•32.Bölüm-Yaralar ve Kabuk Oluşturanlar

36 6 29
                                    

Merhabaa♥️

Tekrar yeni bir bölümle karşınızdayımm

Derin bir nefes alınnn

Başlıyoruzzz❤️‍🔥

🍂🌑

Acılar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Acılar...

Bir yara bazen o kadar çok kanar ki, bir süre sonra hissizleşir insan. Yarası sürekli kanadığı için hissettiği acı onu hissizleştirir. Ama bazı yaralar vardır ki, ne kadar kanarlarsa kanasınlar, beden son bulmadıkça acısı dinmez.

Ben bu çizgilerin tam ortasındaydım. Bazen o kadar çok hissizleşiyordum ki sürekli aynı şeyleri yaşadığım için hissedemiyordum.

Bazen, ise bazı yaralarım, ömür son bulmadıkça kanamaya devam ediyordu. Ve etmeye devam edecekti, nefesim son bulana dek.

Gözlerimi tahmin ettiğim yerde; bir hastanede açmıştım. Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey birilerinin gölgeleriydi ve başımda duran serum poşeti.

"Beni duyabiliyor musun Elena? İyi hissediyor musun? Konuşabilecek misin?" Konuşan kişiyi nefes alışlarından tanımıştım. Bu Chris'ti. Aylar önce en son hastaneye yatışımda benden daha kötü bir durumdaydı ve başımda değildi.

"İyi hissediyorum." Dedim bıkkınlıkla nefes vererek. "Kalbim acıyor sadece."

Yattığım yerden kalkmamış, gözlerimi diktiğim tavandan çekmemiştim. Hatırlıyordum. Acıyı geri almıştım. Aylar sonra, Adela'nın; yarası daha yeni kabuk tutmaya başlarken, Aida'da benden gitmişti. Ne istiyorlardı benden? Neden sürekli canımı yakmak istiyorlardı?
Bunların hepsini Victoria mı yapıyordu? Benden ne istiyordu? Ne yapmıştım ona?

"Sürekli kanayacak." Dedi Darian. "Sadece sen değil herkesin kalbi acıyor Elena." Bıkkın, ama sandığımdan daha güçlü bir nefes verdi. "Artık dayanmak zorundayız."

"Yılamayız." Diye söze girdi Jack. "Victoria'ya karşı zayıf mı gözükmek istersin Elena?"

Cevap vermedim. Verebileceğim tek cevabı vermek istedim. Yattığım yerden hafif doğrularak sırtımı yastığa dayadım. Herkese teker teker baktım. Bu sefer birkaç kişiden başka kimse gelmemişti odama; Chris, Darian, Jack, Jack'in sevgilisi.

"Dylan gelmiştir diye düşünmüştüm."

"Hayır." Dedi Darian cümlemin hemen ardına. Üzerinde, siyah bir kazak, siyah kumaş bir pantolon ve simsiyah bir palto vardı. İlkbaharda olmamıza rağmen hava çok kasvetliydi ve sağanak yağmur vardı. Bakışları ifadesiz ve acımasızdı. Çenesini dik tutuyordu, ellerini uzun paltosunun ceplerine sokmuştu. "O öldü."

KANLI SİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin