Şirkete girmiştik içerisi siyah ve Gold renginin uyumu içersinde dekore edilmişti karan belimden tutup beni kendine yasladı ben asansör e biniceğimizi sanarkan o beni başka bir asansör e yönlendirdi " neden diğerine gitmedik " dedim " burası bana özel " dedi " karan bu tuşların hepsine bassak nolur " dedim , gülerek " her katta durur ve insanları alır" dedi kafamı salladım " karan burası kaç katlı peki " dedim " 28 yavrum " dedi şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum ki asansör açıldı ve biz bir odaya girdik oda kocamandı karan alnımı öptü ve koltuğuna oturdu bende etrafı dolaşmaya başladım odanın içersinde iki kapı vardı birisi Lavabo ydu ama diğeri kilitliydi hemen karan a baktım dikkatli bir şekilde işiyle ilgileniyordu vazgeçip koltuğa oturdum ama gözüm hala o kapıdaydı en sonunda dayanamayıp " karan o kapı neden kilitli içerisinde ne var " dedim bana baktı sonra o kilitli kapıya baktı " önemli şeyler var tıpkı senin gibi yavrum" dedi " içeri girebilir miyim peki " dedim " başka bir zaman " dedi kafamı olumlu anlamda salladım ve o anda kapı tıklatıldı karan sert ve ciddi bir sesle gel dedi anlamıyordum bu adamı benimle konuşurken yumuşak bir ses tonuyla konuşurken diğer insanlara karşı adeta bir buz gibiydi içeri karan yaşlarında bir kadın girdi benim önüme koca bir dilim çikolatalı pasta ve vişne suyu koyarken karan a bir fincan kahve koyup kafasını eğerek gitti ben pastayı görünce her şeyi unutarak büyük bir ilgiyle onu yemeye başladım ama pasta çabuk bitmişti " karan ben bundan birdaha istiyorum" dedim, gülümseyerek "olmaz hep zararlı şeyler tüketiyosun günde bir dilim" dedi kafamı olumsuz anlamda salladım karan ayağa kalktı ve yanıma geldi " bebeğim şimdi ben bir toplantıya giricem 1 saat sürer sen burda sakince otur" diyip yanağımı boynumu alnımı öperek gitti o gider gitmez bende ayaklandım ve dışarıyı gezmeye başladım odanın hemen önünde karan ın asistanı vardı onun yanına gittim biraz konuştuk samimi ve iyi birisiydi nişanlıymıś iki ay sonra düğünü vardı.
Ben gezerken yorulmuştum bir koltuğa oturup soluklandım birisi geldi elinde iki tane kahve vardı yanıma oturdu kahvelerden birini uzatarak " sizi gezinirken gördüm hanımefendi buyrun lütfen " dedi temkinli bir şekilde elindeki kahveyi aldım ve sohbet etmeye başladık ismi Can dı 24 yaşında burda çalışıyormuş biz sohbet ederken birden karan geldi beni kolumdan tutup kaldırdı can a ise " defol lan " dedi beni odasına getirdi ve bağıra bağıra " LAN BEN SANA BU ODADAN ÇIKMIYOSUN DEMEDİM Mİ SENİN ELİN ADAMIYLA NE İŞİN VAR BUSE" dedi geriye gidip " ben sadece canım sıkıldığı için çıktım odadan elin adamı dediğin senin çalışanın sadece biraz sohbet ettik zaten can ın bir sevgilisi var olayı büyüterek abartıyosun" dedim " SUS SUS BİR DAHA O İSMİ TEKRARLARSAN O İTİ ÖLDÜRÜRÜM ANLADIN MI BANANE LAN ONUN SEVGİLİSİNDEN SORUN SENİN ONUNLA AYNI YERE OTURUP KONUŞMAN BUSE HANIM" dedi hâla bağırıyordu " bana sanki seni aldatıp kötü kadın olmuş muammelesi yapamazsın bana bağırmayı kes ben yanlış hiç bir şey yapmadım" dedim " Eğer biraz daha onu bana karşı savunursan yarın ağlaya ağlaya mezarına ziyarete gidersin tabi ben izin verirsem " dedi korkutucu bir sesle koltuğa oturdum ellerim titriyordu sehpadaki suyun kapağını açıp ağzıma götürdüm ellerim zangır zangır titriyordu biraz sakinleşmeye çalıştım " ne istiyorsun benden sana alışıp seni sevmeye çalıştıkça sen sürekli beni kendinden uzaklaştırıyosun" dedim benim oturduğum koltuğun karşısına oturup " sürekli beni sinirlendirecek şeyler yapıyorsun çünkü " dedi " benmi yapıyorum bunu, ya ben sen istemediğin için ailemin yanına gitmedim sırf sen istemediğin için gitmedim peki ya sen ne yapıyorsun karan sürekli bana bağırıyorsun bağıran insanlardan korktuğumu bile bile bunu yapıyorsun " dedim " lan benim karımın başkasının evinde ne işi var hemde iki gün böyle bir şey olamaz " dedi " başkası dediğin kişiler benim ailem tamam mı bay kıskanç" dedim " kıskanırım tabi benim değilmisin seni uçan sinekten bile kıskanırım " dedi " delisin" dedim " sadece sana yavrum " dedi ayağa kalkıp cama doğru yürüdüm kalbimi kırsada küs kalamıyordum onunla her türlü gönlümü almasını iyi biliyordu yanıma geldi arkamdan belime sarılıp kafasını saçlarıma gömdü ve derin nefesler almaya başladı hemen uzaklaşarak " yaa kokumu bitiriyosun " dedim , o ise kahkaha atarak "senin kokunu sadece ben koklayabilirim" dedi bana sarılarak " sürekli bana bağırıyorsun farkında mısın" dedim " biliyorum seni sürekli kırıyorum ama senden de asla vazgeçme düşüncesi olmadı beynimde kalbimde öyle bir yer edinmişsin ki seni unutamıyorum işlerime de konsantre olamıyorum sürekli sen geliyorsun aklıma sonra senin yanında olmak istiyorum çok çabuk sinirlenen birisi değilim ama konu sen olunca herşey değişiyor" dedi " biliyorum bunu fark ediyorum ama aması var işte hergün bana bağıran bir eş istemiyorum ama sana gerçekten çok alıştım mesela sabah uyanınca yanımda sen olmayınca kendimi kötü hissediyorum bu normal mi " diye ona sordum yüzünde bir tebessüm oluştu ve alnımdan öptü noldu diye sorucaktım ki " sen o kadar güzel bir şeysin ki ne diyeceğimi bilmiyorum " dedi ve kapı çaldı içeri bir kadın girdi karan belimden tutup beni koltuğa oturttu kendisi de yanımda oturarak kolunu omzuma attı kadın bizim karşımıza oturup beni dikkatle süzdü karan homurdanmaya başladı onlar iş konuşmaya başladılar 1 saat sonra kadın anca gitti iyi bir kadın dı karan elimden tutup beni şirketten çıkardı ve arabaya bindik yalnız eve gitmiyorduk yarım saat sonra bir gelinlik mağazasıydı.
Arkadaşlar yorum yapıp oylayın lütfen okunma çok fakat oylayan yok lütfen 🥺☺️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Borç
ChickLitBabası'nın kumar borcu yüzünden acımasız bir mafya ya satılan dünyalar güzeli genç bir kız