Bölüm 23: Mayın Tarlası

17.4K 563 312
                                    


Selam canımıniçleri,

YENİ BÖLÜME GEÇMEDEN ÖNCE EĞER OY VERMEDİYSEN ÇOK KISA VAKTİNİ AYIRIP ÖNCEKİ BÖLÜMLERİ BEĞENİR MİSİN LÜTFENNN❤️

Keyifli Okumalar!

Satır aralarına bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen⭐️

*

BÖLÜM 23:

M A Y I N
T A R L A S I

*

Aşık olduğun insanın hayatına girdiğin andan itibaren mayın tarlasında ilerler gibi hisseder insan. Attığın her adımda içinde bir mayın patlar ve en çok kalp zarar görür bundan.

*

Melin'in dudaklarına dokunduğum an benliğimi yitirmiş gibi uzaklaştım kendimden. Bu yanan vücut, titreyen eller, heyecanla çarpan kalp, fırtınalar esen zihin bana ait değildi sanki.

Yavaş dokunuşlarım şehvetli öpüşlere dönerken Melin'in beline kayan elimle onu kendime daha çok çektim. Dudaklarından aldığım tadın açlığını çeker gibi öperken alt dudağını dişlediğimde hafif bir inilti dudaklarıma çarptı.

Bu beni cesaretlendiren ilk adım olmuştu. Dilim usulca onun dudaklarını aralarken bana karşı geleceğini sandım ama yanıldım. Yavaşça aralanan dudaklarından içeriye sızarken dilim, dudaklarının sıcaklığıyla kavrulan dudaklarım onu daha tutkulu öperek karşılık verdi.

Adım adım ilerlediğimi Melin, sırtını çarpıp duvarla aramda sıkışana kadar fark etmemiştim. Kendimi ona daha fazla bastırdığımda sıklaşan nefesini bir anlığına tutup gözlerini açtı.

Kendimi geriye çektim. Yeşil gözleri odanın loş ışığında mı kararmıştı yoksa arzuladığı dudaklarımın dokunuşlarından mı, emin değildim ama beni yakan ateş o gözlerde tutsaktı.

Elini kaldırıp önce yüzüme dokundu. Soluklarım düzensizdi. İstemsizce dişlerimi sıktığım için belirginleşen çene kaslarımı keşfeder gibi dolaştı parmakları. Yavaş, meraklı ve temkinli dokunuşları usul usul boynumuna doğru kayıp ensemdeki saçlara karıştığında bu kez Melin beni öptü.

Beklemediğim bir güçle beni kendine çektiğinde kolumu duvara yaslayıp Melin'in zarif bedenine daha büyük bir baskı yaparak ağırlığımı üzerine verdim. Yumruğumu neden sıktığımı bilmiyordum. Kaşlarımın neden çatık olduğunu da... Korkuyordum.

Kendime bile itiraf edemediğim aşkın sarhoşluğuyla ayakta durmakta güçlük çekiyordum. Bu geceyi yarın hatırlamayacağını söylemişti. Bunun bir hata olduğunu düşünüyordu çünkü.

Benim gibi biriyle takılmayı tüm kızlar isterdi ama günün sonunda kimsenin ailesi, kızlarını kötü çocuklarla birlikte görmeye tahammül edemezdi.

Sanki zihnimde bir süzgeç vardı. Bu saçma düşünceler oraya düştüğünde elekten süzülüp zehri içime akmış gibi kendimi geriye çektim. Dudaklarının sıcaklığını hala hissederken ağzımın içine yayılan iğrenç bir tat vardı. Düşüncelerin acılığı...

"Ne oldu?" diye sordu hızla göğsü inip kalkarken.

"Hiç," dedim ona söylemek için hızlıca yalan düşünürken. Gözümü ondan kaçırdığımda duvara yasladığım yaralı kolumun kanı en iyi bahanem oldu. "Koluma pansuman yapsak iyi olacak." Kendimi geriye çektim. "Duvarını berbat ettim."

ÇÜNKÜ BURADA KALMALIYDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin