Doğum günü

752 38 3
                                    

O kazanın üzerinden 2 ay geçmişti. Ve evet geçici bir travmaymış. Şuan lokantada çalışıyordum. Akşamıda atlatıp lokantanın son kontrollerini yaptım. Fişleri çekip gazı kapattım. Üzerimi değiştirdim.

Bugün benim doğum günümdü. Murathan çok istesede kısa bir göreve gitmişti. 5 saatlik. Ve akşam bir şeyler yapmak için sözleşmiştik. Araba sesiyle mutfaktan çıktım. Kabanımı alıp lambaları kapattım.

Kapıyıda kilitleyip arabanın kaputuna yaslanmış beni bekleyen Murathan'a sarıldım. Dudaklarını saçlarımda hissettim. "Hadi gidelim" ondan ayrılıp kafamı salladım. Hayatımda kutlayacağım ilk doğum günümdü. Bu yüzden heyecanlıydım.

Arabayı bindik. Murathan dağa sürüyordu. Heyecanla ona dönüp onu izledim. Binlerce kez şükürler ettim Allah'a, onu bana veridiği için.

Birkaç dakikanın ardından geldik. Arabadan inip kapımı açtı. Elini belime koyup yönlendirdi. İçeri girdiğimizde bir adam kabanımı aldı. Manzaraya bakan bir yere oturduk. Manzara derken aklınıza şehir manzarası gelmesin. Burada fazla ışık yoktu bu yüzden bizim manzaramız dolunay ve yıldızlardı.

Yanımıza gelen garsonla siparişleri verdik. Murathan'la sohbet ede ede yemeklerimi bitirip tatlıları sipariş ettik. Onlarıda bitirince elimden tutup kaldırdı. Bakışlarımı gözlerine çıkardım. Yüzünde muhteşem bir gülümseme vardı.

Çıkışa doğru ilerlerken girişte kabanımı alan adamdan kabanımı alarak bana giydirdi. Ardından ellerimizi birleştirip restoranın arka tarafına yani tam ayın ve yıldızların daha net göründüğü yere ilerledik.

Birkaç dakika öyle manzarayı izledikten sonra diğer manzarama döndüm. Ayın ışığı yüzüne vurmuş gülümsediği için çıkan gamzesi. O çehresiyle iştah açıcı görünüyordu.

Tövbe tövbe abaza dayılar gibi.

Bir anda dizinin üzerine çökmesiyle odağımı ona verdim. Cebinden bir kutu çıkarttı. Ardından kutuyu açıp yüzüme baktı.

"İyide, kötüde. Yanındayken, görevdeyken. Yaşayacağımın garantisi yokken yanımda olmaya var mısın? Benimle evlenir misin?"

OHA OHA OHA. ÇÜŞ. YUH. YAVAŞ GEL. KAALBİM ELDEN GİDİYOOR.

"Evet sevgilim" diye fısıldadım. Ayağa kalkıp önce yüzüğü taktı sonraysa ellerini belime koyup bana sarıldı. Etrafımızdan gelen alkışlarla yanaklarım kızarsada hâlâ mutluydum.

MısraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin