Evet günler günleri haftalar haftaları aylar da ayları kovalarken o gün gelip çatmıştı, sınav sonuçlarım açıklanmıştı ve şu an kerem ile benim odamda sitenin açılmasını bekliyorduk. Annemler çalıştığından dolayı onlara akşam haber verecektim. "Açıldı mı?" Dedi elinde su ile gelen kerem "yok açılmadı" suyu masaya koydu ve elini omzuma atarak yanıma oturdu.
Yaklaşık bir 5-10 dakika sonra site açılmıştı "Açıldı Açıldı!" Dedim heycanla ve hızla sonuçlarımı incelemeye başladım. Güzel bir puan almıştım ve dercemde gayet iyiydi "Sonuç?" Dediğinde dudaklarımı ısırdım "Kerem..." bana baktı "güzelim" ona bakıp dudaklarımı ısırdım "artık güzelin olamayabilirim" bana baktı "her zaman benim güzelim olucaksın kazansanda kaybetsende"
Ona bakıp buruk bir tebessüm ettim "artık senin güzelin değilim" dedim ve gülümsiyerek devam ettim "güzel Avukatın var" dediğimde ayağa kalktı "Vallaha mı?" Gülümsedim "valla" ayağa kalktığımda elini belime koydu ve beni etrafında döndürdü ben ise kahkahalarla gülüyordum "Benim güzel avukat sevgilim!" Gülümsedim "ben avukat oldum sıra sende" bana anlamsızca baktı "Ne sırası o?"
"Galatasaray ile yeni bir sözleşme imzalama sırası"
Bana baktı "ha o iş" ona baktım "Evet yunuslar gitti ya hatta ondan sana daha sözleşme teklifi gelmedi mi?" Bana baktı "geldi haftaya gidicem ondan Avukat hanım" gülümsedim "Beraber gideriz bende üniversiteye başvururum" dediğimde yanağıma ufak bir öpücük kondurdu "benim güzel, tatlı, minik avukatım" ona baktım "Opia potter'ım" gülümsedi ve bende ona gülümsedim.
Ve bu sefer alnımdan öptüğünde gülümsedim. "O zaman yarın için rams parka iki bilet almalıyız" dedim büyük bir gülümsemeyle "Yuvaya dönüş diyorsun" elimi kalbinin üzerine koydum "benim yuvam burada zaten" gülümsedi ve bana sarıldı "güzel sevgilim benim" ellerimi beline doladığımda kokusunu içime çektim. Huzur nasıl mı kokardı? İşte huzur Kerem Aktürkoğlu gibi kokardı...
♡
Akşam evde annem, ben, babam ve kerem otumuş çay içiyorduk. Babam yanaklarımı sıktığında gülümsedim "aman benim güzel kızım büyümüşte avukat mı olacakmış!" Gülümsedim "evet" kerem ise bize bakarak gülüyordu. Babam kolu ile beni kendine çektiğinde gülümsedim.
Telefonuma gelen mesajla gözüm telefona kaydı ve mesaja bakmak için ekranı açtığımda Mesajı atan kişinin kuzey olduğunu gördüm.
Eylül
Ne var?
Ben aşağıdayım konuşalım mı?
Seninle konuşacak hiç birşeyim
Yok kuzey
Lütfen Eylül
Dışarıdan gelen aragaz sesini duyunca kuzeyin gerçekten orada olduğunu anladım. "Ben çöpleri atıp gelmedim onları atıp geleyim" dedim ayağa kalkarak "ben atıp geleyim istersen geç oldu" dedi kerem "yok yok iki dakika atıp gelirim ne olucak" diyerek hızla mutfağa gittim ve yarısı boş olan çöpü alıp hızla çıktım.
Kapıyı kapattığımda kuzeyin sesini duydum "Eylül" sesizce bir küfür mırıldandım "Geldim Allah'ın belası geldim" diyerek merdivenlerden indim "ne halt konuşacaksan konuş" dedim gözlerine bakarak "sen böyle biri değildin" ona baktım "ben bu halimden oldukça memnunum kuzey"
"Bir adamın sana yüz vermesine kanacak kadar salak değildin" Öfke ile ona baktım "ben ona aşıktım! O da bana aşık oldu, senin aksine ben birini beni sevsin diye zorlamadım!" Bana baktı sadece baktı "seni terk edip gidecek" yutkundum "birkaç ay sonra gidecek bir adam için yaptıklarına bak" ona baktım "Sen adam bile değilsin onu ne yapıcaz" gözlerimi kaçırmadan ona bakıyordum "seni terk ettikten sonra kuzey haklıymış diyeceksin keşke sevmeseydim diyeceksin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opia Potter | Aktürkoğlu
Teen Fiction📌Bu hikaye bir hayalden ibarettir gerçeklikle alakası yoktur! opia tanıdık veya tanımadık insanlarla göz göze gelindiğinde, kendini savunmasız ve kırılgan hissettiren duygu çeşidiydi ve ben ona baktığımda o duyguyu hissediyordum o benim opiamdı ve...
