Evet bugün şampiyonluk maçına doğru gidiyorduk eğer bu maçı alırsak fenerle beraber olucaktık ve bir sonraki maçta belkide şampiyonluğumuzu belirleyecektik. Heycanla aşağıda bekliyordum ve evet beni sahaya almışlardı.
Gözlerim sahada ısınan Kerem'e takıldı ve ona doğru ilerlemeye başladım, yanına geldiğimde gözleri bana döndü "bu maçı kazanmamız lazım aktürkoğlu" dediğimde gözleri tekrardan bana döndü "biliyorum" dediğimde göz devirdim .
"bilmek bazen yetmiyor aktürkoğlu, bana söz ver elinden geleni yapacaksın" Gülümsedi "söz, elimden geleni yapacağım" gülümsedim ve anons ile beraber oyuncuların hazırlanması gerekiyordu ve kerem ile beraber bizim klübeye doğru ilerledik.
Üstündeki antreman kıyafetlerini çıkardıktan sonra yerine gidecekti ki onun elini tutup kendime çevirdiğimde bana anlamsız bir bakış attı ve ona sarıldım "sana güveniyorum, her zaman güveniyordum da o ayrı mesele. Şimdi git ve bizi şampiyon yap" dedim ve bana gülümsedi "bizi şampiyon yapacağım Eylül seninle beraber kutlayacağımız ilk şampiyonluk olucak"
Gülümsedim "sana güveniyorum" ve gülümseyip gitti. Ben ise onu büyük bir gururla izliyordum ve ilk gol Antalyadan gelmişti "sorun yok hallederiz!" Dedi okan hoca ve bir sorun oluştu, hakem karşı takıma penaltı vermişti hemde hiç bir sebep yokken "Ne penaltısı ya? neyse muslera kurtarır değilmi Nando! " Diyerek bağırdım gülerek nando evet işareti yaptı.
Ve evet penaltı atışında çok şaşıracağım bir şey oldu top nandonun eldivenlerinden kayıp yere düştü ve gol gözlerim Kereme döndüğünde hayal kırıklığı ile gökyüzüne bakıyordu ve gözleri bana döndü "başaramadım üzgünüm" dediğinde gözlerim ona döndü ve başımı hayır anlamında salladım.
Takım araya büyük bir hüzünle girmişti gözlerim kereme iliştiğinde sadece oturuyordu. Gözlerimiz sonunda kavuştuğunda ayağa kalktım, yanına vardığımda gözlerimin içine bakıyordu. Ellerim ile yüzünü kavradım ve güzel yüzünü okumaya başladım "ben sana güveniyorum, belki şampiyon olamayacağız ama sen hep benim şampiyonum olacaksın."
Gülümseyerek elimi tuttu ve yanındaki topun üstüne oturdum. Biraz beraber oturduktan sonra 2. Yarıya gitmek için ayağa kalktı ve giderken gözleri bana döndü "git ve bu maçı al" gülerek gittiğinde gülümsedim.
Ve ilk golümüz 66. Dakikada mauro icardinin harika asisti ve abdülkerimin harika golü ile gelmişti. Abdülkerim kaslarını gösterdikten sonra sakin olun bende işareti yaptığinda güldüm.
İkinci ve beraberliği yakalayan golü ise 77. Dakikada Kerem aktürkoğlundan gelmişti koşarak taraftarına gittiğinde ona gülümseyip taraftara baktım, ultra aslan... onlardan biri olmak ne büyük gururdu, dünyanın en güzel ve en ateşli taraftarıydı, hele yaptığı karografilere diyecek birşey yoktu...
Ve son golümüz 90'da gelmişti ve kerem bu sefer taraftara değil bana koşuyordu ve bende ona doğru birkaç adım attığımda o çoktan belimi kavramış beni etrafında döndürüyordu ben ise ellerimi boynuna dolamıştın "biliyordum, biliyordum" dedim gülerek.
beni yere indirdiğinde elim ile yüzünü tuttum "biliyordum yapacağını biliyordum" dedim gülerek.
O ise beklenmedik bir şekilde avcumun için öptü ve beni kendine çekip bir daha sarıldı ve bende gülerek ona sarıldım.Maç sonu kucağımda ciro ile keremin yanına gittim "biz geldik!" Dediğimde gülerek bize döndü "ciro'm abimm" dediğinde güldüm ve kucağımda ciro ile biraz oynadıktan sonra Mertens geldi "alayım istersen" ona baktım "yok biz ciro ile mutluyuz" dedim gülerek "değil mi ablacım" gülümsedi "eyet papa" ikimizde güldüğümüzde mertens bana baktı "tamam o halde" kerem bana seslendi "gelin ciro ile üçlü çektirelim" gülerek yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opia Potter | Aktürkoğlu
Teen Fiction📌Bu hikaye bir hayalden ibarettir gerçeklikle alakası yoktur! opia tanıdık veya tanımadık insanlarla göz göze gelindiğinde, kendini savunmasız ve kırılgan hissettiren duygu çeşidiydi ve ben ona baktığımda o duyguyu hissediyordum o benim opiamdı ve...