Bölüm 13: İhanet

13.9K 813 274
                                    


Selam canımıniçleri,

YENİ BÖLÜME GEÇMEDEN ÖNCE EĞER OY VERMEDİYSEN ÇOK KISA VAKTİNİ AYIRIP ÖNCEKİ BÖLÜMLERİ BEĞENİR MİSİN LÜTFENNN❤️

Keyifli Okumalar!

Satır aralarına bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen ⭐️

*

BÖLÜM 13:

İ H A N E T

*
İnsanlar önce değiştirmek ister. Onun istediği insan olamayacağınızı anladığı anda ise sizden nefret eder.

*

"Günaydıınnnn"

Sözünü tutmuş, yazmıştı. Hem de coşkulu bir şekilde yazdığını belli ederek.

Sabaha kadar uyumadığım için günün benim için pek aydığı söylenemezdi ama Melin'in mesajıyla bu değişmişti ve gün gerçekten aymıştı.

Sözünde durup iyi geceler yazmadığı için sabah mesaj atmasını da hiç beklemiyordum, itiraf etmem gerekirse. Yazması için basit bir öpücük sebep olamazdı sonuçta. İki günde bir yabancıya âşık olur mu insan?

Umarım.

Gün doğumuna kadar evin önünde oturmuştum. Dudaklarımda Melin'in dudaklarının sıcaklığı, kulaklarımda annemin zehir sözleri... Nasıl uyuyabilirdim ki?

Melin ilk sigarasını dudaklarımdan içmişti. Her şeyi unuturdum ama bunu ömrümün sonuna kadar unutamazdım.

İkinci paket sigarayı bitirmiştim. Alkolden değil ama sigaradan başım çatlıyordu artık. Hiç su içmediğim için boğazım felaket şekilde kurumuştu. Yutkunmak da çare etmemişti.

Sabaha karşı eve gizlice girip doğrudan odama çıkmadan önce ilk iş koca bir bardak suyu kafaya dikmek olsa da saatlerce devam eden kuruluğa fayda etmemişti pek. Olsun. En azından başım daha az dönüyordu.

Günün ilk ışıklarıyla evin içi yavaştan aydınlanmaya başlamıştı. Odama girdiğimde gürültü yapmamak için usulca kapıyı kapatıp hemen yatağıma yöneldim. Saat sabahın beşiydi. Üç saat sonra okula gitmem gerekirken ben üzerimdeki okul üniformasını yeni çıkarıyordum.

Yürürken önce lacosu çıkarıp bir kenara attım. Sonra pantolonun düğmesini ve fermuarını açıp gevşettim. Yavaş yavaş bacaklarımdan kayarken attığım bir iki adımdan sonra durup ayaklarımın dibini boylayan pantolondan ayaklarımı kurtarıp kendimi öylece yatağa attım.

Uyumakla uyanıklık arasında geçmişti geriye kalan üç saatim. Gözümü her yumduğumda Melin'in dudaklarına dokunduğum o kısacık an canlanıyordu. Ben de hiç gözlerimi açmadım. Tekrar tekrar canlanıp duran aynı sahnenin içerisine üç saat boyunca kendimi hapsettim. Ta ki gelen mesaj bildirimiyle telefon titreyene kadar.

Uykusuzluktan kızardığına emin olduğum gözlerimi güçlükle açıp bildirim panelindeki yabancı numaradan gelen günaydın mesajını okudum. Dün gece Melin'e numaramı vermiştim ama geri dönmediği için numarasını henüz öğrenme şansım olmuştu.

Hayatımdan tümüyle çıkardığıma emin olduğum kıza yeniden çekildiğime inanamıyordum. İnsan öleceğini bilerek yaşıyor derler ya, ben de öleceğimi bilerek seviyordum Melin'i.

ÇÜNKÜ BURADA KALMALIYDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin