23| uyku

143 15 6
                                    

Evet sınava sadece 1 ya da 2 gün kalmıştı ve ben heyecandan 1 haftadır uyuyamıyordum. Kerem ile şampiyonluktan sonra doğru düzgün konuşmamıştık. Ben istememiştim, sınavlarım şu an benim için daha önemliydi.

Ancak o benim aklımdan çıkmıyordu ve aklımıda kalbim gibi ele geçirmiş gözüküyordu. Çalan kapı ile irkildim ve adeta uykudan uyanır gibi özetlerimin başından kalktım. Kapıya gittiğimde kim olduğuna bakmadan kapıyı açmıştım ve karşımdaki Keremi görünce kapıyı yüzüne kapattım.

"S*ktir" dedim sesizce "Eylül?" Sesini duyunca hızlıca aynadan üstümü başımı düzelttim ve kapıyı tekrardan gülümsiyerek açtığımda güldü "selamm" dedim o ise daha çok güldü "selam" ve eli ile içeri gösterdi "içeri gireyim mi?" Gözlerimi ondan ayırdım ve içeride biraz dolaştırdım.

Yutkunduğumda içerinin dağınık olduğunu anlamıştım ama içimdeki Keremci kız şöyle dedi ay boşversene kız zaten kocan olmayacak mı şimdiden alışsın depresyon girl ise çıkıp yanıt verdi sevgili bile değiliz içimdeki en mantıkli düşünen kız ise ona yanıt verdi bizi böyle kabul etmeyecekse neden sevgili olalım ki? Ve bu kıza bir kez daha bayıldığımı anladım.

"Tabii gell" dediğimde gülümsiyerek içeri girdi, aynadan yüzüme baktığımda cidden mahfolmuş gibi gözüküyordum. Göz altlarım morarmış ve şişmiş, gözlerimin içi ise uykusuzluktan kızarmıştı. Sanırım uykusuz olduğum belli oluyordu ve uykusuz olduğumu en çok belli eden 2 termos ve Keremi hatırlattiğı için evin bir köşesine attığım çay pakedi ile göz göze geldiğimizde yutkundum.

"Biraz dağınık kusura bakma" Dediğimde bana baktı "toplarız" dedi elindeki çay paketlerini kutuya doldururken ben ise kupaları mutfağa gotürüyordum. Döndüğümde Keremin kitapları topladığını gördüğünde ona baktım ve "Dokunma!" Diye bağırdığımda ellerini havaya kaldırdı "sakın ol şampiyon" bir ona bir kitaplara baktım "bu kadar çalıştığın yeter Eylül" dediğinde ona baktım ve dudağımı büktüm "ama"

"Aması falan yok şimdi dinleniyorsun" ona bakıp göz devirdim ve kalan bulaşıklarıda mutfağa götürüp makineye koydum ki ayaklarımın yerden kesilmesi ile ufak bir çığlık attım. Beni kucağına alan Kerem ayağı ile büyük bir ustalıkla makineyi kapattı. Ona baktım "yürüyebilirim aktürkoğlu" dediğimde gülümsedi "ben böyle istiyorum küçük hanım" dediğinde göz devirdim "her istediğimiz olmuyor aktürkoğlu mesela benim 5.5 yıldır istediğim şey hayla gerçekleşmedi"

"Sabret biraz" dediğinde ona baktım "sabrede sabrede ölücem yanlız" ve aklıma barışın dediği şey geldi; zamanı geri kazanamazsın, bazen beklediğin olmuyorsa onu bırakıp başka birşey bulman gerekir belkide haklıydı.

Beni koltuğa getirdiğinde ona baktım "biraz daha ders çalışayım n'olur" dediğimde göz devirdi "bu böyle olmayacak" dedi ve beni daha çok kavrayıp kapıya gitti "Hey nereye gidiyoruz!" Dediğimde güldü ve açtığı kapıyı kapattı. Gördüğüm berkanlarla beraber bana garipçe baktıklarını fark ettim "selamm Berkan merhaba sachaa" diye seslendiğimde bana bakıp el sallayarak karşılık verdiler.

Kerem kendi kapısını açtıktan sonra boynuna biraz daha sarıldım ve beni koltuğa bırakmasınk izledim beni bıraktıktan sonra odasından örtü getirmişti. Beni çekip kafamı dizine koymamı sağlamıştı. "Evet bakalım sana ne masalı okuyayım" dediğinde güldüm "rapunzel olsun çok seviyorum ve benzediğini düşünüyorum" kerem gözleri ile bana baktı "ama sevdiği adam saçlarını kesti"

"rapunzel gibi olmaktan korkuyorum aslında sevdiğim adamında beni terk etmesinden..." bana baktı "bizim masalımız mutlu sonla biter o halde, biz kendi rapunzel masalımızı oluştururuz. Hatta rapunzel olmak zorunda değil biz kendi masalımızı oluştururuz" ona baktım "her masalda kötülük olur" dedim o ise saçlarımı okşarken bana baktı "ama her masalda kötülükler biter" dediğinde ondan kaçırdım gözlerimi "her masal mutlu sonla bitmez" dediğimde bana baktı

Opia Potter | AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin