Keyifli okumalar!
Medyada Akşın var!
Tamino- Habibi.
Eskitilmiş Yaz- Uyursam Geçer mi?
🕯️
(15. 04. 2004. Balıkesir- Bandırma)
Devekuşu masalına inanır mısınız?
Hani devekuşu masalında, aslandan kurtulmak için kafasını kuma gömer ve görünmediğini sanır ya, Akşın'da kendisini tıpkı öyle hissediyordu. Babasından her korktuğunda, babası her bağırdığında bir köşeye siner ve kulaklarına küçücük ellerini bastırır, görünmez olduğunu zannederdi.
Fakat artık ne kulaklarını tıkamaya, ne de gözlerini sımsıkı yumup içindeki korkunun azalmasını beklemeye hali vardı. Saatler önce babası eve alkollü gelmiş, onu ise kolundan tuttuğu gibi ahşap sandığın içine kilitlemişti. Annesi bağırıp çağırsa da, çıkartmamıştı babası. Üstelik başı tahtaya öyle sert çarpıştı ki, kaşından sızan sıvıyı göremesede elinde hissetmişti kan olduğunu.
Annesi daha fazla üzülmesin diye kaşını kazağının koluna silmeye çalıştı ve kan olan kolunu bir kez katlayıp beklemeye devam etti.
Nefes almak yavaş yavaş güçleşirken, içinden başka şeyler düşünüyordu. Bugün annesiyle temizlikten döndükten sonra sahilde yürümüşlerdi. Hava o kadar güzeldi ki, bir banka oturup denizin o uçsuz bucaksız maviliğini izlemişlerdi.
Babası onu sevmiyordu. Anlamıştı Akşın. Hatta annesini de sevmiyordu. Okulda arkadaşları ailesini anlatırken gözlerinin içi gülüyordu fakat onun dudaklarından dökülen tek kelime annesi oluyordu. Annesini çok seviyordu fakat, sadece bir kere babası onu okula bıraksın çok isterdi Akşın. Ama ondan öylesine korkuyordu ki, nefes alsa nefesini kesecekmiş gibi hissediyordu.
Tam o an, evde büyük bir kapı sesi yankılandı. Babası gitmiş olmalıydı. Ona eş saniyelerde ise sandığın kapağı hızla açıldı. Annesi, kızını kucağına aldığı gibi yere çöküp sıkıca sarıldı kızına. Akşın ise oksijiyensiz kaldığını yeni idirak etmiş gibi derin nefesler almaya başlamıştı.
"Anne," dedi küçük kız. Konuşurken sesi titremişti ve buna ek olarak, boğazı acımıştı. Annesi başını yerden kaldırdığımda, gözleri buluşmuştu. Başı kanıyordu. Dışarıda oyun oyanayan çocukların sesleri geliyordu. Simitçi bağırıyordu.arabaların korna sesleri dolduruyordu mahalleyi. İnsanların konuşup gülüşme sesleri... Her şey çok normaldi. Annesinin başı neden kanıyordu peki? Yoksa babası ona da mı zarar vermişti?
"Annecim." dedi annesi, gözlerinden akan yaşları elinin tersiyle sildiğinde. "Kaşın," dedi hızla ayaklanmaya çalışırken.
"Bana bir şey olmadı annecim," dedi, küçük kız. "Benim yüzümden oldu. Sandığa çarptı. Pansuman yaparız geçer hem." dedi hızla. "Ama senin başın kanıyor." dedi, "Kapıyı kilitlememiştir, değil mi?" diye sordu, telaşla.
"Bana bir şey olmaz," dedi annesi ve tuttuğu gibi kızını kucağına aldı. "Acımıyor ki zaten."
"Acır," dedi, direterek. "Kanıyorsa acır da."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİNHAN(+18)
General FictionYaşarken, hayatın size sürekli şaka yaptığını zannettiğiniz bir çeşit simülasyonun içerisinde bulursunuz kendinizi. Benim yaşadıklarım ise, reddemeyeceğim, beni nefessiz bırakacak, hatta hafızamı kaybetmeyi bile feda edeceğim kadar gerçekti. Ben 8 y...