25. Bölüm

369 62 75
                                    

Hatırlatma:

Oy ve yorum vermeden okuyup geçtiğiniz için vicdanınız sızlıyorsa; keşfete düşmüyor ve yeterli okura ulaşamıyoruz. Bu da benim her hafta düzenli bölüm yazmama engel oluyor. Bu hikâyede dayanılmaz bir kısır döngü içine girmeme neden olan çooook eski okurlara ise diyecek bir şey bulamıyorum. Wattpad akışı eski bir güncelleme ile ortadan kalktı diye sanmayın ki ben sizin buralarda neler yaptığınızı bilmiyorum 😉 araştırmacı yazarın gözleri her daim üzerinizde 😏

KEYİFLİ OKUMALAR:)

"Aranan adam, hoş geldiniz efendim... Nasılsınız, afiyettesinizdir inşallah?"

Oğuz ofise girip doğrudan kendini koltuğa atan Ateş'le eğlenerek konuştu.

"Harikayım... Muhteşemim, abi."

"Ne kadar harika olduğun meymenetsiz suratından belli oluyor canım kardeşim. Yine ne boklar oldu lan?! Aydan hala neden arıyordu seni?"

"Sen benim yerimi kaç dakika içinde öğreneceksin, onu test etmek istemiş olabilir."

Oğuz bu kez ciddiyetle ayağa kalkıp Ateş'in karşındaki koltuğa oturdu. Dirseklerini dizlerine yaslayıp hafiften eğilerek konuşmaya başladı. "Neden yapıyorsun bu kötülüğü kendine Ateş? Hepimiz senin iyi ve mutlu olman için çabalarken sen neden hep kendine zarar veriyorsun?"

"Benim değil mi kendime zarar veren? Benim kötülük yapan?! Herkes mükemmel ama ben defoluyum değil mi?"

"Onu demek istemediğimi sen de biliyorsun Ateş. Biz sana yaklaşmaya çalıştıkça sen hepten kaçıyorsun. Konuş abicim, anlat seni bu hale getirenin ne olduğunu."

"Hayatıma devam etmemi engelleyen bir hayalet var. Ağlaya ağlaya yazılmış bir veda notu ile beni terk eden bir karım var. Her şeyin çok fazla geldiği, artık kaldıramayacağını düşünen bir kalbim var abi, yeterli oldu mu cevap?"

"Ulan ne diyorsun sen? Ayperi gitti mi?"

Oğuz bu noktada bilmiyormuş gibi yapmak zorunda hissetti ama Ateş akılsız bir adam değildi. Halasının onu neden aradığını da yerini Oğuz'un bulduğunu da biliyordu. Oğuz'un yer tespiti konusunda yardım aldığı biri olduğunu biliyordu ama halasının Ayperi ile aralarında bir şey olmasını ister haline anlam veremiyordu. Ayperi'nin bu evliliği açık etmeyeceğini biliyordu ama halasının kafasında ne tür şeyler olduğunu anlamak zordu.

"Gittiğini sen de biliyorsun abi, zorlama açık vermeyeceğim diye bence."

"Gittiyse niye gitti? Ne yaptın lan kıza?!"

"Ben hiçbir şey yapmadım. Sadece kendi inandığı doğruların esiri oldu Ayperi... Mine geldi. Tüm gece bizi izlemiş. Bahçeyi talan edip kendini belli etmek isteyince ki, çok da başarılı oldu, çıkıp baktım. Şuursuz şuursuz konuştu. Ben bahçenin dışında onun akıl dışı konuşmalarına maruz kalırken Ayperi diğer taraftan bizim tüm konuşmalarımızı duymuş."

"Ne dedi Mine sana?"

"Saçma sapan şeyler işte, önemsiz."

"Madem önemsiz de bu kız ne diye kaçıp
gidiyor oğlum senin evden?"

"Tahminim var. Ancak kafamı karıştıran o kısım değil."

Oğuz iyice yaklaştı Ateş'e. Konu gitgide ilginç bir hale geliyordu ve devamını hevesini çok belli etmeden, araya girmeden dinlemek istiyordu. "Merak gibi algılama, sırt endişe ettiğim için soruyorum; hangi kısım?"

Ateş gerildi. Ayperi ile birlikte olduğunu Oğuz'a söylemek gibi bir niyeti yoktu ama ona elle tutulur bir sebep vermek istedi. Bunu yaparken de önünü sonunu düşünmedi. Sandı ki, Ayperi bir daha hayatına girmeyecek, sandı ki her şey bitmişti. Yanılgılar ve eksik öngörü insanı çok büyük girdaplara sokardı ve o girdaptan çıkmak öyle kolay değildi.

EZBERBOZAN (ASKIYA ALINDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin