14

3.8K 209 29
                                    


Merhabalarrr.

Yıldıza basmayı unutmayın.
Yorumlarınızı bekliyorum.
❤️🦋❤️

** * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Hatırlatma:

"Babaaaaa"
"Ne bağırıyorsun oğlum."
"Baba, GAMZESİ VAAARR." dedi ve  kafamı iki eliyle tutup gamzemin olduğu kısmı sulu öpücüklere boğmaya başladı.

Bu çocuğu seviyordum...

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

   Egeminin elinden zorda olsa kurtulmuştum ve herkes odalara dağıldı. Benim almam gereken bir çakı konusu olduğu için Baran'ın odasına gitmem gerekiyordu ama odasının nerde olduğunu bilmiyordum. Bulmalıydım, çakı koleksiyonumu onun eline bırakacak halim yok ya. Odaları tek tek karıştırmak istemediğim için Egemen'in odasına gittim. Kapıyı tıklattım içeriden olumlu cevap alınca yavaş adımlarla odaya girdim. Egemen beni görünce gülümseyerek hemen yanına çağırdı.

"Gel Tatlış, gel."

"Yok, ben şeyi soracaktım da birinci ta- aman yani şey, Baran'ın odası nerede?"

"Gel götüreyim ben."

Hafifçe olumlu anlamda kafamı salladım. Beraber bir üst kata gitmek için merdivenleri çıkıyorduk. Bu ev kaç katlıydı ya?

Hemen soldaki odayı göstermesiyle "Burası Baran abimin, sen birşey mi diyecektin ki?" Diye merakla sorunca, "Şey ya, geçen gün elimdeki poşeti odaya çıkarmayı unuttumda o almış galiba ondan." diye bir açıklama yapmamla 'hım' gibi bir ses çıkardı.

"Tamam, işini halledince eğer sıkılırsan yada birşey olursa odama gel tamam mı?"

"Tamam." Dememle burnumu hafifçe öptü ve aşağı kata inmeye başladı.

Hemen gidip kapıyı çaldım. İçeriden ses duyamamamla tekrar çaldım ama yine ses yoktu. Merak etmiştim. Girsem kızar mıydı? Aman bananeydi, o benim eşyalarımı el koyarken düşünseydi, diyerek kendimi avuttum ve yavaşça kapıyı açtım.

Siyah bir oda karşıladı beni. Biraz etrafa bakındım ve yatakta yattığını gördüm. Galiba uyuyordu. Siyahın ağırlıklı olmasına rağmen bunaltan bir havası yoktu. Masasının üstünde gözüme çarpan poşetimle yüzümde bir tebessüm oluştu ve hemen gidip elime aldım.

Geri çıkmak için adımımı atmıştım ki. "Benim odama girmen için izin vermiş miydim? Aaa ne yazıkki ben öyle bir izin verdiğimi hatırlamıyorum." Gözlerini açmış ve bana bakıyordu. Bende lafının altında kalır mıyım?

"Sen benim olanlara el koyarken izin vermiş miydim? Aaa ne yazıkki ben öyle bir izin verdiğimi hatırlamıyorum." dedim, tatlı ve bir o kadar da gıcık bir gülümseme sunarak.

Hafifçe güldü. "Bak seeen, bu ufaklık büyümüş de abiye laf soktuğunu mu sanıyormuş, cık cık cık ne kadar ayıp." Gözlerimi devirip odadan çıkıyordum ki beni arkadan tutup birden havaya kaldırdı, anın vermiş olduğu refleksle biraz bağırmış olabilirim.

Beni yatağın üstüne koydu, kapıyı kitledi ve anahtarı sıkı sıkı elinde tutarken yanıma geldi. Allah kahretsin galiba beni öldürecek bu. Korkulu gözlerle ona bakarken "Beni mi öldüreceksin, ama bak hapse girersin sonra bende toprağın altına. Olmaz ki böyle eheh." Bunu dememle kocaman sesli bir kahkaha attı. Ne de güzel gülüyorsun taşın oğl- off ne diyorum ben.

"Hımm demek ben hapishaneye giderim. Hım?"

"Hı hı, hiç iyi olmaz."

Gülmesi gıcık sırıtmasına dönüşürken "E madem hapishaneye düşmemi hiç istemiyorsun, o zaman bende seni öldürmeyeyim." Dalga geçer gibi bir havası olsa da şuan canım daha önemliydi.

GERÇEK Mİ AİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin