Triple Kill!

440 53 51
                                    

:D

***

İlk birkaç dakika cevap veremedi, sonunda ise kendine gelip büyük bedene döndü.

"E-efendim?" İstemsizce kekelemişti, kendine lanet etti bu yüzden.

O sırada Felix içeri girip kapıyı kapattı, kilitledi. Sonra kapıya yaslanarak kollarını göğsünde birleştirdi ve karşısındaki güzelliği baştan aşağı süzdü.

Hyunjin de sadece izliyordu onu.

Ne diyeceğini bilemiyordu, Felix'in kendine kızacağını düşündü ama farkında değildi ki Felix ona asla kızmazdı.

Hatta şuanda onun bile kendine hayran kaldığından haberi yoktu.

"Ne yapıyorsun burada Hyun?" Sinirliymiş gibi gösterdi kendini, oynamak istiyordu Hyun ile. Kısaca kendi çapında eğlenmek istedi diyebiliriz.

Hyunjin, aldığı soruyla dilinin düğümlendiğini hissetti.

Gerçekten kızmış mıydı?

"Şey.. c-canım sıkıldı b-bende evi g-gezeyim dedim.."

Tek kaşını kaldırdı Felix, keyif alıyordu.

"Eee sonra?"

"S-sonra.." Derin bir nefes aldı sürekli kekelemek ona göre birşey değildi ancak kontrolde edemiyordu. İlk defa yaşıyordu böyle birşey.

"Alt katı g-gezdim ve üst kata ç-çıktım burayıda gezdim a-ama.." Bakışlarını yere indirdi.

"Ama ne?" Sesini bu defa yükseltti biraz, Hyunjin daha fazla korkmaya başladı.

Kulaklarını düşürdü, "B-bu oda takıldı gözüme b-bende merak ettim ç-çok şey duruyordu d-dayanamadım girdim aynalara falan b-baktım en sonda d-dolaba b-bakayım dedim bakarken de e-etekleri gördüm d-denemek istedim ö-özür dilerim Felix.." Burnunu çekip gözünden birkaç damla yaş akıttı.

Bununla birlikte Felix oyununa son vermesi gerektiğini düşündü, abartmıştı ve ağlatmıştı bebeğini onun diğer insanlardan daha hassas olduğunu unutmuştu. Şimdide gönlünü alması gerekiyordu.

Yaslandığı kapıdan çekilerek yavaş adımlarla Hyunjin'e ilerledi yanına gidince çenesinden tutup kafasını kaldırarak kendine bakmasını sağladı.

"Özür dilemeni gerektirecek hiçbirşey yok bebeğim, asıl ben özür dilerim kaba davrandım sana sadece tepkini ölçmek istemiştim. Ağlama lütfen." Çenesindeki elini çekip gözyaşlarını sildi, gözlerinede küçük birer öpücük bırakıp miniğini kendine çekerek sıkıca sarıldı.

Anında karşılığını alırken gülümsedi, "K-kızmadın mı yani..?"

"Hayır Jinnie'm asla kızmam hem çok yakışmış etek, istersen bizde alırız." Cümlesi ile duygulanıp aynı zamanda kızardı Hyunjin. İçine rahatlık çökmüştü, gerçekten kızıp artık kendisini istemediğinide düşünmüştü.

Tekrar ve tekrar çekti burnunu. "Şuanlık istemiyorum.. ama sonra istersem alırsın değil mi?" Meraklı çıkan sesi Felix'i birkere daha güldürmüştü.

"Alırım tabii ki hayatım, sen ne zaman istersen o zaman alırım." Siyah yumuşak saçları okşamaya başladı.

"Teşekkür ederimm!" Sonunda neşeli çıkmıştı sesi.

"Rica ederim, ve sadece etek değil istediğin başka şeyler olursa onlarıda alırım sana sürekli benim kıyafetlerimi giymek sıkıyordur seni."

"Hayır hiç sıkmıyor ki senin kıyafetlerin çok güzel ve çok güzel kokuyorlar! Fakat tabii sen rahatsız oluyorsan giymem orası ayrı.." Anında tekrar düşürdü modunu. Felix ruh halinin bu kadar çabuk değişmesine şaşırıyordu.

A Kitty? / ☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin