The Key To My Heart- James Potter

10

Büyük salondaki kargaşadan sonra, Sytherinler Slytherin arkadaşlarına karşı daha korumacı oldular. Aquila'nın ailesi Regulus ve Sirius'tan olanlarla ilgili bir mektup bile aldı ve çok öfkelendiler! Lily ve Marlene tüm evlerden bakışlar alıyordu ve Aquila bu yüzden kendini kötü hissediyordu. James'in ondan önce başka bir kızın peşinden gittiğinden haberi bile yoktu. Ortak salona gidip Aquila'yı sakinleştirdikten sonra James, Aquila'yla olan randevusuna hazırlanmak için oradan ayrıldı.

Aquila'nın gecenin sonunda James'in kız arkadaşı olabileceği düşüncesi James'i heyecanlandırdı, her şeyin mükemmel olmasını istiyordu. Ama Aquila'nın o gün olanlardan sonra fikrini değiştirmiş olabileceğinden ve James Aquila gelmeden önce onun başka bir kızın peşinde olduğunu bildiğinden korkuyordu.

O gece James ortak salonun dışında Aquila'yı bekliyordu. Aquila dışarı çıktığında çok güzel görünüyordu. James onun ne kadar güzel olduğuna kendini kaptırdı. Aquila James'in baktığını gördü ve kıkırdadı, bu da James'i geri getirdi. Gülümsedi,  onunla birlikte koştu veonun elini tuttu .

" Şey James nereye gidiyoruz?" James sırıttı ve durmadan Aquila'ya baktı.

"Bu bir sürpriz Bayan Black!" Aquila gülümsedi ve devam etti. James Aquila'yı astronomi kulesine götürmeye başladığında Aquila'nın kafası biraz daha karıştı. Astronomi kulesine vardıklarında Aquila huşu içinde etrafına bakındı. James astronomi kulesinin ortasına mumlarla dolu bir piknik masası yerleştirmişti. O gece yıldızlar parlaktı ve James'in en sevdiği atıştırmalıklar ve tatlılar vardı.

"Bu... bu inanılmaz James... tüm bunları benim için mi yaptın?" Aquila kendisine bakmakta olan James'e baktı, dudaklarında kocaman bir gülümseme vardı. Aquila sadece James'e baktı. Birbirlerinin gözlerine baktılar ve işte o zaman Aquila düşünemeden harekete geçti. Sanki vücudu onu James'e doğru itiyordu ve bunu durduramıyordu, çünkü içten içe bunun olmasını istiyordu.

Aquila James'in önüne geçti, yüzünü tuttu ve onu öptü, James hızla karşılık verdi ve kolları onun beline sarılarak onu daha yakına çekti. James daha sonra Aquila'nın ağzını biraz açtığı ve dilinin içeri girmesine izin verdiği giriş istemeye başladı. Bu onların öpüşme seansını başlatan şeydi. James onu öperken genişçe gülümsüyordu, Aquila da aynısını yaptı. Onun için gardını indirmişti. Onu kazanmıştı, onu gerçekten seviyordu ve James'in yaptıkları da bunu kanıtlıyordu.

Birbirlerinden ayrıldıklarında Aquila usulca gülümserken James sırıtıyordu. James daha sonra Aquila'yı bir kez daha yakaladı ve onu daha tutkulu bir şekilde öptü. Bu sonsuza kadar sürecekmiş gibi geldi. Bir kez daha birbirlerinden ayrıldılar ve yere oturdular, James gözlerini ondan ayırmıyordu ve gülümsemesi dudaklarından ayrılmıyordu.

"Bu benim kız arkadaşım olacağın anlamına mı geliyor?" James umutla konuştu. Aquila onun gergin olduğu zaman ne kadar sevimli olduğunu düşünerek gülümsedi. Bir an için düşündü. Ondan gerçekten hoşlanıyor mu? Evet, evet hoşlanıyor. Onunla incinme riskini almak istiyor mu? Evet istiyor, onu zaten içeri aldı, sahip oldukları her şeye bir şans verebilirdi.

"Evet James, senin kız arkadaşın olacağım" James'in gülümsemesi Aquila'nın mümkün olduğunu düşünmediği bir şekilde büyüdü, sonra ayağa kalktı, onu yakaladı ve yere yatırıp öpmeden önce etrafında döndürdü.

James onu kollarına alırken "Seni çok seviyorum" dedi. Sonunda hayallerinin kızına kavuşmuştu. Sanırım Lily'nin onu yaklaşık üç yıl boyunca reddetmesi bir işe yaramıştı, çünkü hayallerindeki kızı elde etmişti. Aquila bu sözlerin ağzından çıktığını duyunca şok oldu, daha önce de söylemişti ama bu sefer farklı hissettirmişti.

"Ben... Ben de seni seviyorum James" James gülümsedi ve onu bir kez daha öptü.