Yayınlanma tarihi: 29 kasım 2023 çarşamba
Çok heyecanlıyım bu kurgum için, yaklaşık 2 senedir bu yayınlamak için uğraşıyordum ama hayatımda çıkan aksilikler yüzünden şimdiye nasip oldu. Düşüncelerinizi, oylarınızı ve bol yorumlarınızı bekliyorum 🌸
Şimdi 3 bölüm yayınlayacağım ve yeni bölüm haftaya gelecek. Lütfen beni yalnız ve yorumsuz bırakmayın 🤗
*****
Bu gece daha soğuk bir geceydi..
Ayazla beraber korku da hakimdi yaralı bedenim de.. Çok değil şurada bir kaç saat önce eğlenerek koştuğum Zevahir sokak acının ve dehşetin en koyu haline bürünmüştü. Yeni yılın coşkusuyla ebeveynleri ile sokağa inen her çocuk yüzünde sevinç ve mutlulukla koştururken aileler de çocuklarını büyük bir mutlulukla izlerken izlemiştim bu sokakta hepsini. Az sonra olacaklardan kimsenin haberi yoktu. Benim de yoktu.. Olsaydı eğer kimse sokağa inmezdi.O şaşaalı, gürültülü, eğlenceli rengarenk ışıklarla donatılmış sokak şimdi harabeye dönmüştü. Dükkanlar darmadağın olmuş, sokaklar az önce sevinç içinde gezen insanların bedenleri ile doluydu. Kimisi ölmüş, kimisi ise yaralandığı için yardım istiyordu. Acı içinde inleyen, yardım çığlıkları atan insanlarla doluydu sokak..
Kimseyi gözüm görmüyordu, peşimdeki adamlardan canımı kurtarmak için pervasızca koşuyordum. Az önce tüm sevdiklerimi kaybetmiştim. Bende ölmek istemiştim, beni de öldürsünler istemiştim ama onlar beni öldürmek istememişlerdi. Amaçları farklıydı, ne olduğunu tahmin edemesem de, kendimi korumak zorunda olduğumu anlamıştım. Yalın ayak, üstüme bir şey almadan, yırtılmış elbisemle sokağa fırlamıştım. Normalde ayakkabısız toprağa dahi basamayan ben, şimdi yalın ayak koşuyordum. Ayaklarımın acısını bile umursamıyordum, şuan tek düşündüğüm şey kendimi korumaktı.
Evdekileri atlatarak binbir türlü hileyle geldiğim o eğlence evi Hanzade’nin önüne geldim. Yıkılmış, harabeye dönmüştü. Ufak bir duraksama ile bakındım bahçe kapısından büyük avluya, yer yer yangınlar vardı. Acıyla inleyen insanlarla doluydu. Belki de arkadaşlarım da vardı bilemiyordum ama hızla uzaklaşmam lazımdı. Bir kaç silah sesi duydum. Arkama dahi dönmeden, sırtımda hissettiğim yanmayla nefesim kesildi. Dizlerimin üstüne düşüp, yere karların üstüne yüz üstü düştüğümde vurulduğumu anladım. Beni kimin yada kimlerin vurduğunu dahi anlayamamıştım bile. Peşimdeki adamlar kimdi onu bile bilmiyordum. Biz kime ne yapmış olabilirdik ki.. Gözyaşlarım karların arasına düştüğünde, yüz hizama eğilen kişiye baktım. Ne dediğini duyamıyordum, sırtımın acısı daha da büyüyordu sanki. Birisi beni sırt üstü çevirdiğinde gözlerimi kapatıp açtım. Boşlukta havalandığımda bakışıma giren kişiyle gözlerim büyüdü. Şimdi vurulduğum yer değil de, kalbim acıyordu. Beni yerle yeksan eden mermi değil artık ihanetti..
(60 gün önce)
En sevdiğim havaydı, gri bulutlar, yağmur ve kasvetli hava.. Bugüne özel rengarenk ışıkları ile donatılmış Zevahir sokak ise griye boyanan Reva Şehrine ayrı bir güzellik katmıştı. Her bir dükkandan yükselen sesler, müşteri çekmek için sarf edilen gayretler, hepsi de müspet sonuç doğuruyordu. Çünkü her dükkanın önü çok kalabalıktı. Sokağı iki tarafa ayıran nehir ve üstündeki ortada yer alan taş köprü şehre masalımsı bir hava katıyordu. Sanki masallardan fırlama gibi yada tarihi dizilerden bir yapıt gibiydi. Tüm aşıkların buluşma noktasıydı o köprü, orada buluşan aşıklar daha sonra ya Hanzade’ ye yada botanik parka giderlerdi. Hanzade dediğim yer bir nevi konak gibi, ayrı odaları olan, o odalarda yemek yenilen ve ilk katında büyük salonda eğlenceleri izlenen eğlence evi gibi bir yerdi. Şimdi benim gittiğim yerdi Hanzade.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ ZEHİR 'Kızıl Kelebek'
FantasiAynı çatı altında büyütülen Afra ve Yavuz tüm engellere rağmen birbirlerine aşık olurlar. Afra hakkında doğuştan gelen bir kehanet vardır. O kiminle olursa olsun o aileye ölüm getirecektir. Afra kehanetten korksa da Yavuz bunu umursamaz. Birlikte ol...