Herkese selamlar! Nasılsınız? Yeni bölümü aslında hafta sonu yayımlayacaktım ama biraz moralim bozuk olduğu için yorumlarınızı okuyarak iyi hissetmek istiyorum. Oylarınızı ve yorumlarınızı bölümden eksik etmeyin olur mu? Yorumlarınızı bekliyorum. 🩹
💔
Kalbimi kıran insanları neden bu kadar seviyordum ve neden onlardan vazgeçemiyordum, bilemiyorum. Çok fazla sevgiden mi yoksa onlara olan sevgime alıştığımdan mı?
Kaç gündür yine sabah saat 07:55 olmadan gözlerim camda oluyordu. Onu bir kaç dakika veya bir kaç saniye görüyordum ama yetiyordu. Onu görmemektense bir kaç saniye görmeyi tercih ederdim.
Bugün çarşamba günüydü ve yine onun sınıfıyla birlikte beden dersine girecektik. İzleme alanına geçmiştim. Sandalyede oturarak gelmelerini bekliyordum. Futbol oynayacaklardı.
Sahaya geldiklerinde gözlerim onu aramıştı. Yoktu. Neden yoktu?
"İzzet!" diye bağırdığını duydum arkadaşının. Sahaya geldiğini gördüğümde yüzümde küçük bir gülümseme oluştu. Yanaklarım kızarmıştı.
"Başlıyor muyuz?!" diye sordu İzzet bizim sınıfın erkeklerine. Başlarını salladılar sınıf arkadaşlarım.
"Başlayalım." diyerek topu ayaklarının altına aldılar. Oynamaya başladıklarında gözüm sadece İzzet'in üzerindeydi. Onu izlemeyi seviyordum. Boynundaki kolyesi, dağınık saçı, futbol oynarken nasıl düşmediğini anlamadığım gözlükleri, beden dersinde giydiği eşofman takımı ile gözümde bir başka görünüyordu. Normal bir erkekti belki de ama benim için öyle değildi. İlk defa böyle birisini görüyor gibiydim.
Kalenin yanına yaklaştığında bakışlarımı oraya çevirdim. Kendi takımının gol yememesi için kaleye gelen topa kendisiyle engel oldu ama top midesine gelmişti. Top onun midesine gelmişti ama sanki ben mideme top yemişim gibi elimi mideme koydum. Onun canının acıması benim canımı acıtmıştı.
"İyi misin?" diye sordu sınıf arkadaşı İzzet'e. Başını salladı İzzet ve hemen oynamaya devam etti. Bir süre daha oynadıktan sonra tekrar topu engellemek için kendini feda etti. Daha doğrusu elini. O kadar güçlü şekilde atılmış topun eline gelmesi elbette ki canını acıtmıştı ve yüzünü buruşturup oynamaya devam etti ama ben onun canı acıdığı için ağlamak istedim. Gözlerim dolmuştu. Canını acıtacak derece de oynamasa, kendini feda etmese olmaz mıydı? Ama futbol oynamayı çok seviyordu ve yenilmek onun için üzülmek için büyük sebepti.
Onun üzülmesini görmek istemiyordum çünkü onun üzülmesi demek benim üzülmem demekti. Onun üzüldüğü şeylere ben eve gidince saatlerce ağlayabiliyordum. Onun için çok fazla ağlamıştım. Gözlerimi çok yormuştum ama gözyaşlarım ona değmezmiş. Onun için gözyaşlarımı akıtmaya değmezdi ama ben bir zamanlar onu o kadar seviyordum ki, sevgimden bile ağlıyordum.
Sevgiden ağlamayı herkes anlamazdı. Çok fazla sevgiden artık gözyaşlarınız bile dayanmıyordu. Sevginiz duygularınızı karıştırıyor ve sevgiden ağlamak istiyordunuz. Çok fazla sevgiden ağlamak, herkes anlamaz. En çok sevenler, aslında sevgisinin imkansız olduğunu bile bile sevenler sevgiden ağlardı. Ama o kişi için gözyaşı dökmek değmezdi. O kişi için o güzel gözlerinizden inci akması gereksizdi. Korkak insanları sevmek sizin için bir felaketin başlangıcıydı. Korkak birisini severek bu dünyada en büyük zararı kendinize vermiş olursunuz. Kendinizi sevin ve kendinize zarar vermemeye çalışın, aşkta korkaklık yapanlardan uzaklaşın.
💔
İnsanları da çok sevmemeyi deneyin. Çok sevmek size zarar verir. Aşk konusunda ise... Bilemiyorum. Aşk çok karışık bir şey. Aşk demek; karışıklık demek. O yüzden ne diyeceğimi bilemiyorum ama umarım hayatınızda sizin helaliniz olacak insanları severseniz. Diğer insanların gelip geçici, kalbinizi gidenler için yormayın. 🩹
Çok fazla konuşmak istemiyorum zaten konuşacak bir şey de yok... Dördüncü bölümü ne zaman yazarım bilmiyorum ama yazınca yayımlamaya çalışacağım. 🩹
Bölüm nasıldı?
Zeycan'ın hissleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
İzzet nasıl bir korkaklık yapacak sizce?
Sorularıma cevap vermeyi unutmayın, lütfen. Düşünceleriniz her zaman benim için çok önemli. Yorumlarınızı ve oylarınızı hikayemden eksik etmeyin. Hikayemin sizin desteğinize ihtiyacı var, unutmayın. Tüm destekleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum. Sizleri çok ama çok fazla seviyorum, kendinize çok iyi bakın. Gelecek bölümde görüşmek üzere! 🩹
Allah'a emanetsiniz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım
Short StoryYarım kalan sevgilere, karşılıksız sanılan aşklara ve platonik seven kişilere ithafen.. Gerçekten de dokunmadan veya tanımadan sevmek diye bir şey varsa eğer bu dünyada, ben bunun kanıtı olabilirdim. Tanımadım, dokunmadım, sevdim ama sevgim kalbimd...