📌Bu hikaye bir hayalden ibarettir gerçeklikle alakası yoktur!
opia tanıdık veya tanımadık insanlarla göz göze gelindiğinde, kendini savunmasız ve kırılgan hissettiren duygu çeşidiydi ve ben ona baktığımda o duyguyu hissediyordum o benim opiamdı ve...
O hikaye başlarken bu kadar güzel olacağını hiç düşünmemiştim. Yer yer ağladım, yeri geldi güldüm. Hayatımda ki en güzel hikaye bu diyebilirim onlu günler, onunla olan her an, her saniye. O kadar güzeldi ki, bir solukta yaşadık yılları.
Bir nefese adeta koskoca bir ömrü sığdırdık. Birbirimize yeri geldi yara olduk, yeri geldi yaralarımızı birlikte sardık. Kaç kez düştük seninle ama ayağa kalkıp "biz başardık." dedik çünkü bana pes etmemeyi öğretti Çünkü biz her zaman güçlüydük.
Kendimize sonuna karar güvendik. Milyonlar şahit oldu hikayemize, hikayemizde ki aşk milyonlara örnek oldu. Herkes kıskandı bizi. Ta ki o güne kadar.. Seninyüzünde ki hüznü gördüm, mutlu değildin. Neden değildin? Her saniyemi senin mutluluğun için ayırmıştım ki her saniyen hüzüne dönüştü, Sen mutluyken bile gözlerin doluydu belki sebebi ben değildim onu linçleyenlerdi.
Benden gitmek istedi benden gitmesin istedim ama herkes gibi o da geldi ve sonra Aklıma şairin şu sözleri geldi sonra;
ilk bakışta değil son bakıştadır aşk, ayrılırken sana nasıl baktıysa o kadar sevmiştir seni. Ben belki onun yüzünü o gece göremedim ama hissettim sol göğüsümün üzerindeki ağrıyla hissettim onun bakışlarını. Sonra onu haklı buldum ben kendimi sevmezken o mu beni sevecekti?
Her hikayenin bir sonu vardır bizim sonumuz buydu belkide ya da yeni bir başlangıç ama o benim soruma beni severek yanıt vermişti ben kendimi sevmediğimde o beni sevmişti. Bana beni sevmeyi öğretmişti.
Onun ela gözlerine baktım, masum ela gözlerine baktım. Belki onun kadar masum değildim ama o bana bakarken kendimi cennetteki bir melek gibi hissediyordum. Elimdeki mikrafonu tir tir titreyerek tutuyordum, Kerem ise bana ümitle bakıyordu. Annemle babam gururlu, mutlu ve hüzünlüydü, Yunus ise ben ve Kereme hayranlıkla bakıyordu, Barış ise Yarım kalmış bir mutlulukla bakıyordu. Elimle titreyen mikrafonu dahada sıkı tutmuştum
"Galatasaray kadar Evet!"
Dediğimde sahanın ortasında tirübünlerden büyük bir alkış tufanı kopmuştu. Kerem ise gülümsiyerek bana bakıyordu, ardından Yunus ve Barış'a şaitlik edip etmediğini sormuştu ikiside onaylanmıştı defteri imzaladıktan sonra ayağa kalkmıştı ve kerem ilk olarak kendi kalkıp bana yardım etmişti
"bende şaitlerimiz ve milyonlarca taraftarımızın huzurunda sizi eş ilan ediyorum!"
Ve bir alkış tuğfanı daha kopmuştu, elime aldığım nikah cüzdanını havaya kaldırıp salladığımda arkadan sezen aksunun haydi gel benimle ol şarkısı çalıyordu nikah memurunun "Gelini öpebilirsin" demesiyle Kereme döndüm. Ela gözleri yine Her zamanki gibi harika bir tona kavuşmuştu. Ardından duvağımı açıp alnıma uzun bir öpücük kondurmuştu.
"Seni çok seviyorum hayatımın anlamı, sevgilim, güzel karım, eşim"
Dediğinde gülümsiyerek ona baktım arkadan ise müslüm gürsesten böyle bir aşk görülmemiş dünyada şarkısı çalıyordu. Boynuma takılan Galatasaray atkısı ile gülümsedim "şimdi Seni bana veren yüce Rabbimin huzurunda eş olma zamanı" diyerek elimi tuttu ve beraber soyunma odasına ilerledik.
Evet ilk defa soyunma odasına beraber gitmiyorduk ama ilk defa onunla eş olarak gidiyordum. İçeri girdiğimizde herkes bizi bir bir tebrik etmişti. Ardından imam nikahına geçmiştik. İmam nikahı bittikten sonra ise keremle arabaya ilerlemiştik.
Keremlerin evine geldiğimizde büyük bir karşılama olmuştu. Arabadan inip biraz göbek attıktan sonra içeri girmiştik daha sonra ise ordan ayrılıp akşam için hazırlanmaya gitmiştik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.