Aynanın karşısında saçlarımı tarayarak şekil verirken bir yandan da aynada kendimi süzdüm.Neredeyse üç gündür sabah erkenden ofise gidip geç saatlerde geri dönüyordum.Çok büyük bir villanın iç tasarımı projesi için sadece ben görevlendirilmiştim.Yardımcı kişiler olsa bile yine bütün yük benim üzerimdeydi.
Bugün ise haftasonuydu.Bugünü sadece kendime ayırmak istemiştim.Hem bakım yapmak,hemde yorgunluğumu atmak istiyordum. Böyle bir güne sıcak bir duş alıp üzerime sadece uzun tişörtlerimden birini geçirerek yapmıştım.Saçlarımla işim bittikten sonra yüzüme maskemi yapacaktım.
Sarı ve hafif nemli saçlarımı güzelce tarayıp ellerimle düzelttiğim sırada evimin içini kapı zilim doldurmuştu. Aslında üç gündür birini bekliyordum.
Alparslan.
Üç gündür onu görmemiştim ve çok özlemiştim.Alt dudağımı ısırarak elimdeki tarağı makyaj masamın üzerine bıraktım.Zil ikinci kez çalarken kalçalarımın altında biten tişörtümü çekiştirerek kapının önüne geldim. Anında elimi kapıya atıp açtığımda gördüğüm iri bedenle kimin geldiğini anlamıştım.
Kafamı kaldırarak yüzüne baktığımda kaşının altında ufak bir kan izi olduğunu gördüm.Derin derin nefesler alırken tam endişeyle dudaklarımı aralayacağım sırada o kendini içeri attı.Ne olduğunu anlamadan uzun kolu belimi kavrayınca dengede durmak için ellerimi omuzlarına koydum.O diğer eliyle kapıyı sertçe kapatıp yüzünü boynuma gömdüğünde gözlerimi büyükçe açtım.
Belimi o kadar sert şekilde kavramıştı ki nefesim kesilmişti.Boynumu yermişcesine emen dudaklarından bahsetmiyordum bile.Dudakları boynumu öyle bir güçle kavramıştı ki canım acıyordu.
Dudaklarının arasındaki tenimin kızardığına emin olurken beni biraz daha kendine bastırdı.Belim onun penisine doğru kırılırken yutkunarak bir elimi ensesine yerleştirdim.
"Alparslan..."
Yüzüm buruşuyordu.Tek bir noktada bulunan dudakları artık bütün boynumu sarmıştı.Her köşesini büyük bir kuvvetle emerken birden bedenim havalandı. Belime uyguladığı kuvvetle beni kucağına almıştı.Gözlerim daha da büyürken aniden bacaklarımı beline doladım.Bu hareketimle tişörtüm biraz daha yukarı kalkmıştı.
Alparslan kucağındaki ben ile beraber koltuğuma doğru ilerlemeye başladığında dudaklarımı zar zor aralayıp titrek bir nefes aldım.
"Alparslan.." Adını bir kez daha nefes nefese hâlde tonladığımda bana aldırış etmedi.Koltuklara doğru adımlayıp L koltuğumun köşesine geldi.Dudaklarını saniyelik olarak boynumdan çekti ve eğilerek beni yatırdı.Kafasını boynumdan çektiğinde gözlerinin içine baktım.
Sinirli olduğu her hâlinden belliydi. Ama aynı zamanda başka duygular da vardı gözlerinde.
Bir şey söylemeden önünde duran bacaklarımı iki eliyle ikiye ayırıp arasına yerleşti.Bu hareketi kısıkça inlememe sebep olurken o yine üzerime doğru eğilip bu sefer boğaz kısmımı öpmeye başladı.Çenemin altında olan kafası oraya baskı yaparken kafamı geriye doğru atmıştım.Bundan memnun olmuş olacak ki hiç durmadan o kısımları öpmeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KENAR MAHALLE (GAY)
Teen FictionDuygularından korkan kalbine sahip çıkamaz. {TAMAMLANDI}