1

1.8K 119 10
                                    



      Beauxbatons'da üç yıl geçiren Aquila için nihayet diğer iki kardeşiyle birlikte Hogwarts'a gitme zamanı gelmişti. Regulus onun ikizi, Sirius ise bir yaş büyük abisiydi. Üç yıl sonra ilk kez evine dönüyor ve Platform 9 ¾'e doğru yola çıkmaya hazırlanıyordu.

"Aquila acele et! Senin yüzünden geç kalacağız!" Aquila, abisi Sirius'un alt kattan bağırdığını duydu. Aquila dalgalı siyah saçları ve buz grisi gözleri olan bir kızdı. Regulus'un saçları kıvırcıkken Aquila'nın saçlarının dalgalı olması ve Aquila'nın teninin ondan biraz daha beyaz olması dışında ikiz kardeşinin bir kopyasıydı.

"Geliyorum! Beni acele ettirmeyin!" Aquila bavulunu kaptığı gibi anne, baba ve kardeşlerinin kendisini beklediği alt kata indi. Ailesini her zaman sevmişti, özellikle de son üç yıldır Fransa'da olduğu süre boyunca.

"Nihayet! Bir süredir burada dikilip duruyoruz." Aquila ikizi Regulus'a ölümcül bir bakış attıktan sonra anne ve babasının yanına gitti. Ebeveynleri muggle'ların sihre sahip olmaması gerektiğine inansa da, yine de nazik insanlardı.

"Hadi Aquila, gitmeliyiz yoksa yetişemeyeceksin" diyerek bacalarına girdiler ve uçuş tozuyla 9 ¾ platformuna ulaştılar. Platforma geldiklerinde Aquila aileleriyle birlikte bir grup genç büyücü gördü.

"Şimdi Aquila, iki kardeşini de beladan uzak tutacağına inanıyorum?" diye sordu annesi Walburga. Annesi ve babası Aquila'yı her zaman üç çocuğu arasında en sorumluluk sahibi olanı olarak görmüşlerdi, onun da yaramazlığı sevdiğini bilseler bile, Sirius ve Regulus'tan daha kontrollü olduğunu biliyorlardı.

"Elbette anne," diye iç geçirdi Sirius ve Regulus, kız kardeşlerinin onların hizada kalmasını sağlayacağını çok iyi biliyorlardı.

"Ve Sirius! Küçük kardeşlerini koru! Anlaşıldı mı?" Regulus ikiz kardeşini beklerken Sirius trene binmeden önce başıyla onayladı.

"Güle güle anne!" Aquila ikiziyle birlikte trene binmeden önce anne ve babasına el salladı. Boş bir kompartımana girmeden önce etrafta dolaştılar. Regulus ve Aquila birer kitap çıkarıp burunlarını içine sokarak huzur içinde okuyorlardı. Ama yine de hiçbir şey mükemmel kalmıyordu.

İkizler kapının açılma sesini ve beraberinde yüksek sesli kahkahaları duydular. Aquila 4 farklı ses duydu, bunlardan biri kardeşleriydi.

"Aqui! Reggie! Sizi gördüğüme sevindim çocuklar!" Aquila kardeşine gözlerini devirdi, diğerleri yüzünü göremesin diye yüzünü kitabından kaldırmadı.

"Bizi daha beş dakika önce gördün aptal," diye Regulus'un söylenmesini ve ağabeyinin dramatik bir şekilde soluduğunu duydu.

"Ne cüretle ağabeyine kaba davranırsın!" Kız bir kez daha gözlerini devirdi ve diğer insanların kahkahalarını duydu.

"Hm şey, arkadaşların olduğunu bilmiyordum kardeşim, bana arkadaşlarından bahsettiğinde ormanda gördüğün hayvanlardan bahsettiğini düşünmüştüm, ama gene de bir hayvan bile seninle arkadaş olmak istemez." Bu sefer kitabından başını kaldırdığında yerde üç çocuğun güldüğünü gördü, ağabeyi somurtuyordu ve ikizi gülmekten koltuğundan düşmemek için kendini tutuyordu.

"Çok acımasızsın kardeşim... Tabii ki arkadaşlarım var! Kaç kişinin benden hoşlandığını bilsen şaşarsın!" Sirius bir kez daha dudak büktü. Aquila iç geçirdi ve sonra sırıttı, Regulus onun sırıtışını gördü ve bir şeylerin yaklaştığını anladı.

"Troller insan sayılmaz kardeşim," diyerek kitabına geri döndü ve Sirius'un suratını asarken, arkadaşlarını yerde kahkahalarla kükrerken bıraktı.

"Sirius, kız kardeşini şimdiden sevdim! Bir kız kardeşin olduğunu bilmesem bile." Aquile kitabından başını kaldırıp yara izleri olan bir çocuğun somurtan Sirius'a sırıttığını gördü.

"Nasıl görünüyorsun? Yüzünü tam olarak göremiyorum" dediğinde, gözlüklü bir çocuğun ona baktığını görmek için biraz başını kaldırdı.

"Belki de insanların beni görmesini İSTEMEDİĞİM içindir." Regulus kitabını bıraktı ve Sirius'un arkadaşlarına baktı.

"Bakın, bunu mümkün olan en nazik şekilde söyleyeceğim... Siz ne istiyorsunuz?" dedi Regulus Aquila burnunu kitaba dayamış sırıtırken ağabeyinin suratının daha da asıldığını gördü. Kıkırdamaya başlayınca Sirius'un gözlüklü arkadaşlarından birinin dikkatini çekti.

"Kız kardeşinin çok tatlı bir kıkırdaması var, biliyor musun Sirius?" Regulus ve Sirius'un koruyucu moda geçmeleri için tek gereken buydu.

"Hey, dikkat et!" Diğerleri onların korumacılığına bakarken ikisi de aynı anda söyledi. İkizi ve kendisi Sirius ve arkadaşlarını görmezden gelerek kitaplarına odaklanmaya başladıklarında kız sadece kıkırdıyordu.

The Key To My Heart- James PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin