19

2.3K 128 13
                                    

3K 😍

nil öztürk

"bence dondurma yememeliyiz." diye mırıldandım. aksel çoktan dondurma sırasına girmişti. "ne?" şaşkınca bana bakıyordu. "diyorum ki, bence bu havada dondurma yememeliyiz." o ise elini 'amaaan' diye sallayarak "nolcak be?" dedi ve siparişimizi verdi.

bana da almıştı. aksel dondurmaları aldıktan sonra cüzdanımı çıkarıp, "ne kadar?" diye sordum. o ise gayet ciddi bir tavırla kaşlarını çatıp "ne borcu?" diye sordu. "dondurma parası hani??" dedim ben de. "of nil bir dondurma ısmarlamışım bunu da çok görme." dedi.

tamam ya.

"gel şu masalara oturalım." dedi ve elimden tutup beni çekiştirdi.

elimden tuttu.

ellerimiz hala birbirine kenetlenmişti.

sakin ol nil. şu an gerçek hayattasın, hayal evreninde değil. sakin ol.

masanın önüne geldiğimizde o da ellerimize baktı.

keşke bugün mavi yerine bordo oje sürseydim.

elimi çekip "hadi." diye mırıldandım.

bu temas BAYA gereksizdi.

aksel benim sadece arkadaşımdı. belki de arkadaşım bile değildi ama bilmiyorum.

aksel okulun popüler çocuğuydu. ben ise okulun görünmez kızı.

aksel'e karşı bir ilgi duymam saçma olurdu. boş yere kendime aşk acısı çektirirdim.

ki ben daha önce hiç aşık olmamıştım. düşüncelerimi aksel'in sesi böldü.

"ee naber?" dedi dondurmasını yerken. "iyi, senden?" dedim.

ikimiz bir araya gelince konuşma hep tıkanıyordu. "iyi." dedi.

ben normalde de konuşkan birisi değildim ama aksel'le olduğum zaman ekstra konuşasım gelmiyordu.

"sınavlar nasıl geçti?"

"iyi."

bugün ayrı bi konu ilerlemiyordu.


lan cidden ilerlemiyor
16.11.23'

her gece|texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin