~Kanlı Sis "Adaletin Kadını"~
"Senden nefret etmeme engel ol." dedim sırıtarak.
Sesli bir şekilde güldü, yüzüme bakmadan elindeki silahıyla oynamaya devam etti. "Neden?"
Çok küçük bir tebessümle suratına baktım. "Çünkü seni öldürürüm. Nefret ettiğim...
Taslakta duruyordu ve bir türlü son kısmı yazamadım o yüzden geç kaldı kusura bakmayın lütfen.
Oy vermeyi ve güzel yorumlarınızı eksik etmeyin.❤️
Hazırsak derin bir nefes alarak bölüme başlıyoruz...
İyi okumalar dilerim.🤍
🍂🌑
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
_______________________________
"GÜNDÜZLERİN HAYALETİ GECELERİN KRALİÇESİ!"
_______________________________
Sadece birkaç dakikadır arabadayız ama bana saatler gibi geliyordu.Neden katile hak veriyorlardı,neden onu savunuyorlardı?
Güvenlikler ön koltuklarda Chris ve ben ise arka koltuklarda oturuyorduk."Sence neden katili savunuyorlardı?"dedim.Hâlâ yola bakıyordum.
"Bilmem."dedi ve bir süre sustu."Belkide katilin bir amacı olduğunu düşünüyorlardır.Boş yere insanları öldürmediğini falan."
Yüzümü Chris'e döndüm.Elimdeki dosyaları karıştırıp içerisinden bir dosyayı çıkardım ve Chris'in önüne koydum."17 yaşındaki bir kız çocuğunu öldürmenin ne gibi bir amacı olabilir?"Sinirlenmiştim ve bu Chris'e olan bakışıma yansımıştı.
"Bildikleri bir şey vardır."Dedi ve yüzüme baktı."Aynı anda 15-20 kişi bu pankartları hazırladıysa,onlarında bir bildiği vardır."
Bana baktı.Gözlerimi inceliyordu sanki.Yüzümü,burnunu,saçlarımı... Her yerimi süzmüştü.
Bahsettiği karakola gelmiştik.Bakışmamızı bozan ilk kişi ben oldum.Önüme döndüm, kapıyı açtım, çıktım ve karakola doğru ilerlemeye başladım.
***
Toplantıdan sonra, koridorda Chris'in 'yakın bir arkadaşım'diye bahsettiği bir kadını bekliyorduk.Oda polisti ve bu seri katil vakasında bize birkaç araştırma tezini sunacağını söylemişti.
"Ben hâlâ anlamıyorum!"Diye çıkışmıştım birden.Chris bana anlamsız bakışlar atarak ne dediğimi idrak etmeye çalışıyordu."Toplantıda bir sürü polis,dedektif,teşkilat polisleri vardı ve oradaki kilolu,yaşlı adamın katili savunması ve sizin hiçbir şey söylememeniz çok sinirimi bozdu."
Chris gözlerini devirip tekrar bana baktı.Bakışları ifadesizdi."Herkesin öznel düşüncesi.Herkes düşüncesini belirtmek zorunda ve bu düşüncelere karşı çıkamayız.Deliller,tezler sunuldu,herkes fikrini, görüşünü belirtti.Kimse kimseye 'Nasıl böyle düşünürsün?!'gibi sözler kullanamaz.Görüşüne ne kadar sinirlenirsen sinirlen,susmak ve dinlemek zorundasın."
