47
"Ay hocam siz bu hallere düşecek insan mıydınız hocam!? " Diye bağırıp bir eliyle kalbini tutan kafasını geriye atmış Hasan ile sabır diledim kendime.
" Hasan?" Dedim merdivenleri Aslan'ın yardımı ile yavaş yavaş çıkarken.
" Hocam? "
" Biraz daha konuşursan dayak yersin. " Dedim göz devirerek hasan beni kınarcasına yüzünü buruşturup bakarken siteye girdik, asansörün gelmesini beklerken yan gözlerle Aslan'a baktım.
" Sakat değilim Aslan? " Dedim ona bakarken elinde olsa şu an kucağına alır öyle gezdirirdi beni, denemeye kalkmıştı Allah'tan bizimkiler kapının önünde bizi karşıladığı için yapmamıştı.
" Dinçer nerede? " Dedi Aslan asansöre geçerken Uygar, hasan, ben ve aslan asanösre binmemizle kata bastı hasan.
" Hastaneye geliyordu sizi hastanede görecekti bekle dedik beklemedi? " Deri Uygar kafasını karışmış bir şekilde Aslan'ın kaşları çatılırken Hasan'a bakarken bir elimi bırakmadan boştaki eliyle cebinden telefonunu çıkardığında ona döndüm. Ekranı açmasıyla gördüğüm yüzlerle durdum, ben ve Mete gülerek bir birimize bakıyorduk yine Mete benim kucağımda ellerini önünde birleştirmiş gülerek bana bakıyordu küçük dişleri ile...
Ne zaman çekmişti ne zaman duvar kağıdı yapmıştı bilmiyorum ama bu görüntü kalbime koca bir vurgun yaptı.
Aslan ona olan bakışlarımdan habersiz Dinçer'in numarasını bulup aradığında kulağına yasladı telefonu.
" abi! " Dinçer'in yüksek sesi geldiğinde kaşlarımı kaldırrım.
"Neredesin lan sen? "
"Ah ya kızım vurmasana - geliyorum eve yani inşallah. Lan kafam da delik açtın delik! " Dinçer'in yarı bağırmayla karışık sesi asansörde yankı yaparken kapılar açıldı Hasan ve Uygar yanıma gelip bana destek olurken göz devirdim, sadece ufak ağrılarım vardı onun dışında iyiydim bu kadar şeye gerek yoktu.
" Kim var senin yanında kim vuruyor? " Dedi Aslan kaşlarını iyiden iyiye çatarak.
" abi ben gelince anlatacam yarım saate oradayım şimdi kapatıyorum. " Dedi dinçer'in bir anda telefonu kapatırken , ona baktığımda sabır dileyerek başını iki yana salladı zile bastığımda kapı hızla açılması ile şaşkınlıkla önüme döndüm dilan heyecanla beni süzdü.
"Abla! " Dedi hızla yanıma gelip bir kaç adımda sıkıca sarılırken gülerek kolarrımı ona sardım.
" gelmek istedim ama izin vermediler. "Dedi yan gözlerle Hasan'a bakarken.
" Yahu Mete hastane ortamını sevmiyor onda. " Dedi benim ne suçum var gibi.
" Ay sus Hasan seni boşayacağım o olacak! " Dedi göz devirerek Dilan benden ayrıldığında, Hasan ona laf yetiştirirken eğilip ayakabımın bağçıklarını çözecektim ki benden önce dizinin üstünde çökmüş bağçıklarımı çıkaran Aslan ile durdum.
Kalbim bir kuş gibi çırpınırken Aslan ayakabılarımı çıkarıp hızla kolumdan tutmasıyla ona döndüm kafasını kaldırıp bana bakması ile duraksadı. Dudakları kıvrılırken derin bir iç çekti.
" Hadi Mete bekliyor. " Dedi bana bakarken, kaffamı salladım sakince aklımdan çıkmamıştı oğlum kaç gündür onsuz kalma düşüncesi bile kalbimi ağrıtırken ilk defa bu kadar ayrı kalmanın buruklığu vardı içimde.
Biz içeri geçerken hala Hasan, Dilan, Uygar üçlüsü tartışıyordu kapının önünde salonun kapalı kapısının önüne geldiğimde yavaşça kapıyı açtım. Mete yerde oturmuş hipnoz olmuş gibi televizyonda açık olan çizgi filmi izliyordu. İyiydi benim oğlum iyiydi ve bu benim iyi olamam için yeterli bir sebepti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzbaşım =texting=
Teen FictionÖğretmenliğin ilk yılı yaramaz sınıfa denk gelen Fulya ve onun velisi Yüzbaşı Aslan _ Ben : tabiki . İlk olarak Dinçer durmuyor . Hayır yani bir insan bu kadar çok hiperaktif olur mu , gerçi bu artık hiperaktiflikten çıktı ama neyse. İkincisi ol...