ÖNSÖZ
Doğan güneşe, uçan kuşlara, ilk baharda açan çiçeklere, saçlarımızı savuran rüzgâra...
Rüyalarında kaybolup, kendini bulanlara...
Ait hissetmeyen ama her şeye rağmen mücadele edecek gücü kendinde bulanlara...
İnadına kahkaha atan bordo rujlu, saçı gibi aklı da uzun olan zincirlerini kıran kadınlara...
İçimizdeki masum çocuğa, kanamayan ölümcül yaralara...
Sarılamadığımız çocukluğumuza. Hicbir zaman kabul görmeyen kız çocuklarına...
16 Nisanlara, 6 Ekim, 22 Şubatlara...
Buğulu gözlere. Yenilgi duygusunu kabul etmeyenlere. Umutsuz hissedenlere...
Sevipte sevilmekten korkanlara...
Ezilen işçilere...
İnce topuklu ayakkabılara. Kiraz kırmızısı rujlara...
Yıldızsız gecelere. Acı kahve sevenlere. Sevipte sevilmeyenlere. Gostlara. Aşkını söyleyecek cesareti olmayanlara. Bu güne kadar hiç sevilmemiş olanlara...
Ruhu en derin zindanlarda esir olanlara.
Her şeye herkese inat kadın olmaya. Kadınlara. Kız çocuklarına.
Ve tabi ki üzümlü kekim Arden' e...Keyifli Okumalar👠
(Yazarın kendine notu: 20.06.2022)
{KRİSTAL KAN - GİRİŞ}
Gözlerimi açtığımda onu her zamanki gibi baş ucumda dikilmiş beni izlerken buldum. Heyecandan nefesim kesilmiş bir şekilde yataktan fırlayıp hiç düşünmeden kollarımı beline doladım, başımı kaslı göğsüne yaslayarak gözlerimi sımsıkı kapatıp var gücümle sardım onu. Saniyeler içinde güçlü kollarıyla omuzlarımı sardığında özlediğim güven duygusu kapladı içimi.
"Yalvarırım Arden, yalvarırım bana bunun bir rüya olmadığını söyle."
"Üzgünüm Elisa, üzgünüm."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRİSTAL KAN
Ficção CientíficaHiç gerçek olduğundan emin olduğun bir rüya gördün mü? Uyanamamaktan korktuğun bir rüyanın içinde buldun mu kendini? Peki hiç düşündün mü asıl rüya olan gerçeğinse? Ait olmadığını hissettiği bir dünyada yaşama tutunmasını sağlayan tek kişi çocukluk...