Bölüm 17: Dövme

23.2K 619 236
                                    

Selam canımıniçleri,

YENİ BÖLÜME GEÇMEDEN ÖNCE EĞER OY VERMEDİYSEN ÇOK KISA VAKTİNİ AYIRIP ÖNCEKİ BÖLÜMLERİ BEĞENİR MİSİN LÜTFENNN❤️

Keyifli Okumalar!

Satır aralarına bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen ⭐️

*

BÖLÜM 17:

D Ö V M E

*

İnsanın zihni nankördür evvela o unutur. Kalp hatırlatmasa sızısını, canımız yanmaz yıllar sonra bile ilk günkü gibi.

*

Melin'siz hayatım sadece birkaç gündür aynı okuldaydık ama sanki o yıllardır hayatımdaymış gibi göğüs kafesimde fırtınalar esiyordu.

İnsan her başı sıkıştığında yalana başvururdu ancak bir tek yalanlarına kendini inandırmayı beceremezdi. Bazen kendi söylediği yalanlara kanmış gibi yaparak hayatını kolaylaştırsa da gece başını yastığa koyduğunda boğazına ilk o yalanlar çökerdi.

Melin'i yıllar önce hayatımdan çıkardığıma kendimi öyle bir inandırmıştım ki onu okulun ilk günü karşımda gördüğüm anda kendimi inandırdığım bu yalan boğazıma çöreklenmişti.

Ben Melin'i hiç unutamamıştım. Ben ona kıydığımda bile... Bu yüzden o bana ne yaparsa yapsın, kendime ve ona söz veriyorum ki ona hiç kıymayacaktım. Sonunda ölüm olsa bile.

Onunla geçmişim büyük bir sırdı. O günlerden kimseye bahsedemezdim. İkimizden başka kimsenin şahit olmadığı o günü aklımdan geçirmeyi bile yasaklamıştım kendime, bundan yıllar öncesinde.

Melin evinin bahçe kapısını itip aralığından içeri girdikten sonra gaza basıp hızla sokağından ayrılmıştım.

Ben çok fazla kişinin sokağından ayrılmıştım hayatım boyunca. Ne kişiler kaldı aklımda ne de adresleri... Ben yalnızca Melin'in sokağından kopamadım.

Eve gidip uyumayı çok istesem de bunu yapamazdım. Annem birkaç saate eve gelmiş olurdu ve beni gördüğünde kötü anılarla öfkesini yeşertmeyi asla istemiyordum. Doğrusu benim yüzümden kimse üzülsün, öfkelensin istemiyordum.

Lila büyüdüğünde annemin bana baktığı gibi bakmasından korkuyordum. Üvey abisi, hayatından çıkarıp atmak istediği bir bela değil; her daim yaslanacağı bir omuz, güveneceği bir liman olsun istiyordum. Ben onun gerçekten abisi olabilmek istiyordum.

Düşünceler insanın en tehlikeli düşmanıdır. Ben düşmanlarımdan çoğu zaman kaçamaz, esir düşerim. Özellikle uyumadığım zamanların tümünde boğuştuğum tek şey kafamın içindeki tilkiler olurdu.

Hepsini bir kenara bırakıp yoluma odaklandım. Aksi halde düşündükçe daha fazla hırslanıyor ve gaza köklüyordum. Bütün motor kazaları da bu şekilde yaşanırdı hep. Dikkat dağınıklığı ve yüksek hız...

Bir gün öleceğimi biliyordum ama o gün bugün değildi. Öyle olmasını istemezdim. Melin henüz hayatıma girmişken en azından bir süre daha boktan hayatımı devam ettirebilmeyi diliyordum.

Okulda hiç arkadaşım yoktu. Normalde de öyle ama en azından her şeye rağmen yanımda olan birkaç arkadaşım vardı. Onlardan birinin yanına gitmek üzere motoru sahile sürdüm. Akşam üzeri olduğundan şehrin trafiği artmaya başlamıştı. Motorlu olmanın en güzel yanı da böyle zamanlarda çıkıyordu zaten. İnsanlar saatlerce trafikte kitlenip eve gitme mücadelesi verirken ben rahatça istediğim yere vakit kaybetme derdim olmadan ulaşabiliyordum.

ÇÜNKÜ BURADA KALMALIYDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin