18

3.2K 179 38
                                    


Bu aralar hep Ajda Pekkan dinleyesim geliyor ya.

Sizde dinleyin güzeldir Paueneufjs.

Neyse iyi okumalar, oylamayı unutmayın 🤗❤️💓💞


* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Hatırlatma:

Babamın oflama sesini duydum sonrasında ise sıcacık bir gövde. İkimize de sıkıca sarıldı, sarmaladı. Herşeyi mahvetmeyi başarsakta, hala babam tarafından sevilmek güzeldi...

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Şuan ne mi yapıyorum, azar azar azar.

Neymiş telefonlarına bakmamışım. Daha Selma hanım ablanın telefonu bile bende kayıtlı değil.

"Konuyla alaka seviyesini arıyorum."

"Off, sana ne Abucebari, söylemek istedim."

"Onu bırak da motor da gitti Hahaha."

"Aman çok komik."

"Asel, Asel, Aselll."

"Ne hı hah"

"İki saattir ben kime anlatıyorum kızım."

"Pardon biraz basım ağrıyor da dalmışım."

"Neden kimsenin aramalarına cevap vermedin? Bak seni gerçekten zorlamak, sıkmak, moralini bozmak istemiyorum ama artık yeter. Anlıyor musun?"

Ee bu karizmatik Kenan bey amca yine bozuldu. Bu adam ne benle anlaşmaya çalışacağını biliyor ne de bana çıkışmamayı. Gerçi hak ettim orası ayrı bir dava ama neyse.

"ASEL SANA DİYORUM Kİ BU TELEFONA NEDEN ULAŞILAMIYORDU, açıklama yapmanı bekliyorum."

Off bağırma ya, başım ağrıyor zaten.

"Dedim ya Kenan bey amcacığım telefonu yanlışlıkla uçak moduna almışım, işlerimiz de yoğun olunca telefona bakmadım ve farkedemedim."

Hala baba demememe bozuluyordu. Çok beklerdi, biyo baba seni.

"Baba bırak ya, anlat anlat anlamıyor. Konuş konuş düzelmiyor. Hep bir çıkışma, hep bir karşı gelme. Huylu huyundan vazgeçmez işte, ne hali varsa görsün."

Vayy be, Poyraz'a gelll. Hayırdır koçum sanane yani, bak birde mantıklı mantıklı konuşmaya başladı.

"Poyraz, baba ve kız arasına giremezsin. Ayrıca ne demek huylu huyundan vazgeçmez? İllaki ayak uydurmak zorunda. Asel sana yeterince süre tanıdığımızı düşünüyorum. Artık bu kadar sorumsuz bir şekilde dışarı çıkmanı istemiyorum. En azından nerde olduğunu haber veremeyecek kadar meşgul olduğunu da düşünmüyorum. Ayrıca da, Barkın'ın seni geri getirmesini söylemiştik, ama sen kendi başına neyle, nasıl geldin bilmiyorum. Bir daha böyle birşey görmeyeceğim."

Söyleyecek bir şeyim yoktu. Hem beni hala sabahki gittiğim kütüphanedeki arkadaşımın yanından döndüğümü sanıyorlardı. Söyleyememiştim.

Tamam anlamında başımı salladım. Ve odaya çıkmak adına ayaklandım.
Arkamdan Baran'ın ayaklanmasıyla geri koltuğa oturdum. Ve o da bir afallasa da geri oturdu. Sırıtmaya başladım, peşimden gelecekti güya, hehehe.

Egemen'e baktığımda açıkçası az da olsa kırgın bakışlarına maruz kalmak beni üzmüştü. Demir'e baktığımda düşünceliydi. Benimle bir konuşma yapacaklarını düşünüyordum. Sanki ağızlarını açmak istiyor da babaları varken doğru bulmuyorlar gibi duruyorlardı.

GERÇEK Mİ AİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin