Üç kişi salonda oturmuş sessizliğe bürünmüşlerdi.
Hanji Felix'ten bir açıklama bekliyor, Felix'te Hanji'ye ne diyeceğini düşünüyordu.
Felix bakışlarını Hyunjin'e çevirdi başı eğik parmaklarıyla oynuyordu.
Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı,
"Özür dilerim Hanji, söylemenin erken olacağını düşündüm.."
"Erken olabileceğini düşündün."
"Tamam bak biliyorum sinirlisin fakat bende neredeyse öğreneli çok olmuyor gerçekten söylemeyi istedim hatta fakat vereceğin tepkiden korktum."
Hanji bakışlarını Felix'e çevirdi.
"Korktun mu? Felix beni nasıl biri sanıyorsun acaba? En yakın arkadaşınım ben senin sen ne yaparsan yap herşeyini hiç gecikmeden söylersin bana tüm sırlarını biliyorum ama bunu söylemeye korktun öyle mi? O kadar şeyi söylemekten, açıklamaktan korkmadın bunu söylemekten vereceğim tepkiden korktun."
"Bildiğin tüm sırlarım veya başka şeylerim ile aynı şey değil bu Hanji. Dünyada olması imkansız birşey -ki daha doğrusu herkes öyle düşünüyor- yalan olmasın bende düşünüyordum ilk gördüğümde doğal olarak ancak öyle değilmiş vereceğin Hyunjin çok farklı birisi tanıyınca anlayacaksın zaten vereceğin tepkiden korktum derken bundan bahsediyordum yani senin şuanda yapman gereken bana sırf bunun için kızmaman, aksine Hyunjin'i tanıyıp ona destek olman. Senden başka bir isteğim yok gerçekten lütfen yardımcı ol ve diğerlerine de söyleme."
İçten aynı zamanda yalvarır bir şekilde bakarak iletmişti sözlerini, bu Hanji'nin üzülmesine ve suçlu hissetmesine neden olmuştu.
Kalkıp arkadaşının yanına gitmiş karşılık olarak sıkıca sarılmıştı.
"Ben özür dilerim be Lixie birazcık şey oldum da.."
"Tamam tamam sorun değil anladım ben seni." Sarılmasını tıpkı onun gibi karşılıksız bırakmazken söylemişti.
Eh tanıyordu arkadaşını, huylarını da gayet iyi biliyordu bu nedenle uzatmak istemedi.
Hanji geri çekilip onlara öylece bakan Hyunjin'e çevirdi bedenini.
"Felix."
"Hm?"
"Bu çok tatlı amına koyayım!" Hyunjin'in yanına giderek oturmuş, ellerini iki yanağına da koyup mıncırmaya başlamıştı.
"Oyyyy seni yerim beeennnnn!"
"Hanji rica ediyorum rahat bırak bebeğimi istediğin kadar iltifat edebilirsin ama lütfen sal zaten yarası var."
Hyunjin'i mıncırmayı bırakıp Felix'e baktı tekrardan.
"Ne demek yarası var? Ayrıca bebeğin?"
"Evet bebeğim o benim."
"Aşık."
Felix arkadaşının kelimesiyle gözlerini büyütüp what the fuck bakışlarını atmaya başlarken Hanji gülümsemiş,
"Şaka şaka." Demişti, ancak içinden değil tabii ki. Demeyide unutmamıştı.
Felix, "Hahahah, çok komik ya birdaha olmasın." Derkende Hyunjin Hanji'nin ellerinden kurtulmaya çalışıyordu.
Sonuçta henüz aşk gerçekten ne demek bilmiyordu.
"Felix kurtar beni!"
Felix kalkıp Hyunjin'in yanına gitmiş, Hanji'nin onu daha fazla sıkmaması için ellerinden kurtarmıştı.
