4. Bölüm 🌙

259 32 11
                                    

Kafam çok karışıktı, karşımda ki insanların gerçek ailem olabilme ihtimalleri var, Öyle olsa bile Ahmet'i nerden tanıyolar, neden bu kadar şaşırıyorlar anlamıyorum ama bu yandan bu insanlardan korkuyordum gerçi ben herkesten korkuyordum.

"Onu nerden tanıyorsunuz?" Diye sorunca birbirlerine baktılar önce İpek hanım hemen lafa atlayıp

"U-uzun mesele anlatırız" niye kekelemişti ki
"Kızım senin baban bu adam mı?" Diye sorduktan sonra tam cevap verecektimki DNA testine bakarak

"Yani seni bu adam mı büyüttü?"

" yani, evet" beni büyüten o değildi ki, o benim daha 10 yaşında büyümeme sebep olan bir pislik diyemedim.

"Bir hafta önce ölüm haberinin aldım sonra bir takım olaylar oldu ve bişeylerden şüphelenerek test yaptırmak istedim "

"Ve senin baban değilmiş" diye tamamladı beni İlker bey, kafamı salladım sadece.

"Bak çok ümit vermek istemiyorum sana bizde çok ümitlenmek istemiyoruz ama bulduğumuz çocuklardan birisisin ve şuan gerçek aileni tanımıyorsun" derin bir nefes alarak devam etti

"Bizimle birlikte hastaneye gelir misin? Dna testi için?"

Gitmek istiyor muydum bilmiyorum, aslında beni ümitlendirmemişti çünkü ben gerçek ailemi bulmaya henüz hazır değildim. Ben insanlardan korkuyorum...

"Bilmiyorum" diyerek omuzlarımı düşürdüm aslında bir şans verebilirdim ama onlara değil kendime, kendime bir kere olsun sevilme şansı verebilirdim.

"Tamam gelebilirim" dediğimde ikilinin yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu

🌙

Bir süredir hastanenin bahçesindeki banka oturmuş gerçekleri ve yalanları kıyaslıyordum. Cevabımdan sonra hastaneye gelmiştik birlikte ve test için kan vermiştik nasıl oldu bilmiyorum ama bir haftada çıkacak olan test sonuçlarının iki saate çıkacaklarını söylemişlerdi İlker bey ile eşi kantinde otururken ben bahçedeki banklardan birine oturmuştum yaklaşık bir saattir. Yanıma yaklaşan adım seslerine kafamı çevirdiğimde İlker beyin gelmiş olduğunu gördüm.

"Hadi gel test sonucu çıkmış" deyince ayağa kalktım hastaneye girmek için İlker bey kenara çekilerek onden yürümem için kolunu uzattı. Birlikte doktorun odasına girdiğimizde İlker bey direkt lafa girerek

"Kaybedecek bir dakikam bike yok açıkla şu testi Selim" hastaneye gelirken İlker bey bu hastanede çalışan birçok tanidiği olduğunu söylemişti bu doktorda onlardan biriydi.

"Tamam açıyorum sakin ol İlker "deyip zarfı yırttı ve okumaya başladı

"Alin Özkan %99,9 ihtimalle İlker Arslan'ın kızıdır"

Aynı cümle beynimde ve kulaklarımda defalarca yankı yaptı.

İlker Arslan'ın kızıdır,

Kızıdır.

Kafamı kaldırdığımda gördüğüm görüntü, İlker bey dolu gözleriyle bana bakıyor ve bir andan da hıçkıra hıçkıra ağlayan eşine sarılıyordu. Bi anda kendimi hızlıca kapıdan dışarıya attım ve koşarak hastaneden çıktım. Koca bir bilinmezliğin içindeydim, kendimi yeni bir hayata başlayacak kadar iyi hissetmiyordum aynı zamanda hastalığımda vardı. Bu hastalık benim ölüme giden biletim olacaktı , bu hayattan kurtulma şansım olacaktı. Eğer birilerine bağlanırsam bu benim için hiç iyi olmayacaktı, ben insanlara alışmak istemiyorum.

Hastaneden sonra onları hastanede bırakarak eve doğru yol aldım, gerçi niye eve geldim yada niye öyle bir tepki verdim bende bilmiyorum sadece o an içimden kaçmak gelmişti. Gerçeklerden kaçmıştım..

Korkunun EsaretiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin