~Kanlı Sis "Adaletin Kadını"~
"Senden nefret etmeme engel ol." dedim sırıtarak.
Sesli bir şekilde güldü, yüzüme bakmadan elindeki silahıyla oynamaya devam etti. "Neden?"
Çok küçük bir tebessümle suratına baktım. "Çünkü seni öldürürüm. Nefret ettiğim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~Elena Robinson'un ağzından ~Birkaç hafta sonra *
Gözlerimi açtığımda defalarca kez hissettiğim gibi yine kocaman bir boşluk hissetmiştim.
Yokluk
Kimsem yoktu. Ailemi aylardır görmüyor hatta telefonla bile konuşacak zamanı kendimde bulamıyordum. Chris, günlerdir karışık vakalarla ilgileniyordu. Neredeyse hiç konuşmuyorduk. Eve girdiğimde o çıkıyordu, o eve girdiğinde ben evden çıkıyordum. Düzen diye bir şey kalmamıştı. Fakat böyle daha doğru olacağını düşünüyordum. Chris ile ilişkimiz çok kısa sürede büyümüştü ve her gün aynı evde aynı zamanda birlikte olmamız tamamen yanlış geliyordu. En azından o gittikten sonra evde daha az yabancılık hissediyordum. Böylesi şimdilik daha iyiydi.
Bir yana da Chris'in ne kadar yorulduğunu düşünüyordum. Fazla yoruluyor olmalıydı. Sabah zor uyuyabilirdi, asla uyuyamazdı. Gece çalıştığı için heykel gibi gidip geliyordu. Bazen birbirmizi görsek bile konuşacak mecali kendinde bulamıyordu.
Geç kalmamak için normal bir hızla Chris'in benim için yaptırdığı dolaba yöneldim. Bugün birazcık hayata renk katmak istiyordum. Yakınlarımın başına sürekli kötü olaylar geldiği için hayatım siyah beyaz gibiydi. Hiç renk yoktu, kimse renk katmıyordu, kimse renk katamıyordu.
Bazen Chris, Darian ve Jack ile beraber olmak iyi geliyordu. Hatta şu aralar Aida bile bana çok iyi geliyordu. Onunla sık sık konuşuyordum. Adela kadar olmasa da oda çok yakın bir arkadaşım olmaya başlamıştı. Belki de onunla daha çok vakit geçirmeliydim. Belki de yaralarımı sarabilirdi...
Dolaptan cıvıl cıvıl bir kıyafet giymek istemiştim. Mesela pembe bir elbise. Veya mor veya mavi...
Hiç elbise almaya bile yeltenmemiştim. Hayatım en kötü döneminde elbise almayı bile düşünmemiştim, düşünememiştim.
Beyaz bir gömlek ve koyu mavi bir pantolon çıkarıp üstüme geçirdim. Gece geç saatte gelip duş aldığım için şimdi almayı düşünmüyordum. Eğer yeltenirsem geç kalacağıma emindim. Saçlarımı da Victoria Black gibi tepeden bir at kuyruğu yapıp uykusuz çirkin suratıma siyah beyaz bir makyaj yaptım. Gözlerimin kapkara olduğunu fark edince silip tekrar koyu bir makyaj yaptım. Siyah bir kol çantası alıp eşyalarımı içine yerleştirdim.