Bölüm 10:Renkli zincir.

7.2K 649 64
                                    

Gözlerimin kapalı olmasına rağmen duyduğum kısık televizyon sesiyle hafifçe kaşlarımı çattım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimin kapalı olmasına rağmen duyduğum kısık televizyon sesiyle hafifçe kaşlarımı çattım.Kulaklarıma buğulu ve kısık gelen televizyonun sesi bilincim açıldıkça netleşirken göğsümde hissettiğim ağırlık ile gözlerimi araladım.

Gözlerimi araladığım anda görüş açıma önce bulanık tavan girdi.Ardından göz kapaklarımı üst üste kırpıştırıp bir elimle gözümü ovarken kafamı yaslandığım koltuktan kaldırdım.

Kafamı kaldırır kaldırmaz gördüğüm görüntü ile dudaklarım şaşkınca aralanmıştı.Alparslan göğsümde mışıl mışıl uyuyordu.

Belime sımsıkı sarılmıştı.Büyük avucu tamamen karnımın üzerindeyken yüzü boynuma doğru dönüktü.Saçlarının uçları çeneme geliyordu.Yutkunarak diğer elime baktığımda elimin onun belinde olduğunu gördüm.

Bir süre ayılmak için bekledim.Belimin tamamen tutulduğunu hissediyordum. Yüzümü buruşturarak yerimde hafifçe dikleşeceğim sırada göğsümde yatan neden huysuz bir ses çıkarıp öksürmüştü.

Onun homurdanması ile olduğum yerde kaldığımda bir süre olduğu konumda kaldı.Daha sonra yüzü yavaşça bana döndüğünde kafamı eğip ona baktım.

Şişmiş gözlerinin tekiyle bana bakıyordu.
Diğer gözü sıkılı şekilde kapalıydı.Tek gözünü de zar zor açıyordu.

"Günaydın yavrum." dedi uykulu sesiyle.

Bir şey söylemedim.Benden cevap bekliyormuş gibi birkaç saniye bekledi. Az sonra huysuz bir ses çıkarıp ellerini belimden çekip yavaşça göğsümden kalktı.Yerinde doğrulup uykulu uykulu etrafına baktı.Hâlâ bacaklarımın arasından çıkmamıştı.Ben hâlâ onu izlemeye devam ederken o bir süre halıyı izledi.Ardından büyük elleriyle gözlerini kaşıyıp saçlarını geriye doğru taradı ve sırtında kalan bacağıma kafasını yaslayıp bana baktı.

"Hiç bu kadar huzurlu ve derin bir uyku uyumamıştım." dediğinde yine cevap vermedim. Öylece onun yüzüne bakmaya devam ederken gözlerimin içine bakıp serseri şekilde güldü. Bir elini kaldırıp bana doğru uzattığında eline indirdim bakışlarımı.

"Ne?"

Ağzımdan kısıkça çıkan kelime ile daha fazla güldü.İnatla elini uzattığında tekrar yüzüne baktım.Bir şey demeden bakıyordu.Saniyeler sonra dolgun dudaklarını araladı.

"Verir misin elini?" dediğinde anlamayarak baktım ona. Kaşlarımı çatacak gibi oldum ama çatmadım. Gözlerimi yüzünden kaçırıp eline indirdiğimde elini yavaşça belimin üzerine koyup avucunu açtı.

Elimi istiyordu.

İkilemde kalarak alt dudağımı yaladım.
Kaç dakika geçtiğini bilmiyordum. Kafamda da bir şeyi tartmamıştım. Sadece boş boş eline bakıyordum.

"E hadi." dedi bu sefer.Sesi az öncekine nazaran daha halsiz ve uykulu çıkıyordu.
Her an tekrar uykuya dalacak gibiydi.

Yüzüne hiç bakmadan ağır ağır koltuğun üzerinde duran elimi kaldırdım.Yavaşça belimin üzerinde duran büyük avucunun içine koyduğumda sıcak elimle temas eden buz kesmiş eli içimi titretmişti.

Birkaç saniye içinde elimi kavradı. Buğday teninin içinde kaybolan beyaz elim avucunun içinde daha da soğurken bir süre o şekilde bekledi.Daha sonra avucunun içindeki elimi yüzüne doğru yaklaştırdığında beni de çektiği için yaslandığım yerden ayrılmıştım.Ona biraz daha yaklaşırken o elini dudaklarına götürüp avucunu açtı. Avucunun içindeki elimi dudaklarına götürüp öptüğünde içim titredi.

Elleri gibi soğuk olan dudaklarının elime değmesi ile bütün vücudum titretmişti.
Ev soğuk olmamasına rağmen üşüyordum.

Elime uzun uzun dudaklarını bastırdı. Gözleri kapalıydı.Ne yapacağımı bilemez hâlde beklerken dudakları her bir parmağıma değmeye başladı.Her öptüğü parmağımda kalbim tekliyordu.O geçen on saniye on saat gibi gelirken avucumu yavaşça dudaklarından çekti.Hâlâ elinin içinde sımsıkı tutuyordu.

Kafasını kaldırıp tekrar gözlerimin içine baktığında bende onun gözlerinin içine baktım.Boşta kalan elini pantolunun cebine attı.Gözlerimin içine bakarak cebinden bir şey çıkardı.Onuda avucunun içine saklamıştı.Diğer avucunun içinde olan elimi tekrar dudaklarına götürüp kokumu içine çekerek öptü.Ardından kapalı olan avucunu açtı.

Gözlerim anında açılan avucuna kaydığında gözlerimi şokla açtım. Dudaklarım da kendiliğinden aralanırken onun güldüğünü hissediyordum.

Avucunun içinde rengarenk boncuklu bir zincir vardı.Bu zinciri görür görmez aklıma tek bir şey gelmişti.

Belim.

"Özellikle en küçük boyunu aldım." dedi birden.Bu sefer sesi boğuk çıkıyordu. Elinin içindeki elimi tekrar koklayarak öptü."İnce belini tamamen kavrayacağına eminim." dediği anda bütün tüylerim diken diken olmuş gibi hissetmiştim.

Elinde duran zinciri yavaşça elinin içindeki elimin içine koyup parmaklarımın üstünü öperek avucuma kapattı.Son bir kez bileğimi sıkıca öptüğünde hipnoz olmuş gibi ona bakıyordum.

"Alparslan.." diye fısıldadım dudaklarımın arasından.

"Hmm?" dedi elimi tutmaya devam ederken.

Yine bir şey diyemedim.Aralanan dudaklarımı tekrar kapatıp elimi ondan çektim.Avucumu açıp zincire bir kez daha bakarken gülümsememek için kendimi zor tutmuştum.

Evet,biraz hoşuma gitmiş olabilirdi.

Tam kafamı kaldırıp ona baktığım sırada sessiz odanın içini onun telefonunun bildirim sesi doldurdu.O bana bakmaya devam ederken duyduğu telefon sesiyle gülüşünü yüzünden silip elini ön cebine attı.Geriye doğru yaslanıp telefonun cebinden çıkarıp ekranına baktı.

Gözleriyle kısaca gelen mesajı okudu.
Yüz mimiklerinden anladığım kadarıyla mesaj hoşuna gitmemişti.Telefonu tekrar cebine koyup önce bana döndü.Çevik bir hareketle bacaklarımın arasından kalkıp önce pantolununu daha sonra tişörtünü düzeltti.Daha sonra hemen arkasındaki sandalyeden uzanıp ceketini aldı. Kahverengi ceketi üzerine geçirirken oturduğum yerden beni izliyordu.

Ceketini üzerine geçirip önünü kapattı ve duvarıma asılı olan boy aynasından kendisine kısaca baktı.Ardından tekrar gözlerini bana çevirip bana doğru bir adım attı ve başımdan tutarak saçlarımı iki kez öptü.Saniyelik olarak gözlerim kapanırken geri çekilip büyük avucunu yanağıma koydu.Gözlerimin içine derince bakarken yutkundum.

"Geleceğim tekrar.." dedi gözlerimin içine bakıp.Sadece yavaşça kafamı salladım.Hafifçe gülümseyip gözaltımı okşadı.Gözlerimin içine son bir kez bakıp ellerini yüzümden çekti ve kapıya doğru ilerledi.Arkasından şaşkın gözlerle bakarken o arkasını dönmeden kapıyı açıp ayakkabılarını giydi ve kapıyı kapattı.

Saniyeler içinde sessiz odada kendimle baş başa kalırken bakışlarımı kucağıma indirip avucumdaki zincire baktım. Onun söylediği sözler yine aklıma gelirken dudağımın kenarı yukarı doğru kıvrıldı.Diğer elimin parmakları ile zincirin ucundaki boncuklarla oynarken geçen saatlerin farkında değildim.

-

-

-

Oy kullanmayı unutmayın :(

Hepinizi çok seviyorum,iyi geceler canımın içleri 🤍

KENAR MAHALLE (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin