Multimedya: Prens ve Prenses ~ Simge
Bölümü şarkı eşliğinde okuyun...
Kulaklıkla dinlemeniz tavsiye edilir...
Polisi göstererek konuşmaya başladım.
"Bu adam bir önceki hastaneye gelişim de gelip benim ifademi alan polis. Diğer polisler bana inandı. Ama bu adam onlara kızdı. Küçücük çocuğa mı inanıyorsunuz dedi. Yoksa ben o gün ailemden kurtulmuştum. Tüm polisler bana inanmışken o hepsini vazgeçirtti."
Çağan çok sinirlendi. Polise döndü. Tam onun yüzünü dağıtacakken ona seslendim
"Efe yapma!"
"Karışma güzelim."
"Efe nolur yapma!"
"Tamam tamam."
Polise kötü bakışlar atarak yanıma geldi. Polisler benden ifademi aldı. Herşeyi teker teker anlattım. Ben haklı bulundum.
Polisler gidince doktor geri geldi. Bir kaç test yaptıktan sonra gitti. Çağan ile yalnız kaldık. Çağan çok düşünceli gözüküyordu.
Çağan'dan
Doktor Tuana'ya test yaparken aklıma bir şey takıldı. Annesi ve babasının psikolojik sorunları varsa doktorlar zaten bunu farkeder ve bebeğe yani Tuana'ya el koyarlardı.
Ayrıca sadece psikolojik sorunlar yüzünden masum bir çocuğa eziyet etmezlerdi. Bu işte bir terslik vardı. Tuana'ya döndüm.
"Güzelim benim ufak bir işim var. Ama senin yalnız kalmaman lazım. O yüzden birine haber vermem gerek. Leyalara haber veremem. Onlar şu an başka bir yerde. Sence kime haber vereyim yanına gelsin?"
"Kimseye gerek yok. Sen git gel."
"Olmaz başına bir şey gelebilir. Yanında biri durması lazım."
"Ama-"
"Ama yok Naz!"
"Off Çağan off!"
"Kimi çağırayım?"
"Bilmiyorum istediğini çağır. En azından arkadaş canlısı olsun. Sakın korumalarını çağırma. Onlar ağaç gibi dikilmekten başka bir işe yaramıyor. Sahi sizin neden korumalarınız var?"
"Şimdi boş ver. Bak aklıma kim geldi? Can'ı çağırayım mı?"
"Olur. İşin kaç saat sürecek?"
"Bilmiyorum güzelim ama akşam gelirim söz. Bir şey ister misin?"
"Karpuzlu fuse tea al bana."
"Bu halinle fuse tea mı içeceksin?"
"Evet içeceğim!"
"Peki tamam."
"Can'a mesaj atsana artık."
"Ohoo çoktan attım bile yolda geliyor."
"Tamam."
Doktor içeri girdi. Tuana'nın serumuna bir şey enjekte etti. Doktora sordum.
"Enjekte ettiğin şey nedir?"
"Yüksek doz ağrı kesici. Kalp atışlarına bakılırsa ağrısı çok fazla."
"Anladım."
Doktor çıktı. Bende ayağa kalktım. Can dışarıdaydı. Gidip Can'a selam verdim. Tuana'yı asla yatağından kaldırmaması için ona uyardım. Ve araştırmak için gittim.
Tuana'dan
Çağan çıktıktan az sonra Can içeri girdi. Bana baktı ve gülümsedi.
"Selam Tuana."
"Hoşgeldin Can."
"Hoşbuldum Tuana. Nasılsın, bir yerin ağrıyor mu?
"Az önce ağrıyordu ama doktor şimdi ağrı kesici verdi. Baya azaldı ağrısı."
"Anladım çok geçmiş olsun. Bir şey yapmamı ister misin?"
"Evet. Beni buradan çıkar. Evime götür beni."
"Olmaz."
"Yaa neden?"
"Çok kötü bir durumdasın. Ayrıca Çağan çok tembihledi. Dışarı çıkmana hatta yataktan kalkmaya bile izin yok."
"Ya ama Can. Boş versene Çağan'ı."
"Tuana Çağan'ı boş versem bile durumun çok kötü. Olmaz!"
"Peki."
Aradan iki saat geçti. Bizde Can ile sohbet ediyorduk. O sırada içeri simsiyah giyinmiş smokinli bir kaç adam girdi. Korkuyla Can'a baktım. Can ayağa kalkmış kaşlarını çatmış adamlara bakıyordu.
Adamlar bana doğru yöneldi. Can telefonunu açıp birine mesaj attı. Hemen adamlara yaklaşıp bir tanesinin yüzüne yumruğunu geçirdi.
Diğer adamlar hemen Can'a karşı atağa geçti. Can hepsini teker teker alt ediyordu. Arkadan bir adam Can'a yaklaşınca ağzımdan bir çığlık koptu. Son anda Can arkasını dönüp adamın yüzüne tekmeyi geçirdi.
Bir adam bana yaklaştı. Hemen yanımdan bir şırınga açıp inesini adama sapladım. İçeri başka adamlar girdi. O an korkum ikiye katlandı. Çünkü Can çok yorulmuştu. En az 10 adamla baş etmişti. Şimdi yine içeri 10 tane daha girdi. Artık öleceğimden emindim.
Evet bugünlük yeter...
Bazıları okumasın önce bana cevap versin. 😑😒
O kişi kendini biliyor.
İyi akşamlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Seçimle Gelen Mutluluk
General Fiction"Onu seçmem yanlış olabilirdi. Ama bana mutluluk onunla gelmişti."