerinden fazlaydı.

Tzuyu ona bir şansları olup olmayacağını sormak istemişti fakat Minji'nin varlığını hatırladığında cümlesini devam ettiremedi. Derin nefesler almaya çalışarak sakinleşmeye çalıştı ama bu da onu bir öksürük krizine sokmuştu. Sana onun sırtını yavaşça okşarken endişeyle yüzüne bakıyordu şimdi. Maskeye uzanmış oksijen desteği için hazır hale getirmişti ama Tzuyu kısa ve sık nefeslerle kendini yavaş yavaş toparladı ve elini hafifçe kaldırıp gerek olmadığını işaret etti.

Tzuyu kendine gelirken odanın kapısı hafifçe tıklanmıştı. Sana ve Tzuyu kapıya baktığında en önde Nayeon'u gördüler. Ardından içeriye Jeongyeon, Jihyo, Dahyun, Mina ve en son Chaeyoung girmişti. Chaeyoung gözlerini yatağın herhangi bir noktasında tutuyor ve asla Tzuyu'ye bakmıyordu. Tzuyu gözlerini ondan çekti, en azından baskı altında hissetmeyecekti böylece. Bakışları ona gülümseyen Nayeon'a döndü. Tzuyu'de ona gülümsemişti hemen ardından konuşmaya başladılar. Tzuyu'nin iyi olup olmadığını sordular. Tzuyu onlara bitkin bir sesle de olsa cevap vermişti. Sesinin normal çıkmasını sağlayamıyordu bir türlü. Ne kadar güçlü olmaya çalışırsa çalışsın çok güçsüz hissediyordu.

Jeongyeon, Jihyo, Nayeon ve Dahyun yatağın sağ çaprazında ayakta durmuş, Tzuyu ile konuşup ona gülümserken Chaeyoung ve Mina hiç konuşmuyordu. Tzuyu içlerinden tek bir kişiye bakamamıştı, Mina'ya...

Mina'ya bakmaya korkuyordu. Onun çok endişelendiğini, çok kızdığını biliyordu. Yatağın ayak ucunda, Tzuyu'nin tam karşısındaydı ve kızgın bakışları en başından beri Tzuyu'nin üzerindeydi ama Tzu asla ona bakmıyordu. Göz ucuyla kollarını göğsünde kavuşturmuş halde beklediğini görüyordu sadece. Sana hala sol tarafında dururken Chaeyoung, Mina ve Sana'nın ortasında, Tzuyu'nin sol çaprazındaydı.

Kızlar bir süre sonra sessizleştiğinde Tzuyu gözlerini Mina'ya çevirdi. O kadar öfkeliydi ki... Tzuyu zorlukla yutkundu, nefesinin yine daralmaya başladığını hissediyordu. Sanki o oksijen maskesine şimdi ihtiyacı vardı. Mina ile yaşadığı zamanlarda birbirlerine arkadaş olmanın dışında Mina ona bir anne gibi de olmuştu. Kendine her zaman besleyici yiyecekler hazırlar ve düzenli beslenirdi ve Tzuyu'yi de buna zorlardı. Tzuyu ona minnettardı ve bu bakışları daha önce de görmüştü. Fakülteyi bitirip bir an önce hayaline kavuşmak için çok çabaladığı o zamanlar uykusuz kalır, bazen yemek yemezdi. Mina bunu fark ettiğinde ona her zaman böyle bakardı. Öfkeli ve azar dolu bir anne bakışıyla... Ama bu seferki daha kötü görünüyordu.

Mina ile gözleri buluşur buluşmaz oda Mina'nın azarlayıcı sesiyle dolmuştu.

"Bu kadar aptalca davranabildiğine inanamıyorum Chou Tzuyu! Bunu nasıl yaparsın!"

Kızlar şaşkınca Mina'ya baktılar. Başından beri gözlerini kimseye dikmemiş olan Chaeyoung bile.

Tzuyu biraz ürkmüştü ve kızarmaya başladığını hissetti. Sana boğazını temizleyip diğerlerine,

"Hadi biz içeri geçelim." dedi. Kızlar sessizce odadan hızlı adımlarla çıkarken içeride sadece Mina, Tzuyu ve Sana kalmıştı. Sana kapıya ilerledi ancak kapıyı kapatmadan önce Mina'ya seslendi.

My Dr. Bubble🚑🩺💗✅️SaTzu(gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin