14

7.5K 743 496
                                    

"seni son nefesim gibi alıyorumbana sahipsin artık, bu ilk adım"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"seni son nefesim gibi alıyorum
bana sahipsin artık, bu ilk adım"

gecenin bir vaktiydi. evdeki tüm çalışanlar uyumuş, sadece taehyung ve jungkook uyanık kalmışlardı. saate baktı taehyung yatakta kıvranırken. jungkook onu odaya çağırdıktan sonra kısaca ılık bir duş aldırmış, yardım edebildiği kadar yardım etmişti. taehyung ise jungkook onunla ilgilenirken sürekli gözlerini kaçırmış, böyle güzelce ilgilenilmenin tadını çıkarmıştı.

jungkook tüm boş zamanlarını taehyung'la geçiriyordu. eve geç geleceği günler taehyung tek başına sıkılıyor, fazla sık olmayacak şekilde jungkook'a ne zaman geleceğiyle ilgili dolaylı yoldan sorular soruyordu. bu da ikilinin arasındaki ilişkinin nereye gideceği düşüncelerine yol açmıştı. alışmışlardı birbirlerine ve bu düzenin bir şekilde bozulacak olması çok kötü hissettiriyordu.

taehyung şu an üşümüştü biraz, jungkook'un düşündüğü kadar hasta olmamıştı zaten ama biri onunla böylesine ilgilendiği için şımarmış hissediyor, biraz da abartıyordu durumu. hatta bu yüzden jungkook çoğu kez hastaneye gitmeyi teklif etmişti ama taehyung, jungkook'un kendisiyle ilgilenmesini istediğinden kabul etmemişti.

şimdiyse yatağında huysuzca uzanıyor, ateşinin düştüğünü düşünmesine rağmen neden hâlâ üşüdüğünü anlamaya çalışıyordu. saate yeniden baktı huysuzca, jungkook'un uyuyup uyumadığına bakmak istiyordu ama öyle üşümüş hissediyordu ki bedenini tamamen sarmış, kolunu bile dışarıya çıkarmamıştı.

telefonunu aldı eline, jungkook'a uyuyup uyumadığını sormak için.

anında cevap gelmişti elbette, üstelik taehyung ona yanıt veremeden aynı zamanda kapısı da tıklatılmıştı. jungkook onun için endişelenmiş, uyuyamamıştı. taehyung'a yanında kalmayı teklif etse de hasta olduğunu ve ona bulaşabileceğini söyleyerek izin vermemişti taehyung.

bilmiyordu ki her türlü hastalıktan nefret ettiği için her ay düzenli olarak hastaneye kontrole giden jungkook için böyle bir kararı vermek hiç kolay değildi.

eğer bilseydi jungkook'a sımsıkı sarılır, göstermeden de ona değerli hissettirdiği için ne kadar minnet duyduğunu gösterirdi. her insanın sevgiye ve güven duygusunu hissetmeye ihtiyacı vardı sonuçta.

şimdiyse jungkook karışmış saçlarıyla, üzerinde sade, kol kaslarını saran sıkı siyah bir tişört ve bol gri eşofman altıyla içeriye girmişti. taehyung, normal bir zamanda jungkook'u böyle karışık görmenin imkansız olduğunu biliyordu.

"taehyung, sana yanında kalmamın daha iyi olacağını söylemiştim."

otoriter ve muhtemelen uyku pozisyonunda olduğundan kalın çıkan ses tonuyla konuştuğunda taehyung sertçe yutkundu. saçları karışmış jungkook, sinirlendiğinde fransızcaya kayan telafuzlarıyla ve yüzündeki mimikleriyle taehyung'u deli ediyordu.

loving you rightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin