Borç

03

"A-anladım " dedim ağlayarak annemin ölümünden sonra babam beni dövüyordu ondan kurtulmak için her yolu denedim fakat o beni para makinası olarak görüyordu ve beni kaybetmek istemiyordu sonuçta kim altın yumurtlayan tavuğu kesmek isterdi ki ondan nefret ediyorum fakat karan'ı hiç tanımıyordum bana ne yapacağı hakkında bir fikrim yoktu gözlerim ağlamaktan şişmişti göz kapaklarım ağırlaştı ve karanlığa gömülmek ister gibi kapandı.

KARAN'DAN

Buse yi gördüğüm anda çok şaşırmıştım ben 1 saat öncesine kadar onu araştırması için adamlarıma emir vermiştim onu ilk restorant'da görmüştüm iş yemeği için asistanım'ın ayarladığı restoranda giriş yapmıştım açıkçası söylemek gerekirse farklı ve güzel bir yerdi kapıdan içeri girer girmez  görevli kişi masamı gösterdi geçip oturdum karşı şirket geç kalmıştı sinirliydim o esnada naif büyüleyici bir ses duydum " hoşgeldiniz efendim bir şey istermisiniz" kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı ne oluyordu bana sesin olduğu yöne kafamı çevirdim kafası eğik elinde bir not defteri ve kalemi ile bekleyen bir kız birşeyler dememi bekliyordu "sade kahve" istemiştim not alıyordu ki bir arkadaşı "buse neredesin 6 numaralı masaya bak" diyince kafasını kaldırdı ve "tamam" dedi gözleri çok güzeldi hiç bıkmadan saatlerce izleyebilirim hele ki sesi ömrüm boyunca ses etmeden dinlerdim her kelimesi kalbime işliyordu ben ona dalmışken gitmeye başladı gitmesini istemiyordum ancak o yüzüme bile bakmamıştı çok ağır başlı bir kızdı resmen ona tutulmuştum sağ kolum emre ye onu araştırması için yanıma çağırdım ve " buraya sipariş almak için gelen kızı araştır herşeyini bilmek istiyorum 1 saatin var" dedim emre kafasını olumlu anlamda salladı ve " tabiki abi başka emrin varmı " dedi "hayır" dedim ve uzaklaştı işte onu bugün onu ilk orda görmüştüm arabada sürekli ağlıyordu kıyamıyordum ona çok narin ve kırılgan bir yapısı vardı lanet olsun ağladığı için gözleri kıpkırmızı olmuştu gözleri taşan bir deniz gibi hiç dinmiyordu bir süre sonra omzumda uyuyakaldı saçlarını okşayarak kokusunu içime çektim tarifi benzersiz bir kokuydu o kadar güzeldi ki kelimeler yanında kifayetsizdi yarım saat sonra araba durdu ve villaya geldik

Buse de uyanmıştı gözleri önce nerede olduğunu anlamaya çalışmıştı sonra gözleri bende durdu ve hareleri yine dolu dolu olmuştu ağlamasından nefret ediyorum minik bedenini kucağıma alarak onu onun için hazırlattığım odaya getirdim ve yatağa yatırdım uyuyana kadar başında bekledim ve o uyuyunca kendi odama gittim duş alıp şirkete geçtim buse için birini görevlendirdim kendini aç bırakmasını istemiyordum zaten zayıftı küçük bedeni aklıma gelince kollarım onu istedi hiçbir şey yapmadan farkında olmadan beni kendine bağlıyordu çok seviyordum onu tarifi benzersiz.

BUSE'DEN

Gözlerim açılmak istemiyordu fakat biraz zorlayınca etrafıma baktım bir odadaydım.

Sade ve güzeldi yatakta oturur hale geldim ve 5 6 dakika sonra kapı çaldı "buyrun" diyerek içeri gelmesini bekledim 40 45 yaşları arasında bir kadın odaya elinde tepsiyle girdi ve birşey isteyip istemediğimi sordu "hayır"
diyerek cevap verdim ve gitti ve kapıyı kilitledi iştahım yoktu zaten yatakta cenin pozisyonunu alarak ağlamaya başladım arkadaşlarımı annemin mezarını Kaan ı özlemiştim ne kadar ağladığımı bilmiyorum kapının kilidi açıldı pozisyonumu değiştirmedim ağlamaya devam ettim kokusundan karan olduğu belliydi orman ve deniz karışımı bir kokusu vardı ferah ferah yanıma gelerek beni kaldırdı ve gözyaşlarımı sildi bir süre sonra ağlamam durmuştu o ise elindeki yemek tepsisini kucağıma koyarak yememi bekledi canım istemediği için yemedim karan ise yemiyeceğimi anlamış gibi kaşığı çorbaya daldırarak dudaklarıma götürdü gözlerine bakarak kafamı olumsuz anlamda salladım "zaten zayıfsın yemeğini ye ve beni sinirlendirme" dedi ondan korkuyordum mecburen yedim bana tüm yemekleri zorla yedirdi itiraz edeceğim sırada ağzıma kaşık sokuyordu böyle böyle ağlaya ağlaya bütün tepsiyi bana yedirdi karan tepsiyi kenara alarak beni kucağına alarak odanın içindeki iki kapıdan birine girdi burası banyo'ydu beni küvete koydu " istemiyorum beni rahat bırak artık" dedim o ise bu sözlerim üzerine öfkeli gözlerle bana baktı ve "sana karşı olabildiğince iyi davranmaya çalışıyorum sen ise beni delirtmek için sürekli çaba sarf ediyorsun" dedi bende " banyo falan yapmak istemiyorum yüzünü görmek istemiyorum" dedim daha da sinirlendi ve "eğer o Kaan denen şerefsizi öldürme mi istemiyorsan sus ve beni sinirlendirme" dedi gerçekten net ve kararlı sesiyle ürktüm ağlamaya başlamıştım bile kafamı eğmiştim o ise yanıma gelerek göz yaşlarımı sildi ve ellerini body in eteklerinden kaldırarak üstümden çıkardı beni ayağa kaldırarak pantolon'umuda çıkarttı suyu ayarladı ve  küvete birkaç şey döktü ve köpükler oluşmaya başladı ben köpüklerle oynarken o ise beni izliyordu üstündeki tişört ü çıkararak küvete girdi beni kucağına alıp kokumu içine çekti kalkmaya çalıştım fakat o kadar güçlü idi ki sadece çırpınıyordum bı süre sonra pes ederek kafamı göğsüne yasladım bir süre sonra birkaç düğmeye basarak bütün su gitti ayağa kalkarak şampuan alarak önce benim saçlarımı yıkadı sanra başka bir şampuan la kendi saçlarını yıkadı ve ikimizide duruladı bana dolaptan beyaz bir bornoz alarak bana giydirdi kuşağımı bağladı anlıma öpücük kondurarak beni odaya gönderdi yatağın üstüne oturdum yaklaşık 10 dakika sonra belinde siyah bir havluyla geldi üstünde bir şey yoktu gözlerimi yere indirdim gülerek yanıma geldi ve beni kucağına aldı odadaki diğer kapıya girdi giyinme odasıydı çok büyük ve güzel di  bana dolaptan şortlu pijama takımı çıkardı ve odadan çıktı bana verdiklerini puf un üzerine koydum ve siyah bir iç çamaşırı takımı giydim üzerime sonra da şortlu pijama takımını üzerime giydim ve giyinme odasından çıktım yorgundum ve uyumak istiyordum birkaç dakika sonra karan altında bir eşofman la geldi ve benim yanıma yatağa girdi kollarını belime dolayarak kafamı göğsüne çekti yorgun olduğum için umursamadım kaçacaktım bu evden zaten ve gözlerimi karanlığa teslim ettim.

Arkadaşlar yazım hatası olabilir oylayıp yorum yaparsanız sevinirim.🥰🥰