22

94 27 63
                                    

Herkese selam.
Nasılsınız?

Bu bölüm oldukça uzun oldu gibi...
Ve tatlı...
Umarım beğenirsiniz.

Medya, Azra'nın malûm kişiye bakışları diyebilir miyiz?

Bölüm şarkısı;
Aşk yok olmaktır/Mabel Matiz.
Hele bi gel/Pinhani.

Keyifli okumalar.

Sen benim hiçliğimde,biriciksin.

_______________________________

"Alla beni pulla beni, al koynuna yâr."

Eski şarkılar her zaman daha güzel gelmiştir kulağıma. Neydi bu eski şarkıları güzel yapan? Cevabı belliydi.
Çünkü eskiden aşklar da çok güzeldi.

Şarkının son nakaratını da mırıldanıp, dolabın içinde kalan son peyniri çıkarttım ve masaya koydum.
Ardından masa da bir eksik olmadığına emin olduktan sonra salon da oturan babama seslendim.

"Kahvaltı hazır!"

O da sanki bu anı bekliyormuş gibi direk olarak kapıda belirdi. Geldiğini gördüğümde sandalyeme oturdum.
O da benim yaptığımın aynısını yapıp usulca sandalyesini çekti ve acele etmeden oturdu.

Bugün izin günüydü o yüzden her zaman yaptığının aksine bugün aceleci davranmıyordu. Ama benim için farkeden pek birşey yoktu, her zamanki gibi kahvaltımızı yapmaya başlamıştık.

Çayımdan bir yudum alırken gözlerimi açık camdan dışarı çevirdim. Saat 10.00 civarıydı. Güneş tam yüzüme vuruyordu. Anlayacağınız gün aymıştı.
Ama kime göre?

Benim ki aymamıştı.
Benim günüm çoğu zamandır aymıyordu.
Ama mesela, dün akşamın karanlığında günüm oldukça aydınlıktı.
Çünkü güneşim yanımdaydı.

"Gözlerin...lens mi taktın?"

Sorduğu soru ile gözlerimi babama çevirdim. Gözlerini gözlerime dikmiş bana bakıyordu. Bende onun gözlerine baktım. Gözlerimi ondan almadığım oldukça belliydi. Çünkü onunkiler maviydi. Benimki ise nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde kahverengiydi. Sanırım gözlerimi annemdem almıştım. Olmayan annemden.

Göz rengim normalde koyu kahverengiydi ama güneşe bakınca normal kahverengi oluyordu. Bu hep böyleydi. O ise şimdi mi farketmişti? 17 yıl sonra? Ona da lens taktığımı düşünmüştü. İlginç. Komik. Acı.

Yüzümde acı bir tebessüm oluştu. Oluşsun istemezdim ama ister istemez olmuştu. Oluşmasına sebep olan oydu.

"Hayır, benim gözlerim hep böyleydi,"

Deme Azra, o kelimeyi deme.
De Azra.

"farkedene."

Gözlerini benden alıp cama çevirdi.
Diyecek birşey bulamıyor gibiydi.
Haklıydım çünkü ne diyebilirdi ki.
Bir kere dikkatli bakmış mıydı ki yüzüme de gözlerimi bilecekti?
İşte o zaman çok ironik olurdu.

Herşey para değil baba.
İnan değil.
Bunu anlaman için hâlâ geç değil baba.
Geç desem de değil.

Ben kaç yaşına gelirsem geleyim saçının okşanmasına muhtaç olan o küçük kız olacağım.
Farket baba.
Para istemiyorum.
O parayla alacağım kaliteli tarağı istemiyorum.
Ben saçımı taramak istemiyorum. Saçımı okşamanı istiyorum.

Babaların parmakları sihirlidir.
Okşarsa gül.
Vurursa diken biter.

Derin bir nefes aldım. Konuyu değiştirmem gerekti. Yoksa böyle moodum düşüyordu. Ve ağlamak istiyordum. Ama onun yanında yapacağım son şey olurdu ağlamak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 22, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevmesende Beni /Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin