Bölüm 23:Sessiz ruhlar.

5.1K 516 73
                                    

Tenceredeki tavuk çorbasını ağır ağır karıştırırken kafamın içindeki düşüncelerden sıyrılmaya düşünüyordum.Dört duvarın arasında sıkışmış gibi hissediyordum.Ne ileri gidebiliyordum ne de geri gelebiliyordum.

Banyodaki su sesi kesilince bir nefes verip ocağın altını kapattım.Koltukta sabaha kadar sessizce oturduktan sonra ısrarımla Alparslan'ı duş alması için ikna etmiştim.Sesindeki çatallaşmadan hasta olacağını anladığım için hazır bir tavuk çorbası yapmıştım.Yanında haşladığım brokoliler de vitamin açısından iyi gelecekti.

Evet yine ve yine onun iyiliğini düşünüyordum.Yaptığı ihanetten sonra bile onu düşünüyordum.Bu beni gurursuz bir insan yapabilirdi.Ama elimde olan bir şey değildi.Ona karşı insancıl şekilde yaklaşıyordum,çünkü aşk anlamında güvenimi temelinden kırmıştı.Düzeleceğini sanmıyordum.

Banyonun kapısının açıldığını duyduğumda hemen üstümdeki dolaba uzanıp bir kase ve tabak çıkardı.Çorbayı kaseye,brokolileri de tabağa koyarken mutfak kapısının araladığını hissetmiştim.Hareketlerim bir an duraklasada derin bir nefes alıp kase ve tabağı elime alıp arkamı döndüm ve masaya koydum.Ona hiç bakmadan tekrar tezgaha döndüm.İçinde portakal suyu olan sürahiden büyük bir bardağa onun için portakal suyu doldururken bir an arkamda bir beden hissettim.

Önce arkamda bana yaslanan bedeni daha sonra tam ensemde olan nefesi hissetmiştim.Burnuma onun kokusu dolmuştu.Büyük elinin belimi yavaşça kavraması ile elimi sürahiden çekip tezgahın üzerine koydum ve gözlerimi kapattım.

"Güzelim.." Kulağıma doğru o kadar nazik ve hafifçe fısıldamıştı ki kalbim anında atağa geçmişti.Ensemi öpmeden sadece dudaklarını bastırıyordu.Belimi büyük eliyle kavrayıp kendisine doğru bastırdığında nefesim kesildi.

Ondan uzaklaşmak istiyordum.Evet, gitsin istiyordum.Çünkü o bana böyle davranırken mantığımı düzgün şekilde kullanamıyordum.Benim için düşünen tek şey kalbim oluyordu.O da doğru şeyleri seçmiyordu.

"Lütfen affet beni,ne istersen yaparım.. Ne dilersen yaparım." diyerek enseme tekrar dudaklarını bastırdığında bir kez daha yutkundum.Dokunduğu her yerim cayır cayır yanıyordu.Nefesim kesiliyor, beynim düşünme yetisini kaybediyordu.

"Çorban soğuyacak.." diye fısıldadım gözlerimi zorlukla aralarken.Tezgaha tutunup geriye çıkmaya çalıştığımda buna izin vermedi.

Kafasını sağ omzuma koyup çenesini omzumun üstüne koydu.Yanağı ile yanağım birbirine değiyordu.Bana baktığını hissediyordum.Gözlerimin kendiliğinden kapanması sinir bozucuydu.

Bir an dudağının yanağıma değdiğini hissettim.Tanıdık gelen naneli şampuanımın kokusu burnuma dolmuştu.Saçlarından akan damlalar tişörtüme akıyordu.

Tekrar dudaklarını yanağıma bastırdığında içim titretmişti.Tam o anda kafasının omzumdan çekildiğini farkettim.Arkamdan çekildiği için bir nefes verirken aniden tekrar belimi kavrayıp beni kendine çevirdi.Artık kalçam tezgaha yaslıydı.Yüzü yüzüme dönükken sadece gözlerimin içine bakıyordu.

Belimi tekrar kavrayıp beni kendisine doğru çektiğinde bir elim göğsüne çıkmıştı.Diğer elim hâlâ tezgahta kalırken o yüzümü yüzüne doğru yaklaştırıp gözlerimin içine baktı.

Gözlerimin içine uzun uzun bakarken ben de onunkilere bakıyordum.Nefesim kesiliyordu.Kalbim sanki atmayı bırakmıştı.

"Bir daha senden hiçbir şeyi saklamayacağım.Söz veriyorum.Evet hata yaptım hatalıydım.Ama söz veriyorum ilk ve sondu." diye fısıldadı dudaklarıma doğru.

Yutkunarak omuzlarımı silktim.Şuan çocuk gibi hissediyordum onun karşısında.Ellerim terliyor ve titriyordu.

Onu seviyordum.Onu görünce kalbim hızlı hızlı atıyor ve dizlerim titriyordu.
Bu elimde olan bir şey değildi.Kalbim söz dinlemiyordu.Gözlerine bakınca ona inanıyordum.Ama yaptığı hata büyüktü, kalbim onu çoktan affetsede aklım bunu inkar ediyordu.

"Sen bana çok büyük bir yanlış yaptın Alparslan.." dudaklarına doğru fısıldadığım şeyle kafasını salladı.

"Biliyorum biliyorum.Ben de kendimi asla affetmeyeceğim.Ama nolur sen affet.
Söz veriyorum telafi edeceğim." diyerek gözlerimin içine baktığında cevap vermedim.Sadece derin bir nefes alıp bakışlarımı kaçırdığımda tekrar çenemi tuttu ve kafamı yukarı kaldırıp baş parmağı ile dudağımın kenarını okşadı.

"Bir şey söyle Deniz..Çaresiz bırakma beni." dedi ve alnını alnıma yasladı.

Gözlerimi saniyelik olarak kapatıp açtım.
Yutkunarak bir nefes verdiğimde tekrar gözlerimin içine baktı.O an içimden ne geçiyorsa onu söylemek istiyordum.

"Seni seviyorum..Ama güvenimi çok kırdın..Bir daha nasıl güveneceğimi bilmiyorum." dediğimde bu sefer yutkunan oydu.

"Güvenini tekrar kazanmak için elimden geleni yapacağım.Sen yeter ki benden uzak kalma.Bu acıyı çektirme bana.." dediğinde derin bir nefes aldım.

Pes etmiş olduğumu anlamış olacak ki hafifçe gülümsedi.Ardından kollarını genişçe açıp bana sardığında sanki yılların vermiş olduğu yorgunlukta kendimi onun kollarına bıraktım. Kollarımı ona sarmadan göğsüne yaslanıp bir nefes verdim.

Burada daha iyi hissediyordum.

-


-


-

Ne demek oy kullanmayı unutuyorsunuz 🤨 (Utku online)

Öptüm kocaman 🤍

KENAR MAHALLE (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin