"yıldızlar aydan bir günlüğüne ödünç alındı,
hepsi sana bakıyor ama bebeğim sen hâlâ mutsuzsun."
kapı açılmadan önce derin bir nefes verdi taehyung, neden yerini yadırgadığını bilmiyordu ama otelde de ilk gece uyuyamamıştı ve sabaha kadar ağlamıştı. fakat artık değmeyecek biri için ağlamak istemiyordu. bu yüzden bu sefer ağlamak yerine birine veya bir şeye sıkıca sarılarak güzel bir uyku çekmek istemişti.
burada da devreye bam giriyordu, jungkook'un odasındayken onunla yeterince kaynaşmıştı taehyung. cinsine nazaran öyle uysal bir köpekti ki jungkook'un onu eğitme biçimine hayran kalmıştı. çünkü ürkütücüden çok sevimliydi bam.
bazen jungkook'un kucağına gidiyor, başını ona sürtüyor ve minik bir bebek gibi sevgi bekliyordu.
jungkook da ona tüm sevgisini veriyor gibiydi. onu öpüp kokluyor, güzelce ilgilenip sarılıyordu. taehyung onları öyle gördüğünde ister istemez kıskanmış, aklına doluşan şeylerle gözleri dolmuştu.
çünkü taehyung uzun süredir bu kadar içten bir şekilde kimseyle sarılmamış, bunun hissettirdiği güven duygusundan mahrum kalmıştı.
ailesini ve jimin'i özlüyordu. hiç bilmediği bir şehirde yapayalnız kalmıştı ve bunun düşüncesiyle yeniden dolmaya başlayan gözleri, nefesini sertçe vermesine sebep oldu. bir bebek gibi ağlamak istememişti.
bu sırada kapının açılmasıyla hemen gözlerini kırpıştırdı taehyung, gözleri birazcık bile dolsa hemen kızarıyordu. bunun anlaşılmasını istemediğinden dudaklarına işkence etmeyi bırakıp gülümsemeye başladı karşısında pijamalarıyla içeri geçmesi için işaret eden bedene.
"taehyung, içeri geç lütfen."
jungkook bir şeylerin yanlış gittiğini anlamış, taehyung'un gözlerinin kızarık olduğunu fark etmişti. ayrıca elmacık kemikleri de hafifçe kızarmış, dudakları normalden daha büyük ve kırmızı duruyordu.
anlayabiliyordu jungkook onu, bir anda tek başına ve hiç bilmediği bir ülkeye gelmişti. güvendiği kişi ona ihanet etmiş, hiç tanımadığı biriyle evlenmek zorunda bile kalmıştı.
bu yüzden ona olabildiğince hassas yaklaşıyordu.
şimdiyse uyuyamama nedenini çok iyi biliyordu, sürekli kafasında olanları geçirip uykularını kaçırıyor olmalıydı. belki de kendisini suçlu olarak görüyor, tüm bunların kendi hatası olduğunu düşünüyordu.
jungkook bunları aklından geçirirken taehyung, dudaklarını birbirine bastırarak bam'ın yanına gitmiş ve başını okşayıp kısık sesle onunla konuşmaya başlamıştı. birkaç saat önce bu odaya girdiğinde epey utangaçtı ve elini bile nereye koyacağını bilmiyordu ama jungkook bir şekilde bu utancı kırmaya çalışmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
loving you right
Fanfictionsevgilisi için kore'den fransa'ya gelen taehyung, monsieur jeon'la beyaz evlilik yapmak zorunda kalır.