(Yazarın kendine notu: 9 Aralık 2023)
Keyifli Okumalar 🍒
"İyi misin?"
Gözlerimi yine aynı ahşap yatakta açtım. Ama gördüğüm şey koyu renk tavan değil annemin kocası Jemas oldu. Korkulu gözlerle süzdüm onu.
"Merak etme sadece yorgun düştün. On gündür gözlerini açmanı bekliyorduk. Kendine gelir gelmez Leon' u öldürmeye kalktığın için de bayıldın."
"Uzak dur benden."
Küçük bir kahkaha sonrası yavaşça yanımdaki sandalyeye kendini bırakıp kendinden emin bir şekilde arkasına yaslandı. Kolumdaki serumu görünce öfkeyle ucundaki iğneyi tutup çıkartmak istedim.
"Loen' u öldüremedin diye kendini mi öldüreceksin?"
"Ne istiyorsun? Ne istiyorsunuz benden?"
"Opia, sakin ol."
"Ben yeterince sakinim!"
"Hayır değilsin. Böyle devam edersen kalp atışların hızlanır sakinleştirici yapmam gerekir."
"Bana dokunursan seni öldürürüm."
Hızla doğrulsam da başım dönmeye devam ediyordu.
"Sakin. Kendi iyiliğin için."
"Sende onlardan birisin!"
"Evet onlardan biriyim. Tıpkı az önce öldürmeye çalıştığın Leon gibi."
James' in pişkince cevap vermesi her geçen saniye daha da öfkelenmeme neden oluyordu. Güçlükle de olsa yutkunup devam ettim.
"O nerede?"
"Kim?"
"Annem? Onun bundan haberi var mı? Kızını öldürmeye çalıştığından."
Hiç beklemediğim bir anda kahkahası tüm oda da yankılandı.
"Opia, çok fazla film izliyor olmalısın."
Yavaşça ayağa kalktığında gardımı düşürmeden usulca yutkundum. Kendimi savunabilecek durumda olmasam da güçsüz görünmek bana göre değildi.
"Gerçekten seni öldürebileceğimi falan mı düşündün? Hayatımın anlamı olan karımın, gözünden sakındığı kızını?"
Korku dolu bakışlarımı gözlerine diktim.
"Bence bu yeterli bir sebep değil. Acımasız, sevgisiz bir dünya. Gökyüzü küskün, hayvanlar çaresiz. Hermes'in gölgesinde yaşayan insanlardan her şeyi beklerim."
Elini uzatıp şevkatle saçımı okşadı.
"Başka bir dünya mümkün, Opia. Ama bunun için senin nefes alman gerekiyor."
"Hiçbir şey anlamıyorum."
Soru işareti dolu bakışlarımı tepemde dikilmiş beni izleyen James'e diktiğim sırada dışarıdan ayak sesleri yükseldi. Belliki birileri telaşla ahşap basamakları tırmanıyordu.
"Geldi." Diye mırıldandı James, dudaklarındaki tebessüm eşliğinde benden uzaklaşıp ahşap kapıya doğru ilerlerken.
Telaşlı adımlar kapıdan içeri süzüldüğü anda öylece baka kaldım. Birkaç saniye sadece birbirimizin buğulu gözlerine bakıp iyi olduğumuzdan emin olduk. Gözyaşlarımın usulca yanaklarımdan süzülmesine aldırmadım. Çünkü artık güçlü olmaya çalışmak istemiyordum.
"Anne."
Gözlerinden yaşlar akarken çatallaşan sesi duyuldu.
"Kızım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRİSTAL KAN
Science FictionHiç gerçek olduğundan emin olduğun bir rüya gördün mü? Uyanamamaktan korktuğun bir rüyanın içinde buldun mu kendini? Peki hiç düşündün mü asıl rüya olan gerçeğinse? Ait olmadığını hissettiği bir dünyada yaşama tutunmasını sağlayan tek kişi çocukluk...