The Key To My Heart- James Potter

14

      Artık Noel tatiliydi ve James Aquila'yı Sirius'la birlikte ailesiyle tanışmak için evine gitmeye ikna etti. Aquila gergindi ama anne ve babasına sorduktan sonra kabul etti, onlar da yakında James'le tanışacakları sürece sorun yoktu.

O sırada Aquila tatil için toparlanıyor, Narcissa da kıyafetleri seçmeye yardım ediyordu.

"Ailesiyle tanışacağın için gergin misin Aqui?" Aquila bir an için toparlanmayı bıraktı ve toparlanmaya devam etmeden önce kuzenine baktı.

"Evet, öyleyim... Merlin aşkına onun ailesi!" Narcissa kıkırdayarak Aquila'nın Potter'lara gitmek üzere hazırlanmasına yardım etmeye devam etti.

James ortak salonda Sirius'la birlikte Aquila'nın gelmesini bekliyordu, böylece trene binebileceklerdi. Remus yerde kanepeye yaslanmış otururken Sirius bir koltukta oturuyordu ve Peter da tatlı yiyerek Peter'lığını yapıyordu.

Sonra Aquila içeri girdi ve James ona sarılmak için koşarken genişçe gülümsedi. Aquila kıkırdarken James midesinde kelebeklerin patladığını hissetti.

"Merhaba bebeğim! Gitmeye hazır mısın?" James onu bırakarak konuştu. Sirius ayağa kalkıp diğer Çapulcularla vedalaşarak dışarı çıkarken Aquila gülümsedi ve başıyla onayladı.

"Hoşça kalın çocuklar!"dedi. Aquila ve James dışarı çıkıp trene doğru yola koyulmadan önce.

Trene bindiklerinde bir kompartımana oturdular. Sirius kapıyı kapattığında Aquila James'in kucağına oturdu, her halükarda onu oraya çekeceğini biliyordu. Aquila kucağına oturduğunda James kızararak gülümsedi, sonra kollarını ona doladı ve çenesini omzuna yasladı.

"Neden bu kadar yapışıksınız? James'in yapışkan olabileceğini biliyorum, ama sen Aquila?" James ona daha sıkı sarılırken Aquila bir kahkaha attı.

"Yapışkan olduğumdan değil, sadece James'in yapışkanlığına takılmıyorum." James'in gülümsemesi bir şekilde daha da büyürken Aquila omuz silkti.

Sonunda trenden inmişler ve Potter'ların evine varmışlardı. Sirius ve Aquila el ele tutuşmuş, Sirius kendi bavulunu taşırken James kendi bavulunu ve Aquila'nın diğer bavulunu tutuyordu.

James sandığını yere bıraktı ve kapıyı çaldı, kapıyı annesi Euphemia Potter açtı, arkasında da Fleamont Potter vardı. Euphemia James'i görünce Fleamont ile birlikte onu kucakladı.,

"Oh! Selam Jamie! Çok uzun zaman oldu! Seni çok özledim tatlım" diye bağırırken Sirius ve Aquila arkada kıkırdıyor, James utancından kıpkırmızı kesiliyordu. Euphemia ve Fleamont uzaklaştıklarında arkada Aquila ve Sirius'u gördüler. Aquila ve Sirius'u sıkıca kucaklayan çiftin yüzünde parlak bir gülümseme vardı.

"Merhaba canım! Ben Euphemia Potter! James'in annesiyim" Aquila nazik kadına gülümsedi.

"Ah! Sen Aquila'sın! James neredeyse 2 yıldır bana senden bahsediyor! Hogwarts'a gittiğin günden beri! Sen onun kız arkadaşısın, değil mi? Ve bana Mia de canım!" Aquila başıyla onayladı. "İçeri gelsene! Girin içeri! Dışarıda soğukta durmanı istemem." Aquila, Sirius'la birlikte içeri girerken James de onun ve kızın sandığını taşıyordu.

Sonra hepsi sohbet etmek için oturma odasına oturdular. James otururken Sirius da yanlarına oturdu. Aquila kardeşinin yanına oturacaktı ama James onu kucağına aldı ve James'in ailesi de orada olduğu için Aquila'nın yüzü kızardı.

"Pekala! Bize kendinden bahset canım! James bize senin hakkında çok şey anlattı, seni daha yakından tanımak istiyoruz" dedi Fleamont karısıyla otururken.

"Şey... Benim bir ikiz kardeşim var, adı Regulus, astronomiyi ve okumayı seviyorum ve sanırım hepsi bu kadar." James anne babasının ve kız arkadaşının ne kadar iyi anlaştıklarını görünce gülümsedi.

Gün sona ermişti ve James ailesini Aquila'nın odasında kalmasına izin vermeye ikna etmişti, ne kadar yapışkan olabileceğini anlamışlardı. Odasına vardıklarında kapıyı kilitledi ve onu duvara doğru itti. Aquila kıkırdarken onu açlıkla öptü. Daha sonra ağzını onun boynuna ve köprücük kemiğine götürerek inlemesine neden oldu.