Bölüm 9: Gün Işığı

15.3K 917 842
                                    


Selam canımıniçleri,

YENİ BÖLÜME GEÇMEDEN ÖNCE EĞER OY VERMEDİYSEN ÇOK KISA VAKTİNİ AYIRIP ÖNCEKİ BÖLÜMLERİ BEĞENİR MİSİN LÜTFENNN❤️

Keyifli Okumalar!

Satır aralarına bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen ⭐️

*

BÖLÜM 9:

G Ü N
I Ş I Ğ I

*

İnsanı en çok, kendisine bile itiraf edemediği aşkın pençesinde boğulmak yaralar. Hele ki o insanın kalbi bir başkası için çarpıyorsa.

*

Bizimkine benzer tüm hikayelerin sonu şöyle biterdi. Masum kızın iyiliği bulaşıcıdır, âşık olduğu kötü çocuğun hayatını zamanla düzeltir ve harika bir aşkla sonsuza dek mutlu yaşarlar.

Melin bunun peşindeydi. Ben de Melin'in.

Geçmişte kalması gereken bu ikili bir araya gelmemeliydi ama gelmişti. Biz, yine birbirimizin hayatına girmiştik. Bu yüzden hikayemizin sonu klişe olamazdı çünkü bu hikâyenin sonunda kötü çocuk iyileşmeyecekti. Mutlu sonumuz da olmayacaktı. Esas oğlan ölürse her şey boka batardı öyle değil mi?

İşte size anlatacağım hikâye bu olacaktı. Bizim hikâyemiz boktandı.

Günün kalanında Melin'in fazla üzerine gitmedim. Dengesizliğimle erkenden aklını kaybetsin istemiyordum.

Son dersi de sıkıcı bir şekilde atlattık. Melin'le birlikte sınıftan çıkıp doğrudan otoparka yürüdük. Şu sevdiği kafede milkshake içecektik. Aklını karıştırmak için dünyanın en saçma içeceğinden içmeyi teklif ettiğim için midem şimdiden bana küfür yağdırıyordu ama olsun.

Melin Erbay için değer.

Onun küçük kalbine sahip olmak için değer.

Nereye gittiğimizi bilmeden yanımda yürüyordu. Biraz sonra okulun ilk günü kendisine çarpmak üzere olan motorun sahibi olduğumu öğrenince ne tepki vereceğini merak ediyordum.

Bozuntuya vermeden motorun yanına geldiğimizde kaskı kucağına attım. Tek kask olduğu için kendiminkini ona verdim.

"Atla," dedim motorun pedalını kaldırıp bindikten sonra.

Melin'e bakmıyordum ama gergin bir şekilde bağırıp çağıracağı anı bekliyordum. Ne zaman ağzına geleni sayacaktı?

"Güzel motormuş," dedi hayranlıkla motoru incelerken. "Beğendim."

Ne?

"Sever misin?"

"Kimi?" diye sordu şaşkınca.

"Beni," dedim ciddiyetimi bozmadan. "Ya sabır... Kimi olacak, motorları diyorum. Sever misin?" Laf olsun diye sorduğum şeyi açıklamak zorunda bırakmıştı, şapşal.

"Hiç binmedim." Bunu söylerken çocuksu ifadesiyle gözüme dünyanın en sevimli şeyiymiş gibi geldi. Ona karşı korumak zorunda olduğum tavrım olmasaydı eğer yanağından bir makas almıştım çoktan.

ÇÜNKÜ BURADA KALMALIYDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin