"narkolepsi beni korku aşamasında hissettiriyor,
neyse ki kafam çok güzel"
[tw] adultcontent
"bak sen, kimler varmış burada? ah, senin böyle biri olduğunu biliyordum taehyung." bu geceki son cümlelerini kurmadan önce söylemememesi gereken bir şeyi söylemişti felix. "jungkook, sen işini hallet sonrası için ben sözleşeceğim kendisiyle, taehyung eski bir tanıdığıyım eminim benim için özel bir şeyler yapabilir."
her şey bu cümlelerden sonra olmuştu.
taehyung ve jungkook'un barda geçirdiği özel dakikalar, taehyung'un duvara yaslanmış bir şekilde jungkook'u öptüğü sırada bir anda felix'i karşısında görmesiyle sona ermişti. başta jungkook'a bir şey çaktırmamak ve onu sinirlendirmemek için öpüşmeye devam etmiş, felix'in de onları görmeden gideceğini düşünmüştü. ama tam tersi felix yanlarına kadar gelmiş, tam da karşısında dikilmişti taehyung'un. jungkook yüzünden tamamen gözükmüyordu bile ama felix nasıl olduysa fark etmişti onu.
ardından taehyung her ne kadar jungkook'un kötü bir şey yapmasını istemese de ona engel olamamış, felix'in kurduğu cümlelerden sonra jungkook'u tutmak istememişti. çünkü kalbinin kırılmayacağını söyleyip onu umursamıyormuş gibi yapsa da îma ettiği şeyler hiç hoş değildi ve böyle bir muameleye uğramayı asla hak etmiyordu.
jungkook da aynı şekilde düşündüğünden taehyung'un yumuşak dudaklarından nihayet ayrılabilmiş, onu kucağından indirip kenardaki koltuğa yerleştirdikten sonra gözü dönmüş bir şekilde felix'in karşısına dikilmişti. ona herhangi bir cümle kurma gereksinimi duymamıştı çünkü ne söylerse söylesin bu psikopat ruh hastası karşılık verecek jungkook'u zıvanadan çıkaracak şeyler söyleyecekti.
ilk önce yakalarına yapıştığı gibi duvara yasladı felix'i, sağ elmacık kemiğine sağlam bir yumruk geçirdikten sonra felix'in gülmeye başlaması onu daha da sinir etmişti. felix'in her hareketinden tetikleniyordu resmen şu an. yumruklarını savurmaya devam etti bir süre, felix asla karşılık vermiyordu. bilerek mi yapıyordu, bir planı falan mı vardı kimse anlayamıyordu.
yıllar önce bu barda kurtardığı adamı şimdi aynı yerde kendisi dövüyordu.
bu sırada taehyung donmuş kalmış bir şekilde jungkook'u izliyor, onu durdurup durdurmaması gerektiğiyle ilgili kendi içerisinde düşünceleriyle tartışıyordu. en son jungkook'un felix'e birkaç yumruk art arda attığı gördükten sonra felix yere yığılmıştı ama jungkook onu bırakmıyor, yumruklamaya devam ediyordu. tam taehyung, jungkook'a yardım etmek ve onu buradan götürmek için ayağa kalktığında ise polisler içeri girmiş, apar topar almıştı ikiliyi.
polisler onları götürürken felix hâlâ jungkook'a irite edici bir şekilde bakmış, onu sinir etmişti.
şimdiyse karakoldaydılar, parmaklıkların ardında bir an önce eve gitmeyi bekliyorlardı. iki kısım vardı burada ve taehyung da jungkook da iki farklı kısımdaydı. fakat en azından aralarında sadece parmaklıklar vardı, birbirlerini hâlâ görebiliyor, el ele tutuşmak isteseler bunu yapabiliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
loving you right
Fanfictionsevgilisi için kore'den fransa'ya gelen taehyung, monsieur jeon'la beyaz evlilik yapmak zorunda kalır.