BÖLÜM 37: PERİ KIZI

2.1K 131 33
                                    

İnstagram - Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

(FATİN)

"PERİ KIZI"

"Sen ne sorumsuz bir insansın ya! Nasıl bırakırsın onu bir başına?"

Yasemin'in öfkeli hallerini, Alesia yatıştırmaya çalışıyordu ancak bir fayda sağladığı söylenemezdi. Aksine Yasemin'in öfkesi gittikçe artıyordu.

"Onun yanından sadece beş dakikalığına ayrılmıştım diyorum. Nereden bilebilirdim beni dinlemeyip, ortadan kaybolacağını?" Merve'ye bu kez çıkışan Fırat'tı. "Bilecektin işte Merve. Esma'nın buraları hiç bilmediğini bile bile onu orada yalnız bıraktığın gibi, kaybolabileceğini de düşünecektin."

"Fırat, kız zaten üzgün, gitmeyin daha fazla üzerine. Yasemin sende..."

Annemin uyarıcı cümlesine ve bakışlarına aldırmayan Yasemin, kendini bir hışım sandalyesine bıraktı ve kendi kendine söylenmeye başladı. Ben ise sabrımın son noktasına gelmiştim. Sandalyeye attığım ceketimi üzerime hızla geçirdim ve ardıma bakmadan pastaneden çıktım. Onların saçma muhabbetine ayıracak vaktim yoktu. Kapı önünde şemsiyeyle bekleyen Zeki'ye bakmadan yürüdüm.

"Fatin Bey, arabaya binmeyecek misiniz?" Zeki'ye dönüp elindeki şemsiyeyi aldım ve yürümeye devam ettim. Cevap vermeyince, geri döndü. Gittiğini sanmışken, elinde başka bir şemsiyeyle yetişti bana.

"Nereye bakacağız Fatin Bey?" Minnetle yüzüne bakıp, umutsuzca konuştum. "Bilmiyorum Zeki. Tek bildiğim aşağıdaki sahilde kaybolmuş. Çevre mahallelere ve sokaklara bakalım."

"Abi, bence dağılalım. Daha kolay buluruz." Fırat'ı ardımda fark etmemle, Yasemin'i fark etmem bir olmuştu. "Fırat haklı..."

"İyi, öyle yapalım o zaman."

Sahilde Merve'nin tarifiyle, Esma'nın kaybolduğu yerde üçlü gruba ayrılmıştık. Ben hemen sahilin karşı caddesine geçip, sokaklarda Esma'yı aramaya başlamıştım.

Yağmur bu kadar delice yağmasaydı, işimiz daha kolay olabilirdi. Ve bir de üzerine geceye ulaşan akşam karanlığı, beni iyice zorluyordu. Geçtiğim sokakların boşluğu canımı sıkarken, bir nefes alışıydı duymayı umut ettiğim.

Korkmuştur şimdi...

Aklıma teyzesinin eniştesini öldürdüğü geceki hali gelince, boğazım kupkuru oldu. Ruhum taş kesildi. Onun korkması, en son istediğim şeydi. Bulmalıydım onu... İçi daha çok korkuya esir olmadan, bulmalıydım.

"Neredesin Esma'm? Hadi bir ses ver."

Etrafıma bakarken, ardımda bir ses işittim. Varla yok arası, gerçekle yanılgı sanrısı... Ruhumu ilmek ilmek içine çekti. Büyük bir fırtınanın hortumuna yakalandım ve kayboldum yeryüzünden.

"Fatin..."

Hayatımda belki ilk kez bu kadar dizlerim titremişti. İlk kez bu derece heyecana kapılmıştım. Öyle ki, elimden düşen şemsiyenin değersizliği ve yanağıma gözlerimden süzülen yaşların değeriyle cebelleşiyordum. Yağmur yıkıyordu gözyaşlarımı ama ben hâlâ çocuk gibi gözyaşı dökmeye inat ediyordum.

AHRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin