sipiderman31: Sonra konuşuruz bunu, neyse bak ne diyeceğim
sipiderman31: Kahverengi pijama aldım yakışır mı böyle evde üzerine geçirip dolaşmalık
kuzeydincer: Ne bileyim ben kahverengi
pijama uzmanı mıyım?! Ne var üzerinde şimşek mcqueen deseni fala...
Söylenen diğer ismi duymamazlıktan gelirken Kuzey sormadığı için içimden şükrettim. Kafasını çevirip göz ucuyla televizyona baktıktan sonra tekrar bana dönüp "İnsanlar çift yaratılırmış yavrum, bizimki biraz yaşlı kalmış." dedi.
"Yaşlılığında maşallah yani. Bu bahaneyle yaşlılığını da görmüş olduk Kuzey efendi." hani birine herkesin çok sevdiği bir şeyi sevmediğinizi söylersiniz ya, aynı o surat ifadesiyle bana baktı ve "Ne yani çirkin olsam sevmeyecek misiniz beni?" diye sordu.
"Sen 46 yıldır donmuş bir solucan olsan bile ben seni bekler ve severim ,senin aksine." dedim gülerek. Son iki kelimeyi özellikle sertçe vurgulamıştım.
Bana sen var ya sen dercesine bir bakış attığında ifadesine gülmeden edemedim. "Lafımızı da soktuk lafımızı da soktuk şimdi gidip uyuyalım malum bar sahibiyiz öyle atölye gibi istediğimiz saatte açamıyoruz erken kalkmamız gerekiyor."
"Sen benim atölyeme laf mı atıyorsun? Ayrıca benim gayet düzenli açılış saatim var küçük çaplı barmen seni" bir yandan konuşuyor bir yandan da arkasından yürüyordum.
"Sus kız koltukta uyursun bak." demesiyle gülerek sırtına atlamam bir oldu. "Pardon kim uyuyormuş koltukta!?" dedim yalandan sinirli bir tavırla. Refleksleri hızlı olduğundan sırtına atlamamla bacaklarımı tutmadı bir olmuştu.
Bir anda kendimi, "Ne kadar hızlı reflekslerin kaç kişi sırtına atladıysa artık." diye sorarken buluvermiştim.
Kafasını hafifçe yana çevirip göz ucuyla bana baktığında "Güzelim sen, makarnanın yanında içki falan da içmedin. Ateşin falan mı var?" dedi.
Yatak odasına ulaştığımızda beni sırtından indirip yatağa oturttu ve önüme diz çöküp ellerimizi birleştirdi. "Konu sen olunca reflekslerim hızlı olur zaten" dedi ve uzanıp dudağıma ufak bir öpücük kondurduktan sonra yatağın diğer ucuna ilerledi.
Ben de uzanıp yorganı üstüme çektiğim esnada Kuzey'in kendi kendine sırıttığını gördüm. "Yine kendi kendine ne düşünüpte sırıtıyorsun kim bilir." Eli belimi bulduğunda gülerek cevapladı, "Hızlı olduğum daha bir çok konu var bir gün onları da konuşabiliriz."
"İyi geceler Kuzeyciğim iyi geceler."
"Kızım ama senin bu yaptığına gösterip elletmemek denir." bir anda elini çimdiklediğimde beklemiyor olacaktı ki dudaklarından belli belirsiz bir ah sesi döküldü "Tamam ya tamam. İyi geceler güzelim"
Sabah gözlerimi yataktaki boşluğa açtığımda kafamı kaldırıp etrafa bakındım. "Kuzey?" bir kaç defa seslendim fakat bir cevap alamayınca evde tek olduğumu anlamıştım.
Elim komodinin üzerindeki telefona giderken bildirim panelinde Kuzey'den bir kaç tane mesaj olduğunu gördüm.
Kuzey: Günaydın güzelim
Kuzey: çıkarken seni uyandırmak istemedim çok güzel uyuyordun
Kuzey: Seni seviyorum
Dünyanın en iyi ve en anlayışlı erkeği olduğunu düşünerek yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerlemeye başladım. Bazen acaba Kuzey'i ben mi gözümde çok büyütüyorum diyorum ama kesinlikle öyle değildi o gerçekten anlayışlı ve olgun biriydi.
Elimi yüzümü yıkayıp kendime çeki düzen verdikten sonra günlük kombini yapıp her gün yaptığım gibi Kuzey'e fotoğraf gönderdim.
İlay:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
