İşte o gün gelmişti ablamın intikamını alacaktım. İstediğimiz yerin biraz uzağında arabaları durdurduk.
"Sen ve Alya önden gideceksiniz biz daha sonra gelicez." Dedi Aras. Etrafa baktım sanki herkes bu günü bekliyordu gibiydi. Kimsenin yüzünde acıma duygusu yoktu.
"Kendine dikkat et prenses." Dedi Aras daha sonra alnımdan öpüp arabaya bindi.
"Hazırmısın Alya." Dedim
"Hiç olmadığım kadar." Dedi gülerek.Yürümeye başladığımız zaman elime hançerimi aldım sanki her an biri çıkacak gibi geliyordu.
"Burdan sonra dikkatli olmayız." Dedi Alya
"İçeriye nasıl giricez." Diye sordum etrafa bakıldığında pekte kolay değildi."İleride gizli bir geçit olması gerek öyle umuyorum." Dedi Alya biraz paniğe katılmıştı.
"Bence Araslardan biraz zaman isteyelim. Etrafı gözlemleyip öyle gidelim hem daha az riskli olur." Dedim Alyanın elini tutarak. Evet anlamında Kafasını sallayıp Aras ile konuşmaya başladı.
Evet dedigini duyunca etrafı gezinmeye başladık.
"Buldum." Dedi sevinçli bir şekilde.
"Burdan gidersek kiler gibi bir yere çıkıcaz." Dedi ve sarıldı.
"Çok be Alya." Dedim morel vererek."İçeride biri olabilir dikkatli olalım." Dedim Kafasını sallayıp merdivenlerden içeri girdi.
İçeride uyuyan iki tane muhafız vardı. Seslerimizi duyunca kalktılar ama geri yatmaları bir oldu.
"Sencede hersey çok gitmiyormu. Yani bu kadar hızlı buraya gelmemiz yada çok az muhafız olması." Dedim yola devam ederken.
"Boşver mira. Zaten gizli gecitte fazla kişi olmaz." Dedi kafamı salladım
''Araslar ormanı geziyormuş." Dedi Alya
"Eğer bize bir şey olursa nasıl gelecekler." Dedim panikle
"Sen merak etme Arasın bir planı vardır." DediUzun bir yolun ardından kapıyı bulmuştuk.
"Kapıya vurup kenara çekilelim." Dedi Alya."Üç iki bir." Kapıya sert bir tekme attı Alya ama gelen kimse yoktu. Böylesine büyük bir satoda kimsenin olmaması şaşırtıcı.
Kilere gelmiştik.
"Etrafı incele mira bekli bir şey buluruz." Dedi AlyaSandıkların içinde kılıçlar vardı iki tane alıp birini Alyaya verdim geriside zehir ve yemekti.
"Sence Arası şimdimi çağıralım yoksa sonramı." Diye sordu korktuğu için değildi sadece yanında biraz acemi biri olduğu içindi.
"Kenara geçip konuşalım." Dedim nede olsa burdan sonra işler tehlikeli olabilirdi.
"Biz başka bir gizli geçitten gelicez siz devam edin." Dedi yiğit
Yerimizden kalkarken üç tane muhafız içeri girdi.
"Hey siz buraya nasıl girdiniz." Dedi ve üzerimize gelmeye başladı. İlk hamleyi onlar yaptı ama çokta ise yaramadı.
" Benden daha salakları var." Dedim gülerek
Merdivenden çıkarken Alya konuşmaya başladı"Beş gitti kim bilir kaç kaldı." Dedi
"Merek etme biz yaparız'' dedimKaranlık ama geniş bir odaya çıkmıştık. Kılıçları doluydu taçlar tıpkı bir kralın yada çocuklarının odası gibiydi.
"Burası Barlasın odası." Dedi Alya
Arkadan tanıdık bir ses gelmişti.
"Doğru tahmin."
Arkamı dönüp baktığımda aras gelmiştiKoşarak ona sarıldım
"Sen iyisin dimi." Dedim ona bakarak evet anlamında Kafasını salladı"Ee neler buldunuz." Dedi Aras
"Kayda değer bir şey yok zehirler falan kılıçlar o kadar." Dedi Alya"Ve buranın Barlasa ait olduğun düşünüyoruz." Diye ekledi Alya.
"Kaç kişi olduğunu düşünüyorsunuz" Dedi yiğit
"O konu bir hiç neredeyse kalede hiç adam yok tuzak olma ihtimali çok yüksek." Dedim"Tamam bu kadar yeterli devam edelim." Dedi otoriter bir sesle
"Bunun tuzak olduğuna eminim." Dedim yürürken"Sen çok akıllısın." Dedi bir adam bütün odaların kapıları açıldı
"Kendinize dikkat edin." Aras kılıcını çıkartırken.
Etrafa baktım kimsede acıma duygusu yoktu.
Ama benim isteğim bunları öldürmek değildi o şerefsiz iti öldürmekti.
Bir yandan savaşırken diğer yandan gözlerim barlası arıyordu.
Son kisiyide yiğit öldürünce etrafa baktım kan gölüne dönmüştü.
"O kadar adamı oldu hala çıkmıyor." Dedim sinirle.
"Herkes dışarı çıkıp dağılsın onu bulup getirin." Dedi yiğit bizde onlarla çıktık ilk geldimiz şekilde ayrıldık.Uzun bir yürüyüşün ardından küçük bir kulübe bulmuştuk
"İçeri girmeyelim tuzak olabilir Arasları çağıralım." Dedi Alya
"Bunun tuzak olmadığı belli kesin içeride Barlas var." Dedik
O adamın nefes alması bile sinir bozucuydu
"Sen ve dik kafalılığın ölüme gidiyorl" Dedi Alya eline kılıcını alırken bende aynısını yaptım
Kapıya sert bir tekme indirdim. Ve o beklenen kisi Barlas karşımıza çıktı
"Seni oruspu it." Dedim görür görmez
"Hadi ama prenses biraz nazik oll" Dedi gülerek"Barlas ablamızı niye öldürdün." Dedi Alya ciddiyetini hiç bozmadan
"Öyle olması gerekti." Dedi Barlas
"O zaman seninde ölmen gerek Barlas." Dedim
"Çünkü öyle gerekiyor." Dedi AlyaBarlas ufak bir kahkaha attı
"Beni kimse öldüremezl" Dedi
"Birazdan görürüz." Dedim ve ilk kaleyi ben yaptımÇok küçükken kılıç kullanmıştım fazla kullanmayı bilmiyordum ama bu beni yenmesi için bir sebep değildi.
"Hadi o acemi ya ben ya da yiğitler." Dedi Alya
Şaşırmışa benziyordu
"Arad ve yigitte beni öldürmez." Dedi Barlas ve bu sefer atağa ilk o geçti
Ben kenara çekildim ve onları izledim yiğitin yorulduğu görünce araya ben girdim zaten yeterince yorulduğu için fazla şansı yoktu. Tek kılıç hamlemde yere düştü.
"Elveda Barlas." Dedim Kafasını keserken
Aras yanıma geldi
"Hadi arabaya gidelim." Dedi
Arabaya bindiğimizde şu içip arasa aklımdaki o soruyu sormuştum"Bana kızgınmısın." Dedim cevap anında geldi
"Hayır mira inan bana bende aynısı yapardım." Dedi
"Kardeşini öldürdüm Aras iyi ya da kötü o senin kardeşin." Dedim
"Sana bu konuda asla kızmam.''
Yiğitler arabaya binince konuşmayı kestik"Sonunda ezeli rakibimizi yendiğimize göre akşama parti var" Dedi yiğit mutlu sesle
■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■
Uzun bir aranın sonunda yeni bölüm geldi diğer bölümleri daha hızlı yazmaya çıkıcamBölüm nasıldıı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR PRENS (Tamamlandı)
Vampiresevgilim ile aramı düzeltmek için Fransa'daki tarihi şatolarından birine gittik. bir kararti gördüm çok tanıdık ve yanıma geldi ve dediki "yıllar sonra seni buldum güzelim. ama bu nasıl olur." Diyerek gitti ve kaderim o değişti