Selamlaaarrr günaydınlaar efendim. Evet 2. bölüme geldiniz teşekkür ederim😭🤍 San dünyanın en mükemmel adamı... Bugün de San'a aşığız... Anyway iyi okumalar bebeklerim, Lütfen San'a ve biricik babamız Wooyoung'a yorumlarınızla destek çıkın. Çokça love bebeklerimmm🤍🤍🤍
~~~~~~~
Sonunda eve geçmişti ikili. San Wooyoung'un üzerindeki ceketi alıp portmantoya asmış ardından kendininkini de asıp içeri geçmişlerdi.
"Bir şeyler içmek ister misiniz?"
"Yok teşekkür ederim."
"Peki madem."
San onun karşısındaki koltuğa oturup dirseklerini dizine yaslamış ardından ellerini birleştirerek gözlerini Wooyoung'un yüzüne çıkarmıştı. Halının desenlerini inceliyordu Wooyoung. Konuşmanın başlamasından korkuyordu. Ancak kaçınılmaz son olmuştu bile.
"Peki şimdi konuşmak ister misiniz? Yanlış anlamayın lütfen. Darlamak değil amacım. Yalnızca sizi bu duruma neyin getirdiğini merak ediyorum."
Wooyoung sonunda başını yerden kaldırıp gözlerini San'ın kahvelerine çıkarmış ve konuşmaya başlamıştı.
"Ben hayatımın en büyük hatasını yıllar önce birine aşık olarak yaptım. Çok sevdim o da beni seviyor sandım, evlendik biz. Sonrasında çocuğumuz olunca hayatım onun tarafından alındı. Jiwoong doğduktan sonra eve gelip bana dedi ki artık eskisi gibi bir hayat bekleme dedi. Jiwoong 5 yaşına gelene kadar ona bakacağım, ona babalık yapacağım. Bunun yanı sıra eşim olacak o adamın yaptığı her türlü iğrençliğe boyun eğeceğim, bana ne yaparsa yapsın sesimi çıkarmayacağım, ve Jiwoong 5 yaşına geldiğinde hayatlarından çıkacağım. Jiwoong'u benden alıp şimdiki metresiyle yaşayacaklar. Şimdi de aylar sonra eve geldi ve yanında birisi ile geldi. Eğer bize katlanabilirsen kal, katlanamayacaksan git 3 gün sonra gel dedi. Onun yüzünü görmeye tahammül edemediğim ve inanın bana çevremde sizden çok gördüğüm kimse olmadığı için sizden rica ettim. Eşim dışında en yakınım sizsiniz. Hem de hiç doğru düzgün konuşmamamıza rağmen. Hayatımdaki sayılı insanlardansınız."
San duyduklarıyla şok olmuştu. Dışarıdan bakıldığımda hayatı mükemmel olmasa da iyi görünüyordu. Oğlu ve eşiyle geçirdiği bir hayatı var sanıyordu. Ancak işler hiç de böyle değilmiş.
"İnanın ne diyeceğimi bilemiyorum. Dışarıdan bakıldığında hayatınız çok güzel görünüyordu. Eşiniz ve oğlunuzla mükemmel bir hayat yaşıyormuşsunuz izlenimi veriyordunuz. Bunları duymak beni afallattı. Bana gelmiş olmanız da beni gururlandırdı. Size bir faydamın dokunuyor olması beni mutlu etti. İyi ki bana geldiniz. Ve ne zaman bir şey olursa, başınız sıkışırsa bana gelebileceğinizi unutmayın."
Wooyoung San'a tekrar tekrar aşık olmuştu. Bu kadar iyi niyetli, bu kadar kusursuz ve mükemmel birini daha önce görmemişti. Neredeyse hiç tanımadığı Wooyoung'a böylesine iyilikte bulunması bile yeterdi iyi bir insan olduğunu anlamak için. San mükemmeldi. San, her türlü güzel sıfatın vücut bulmuş haliydi. Kusursuzdu.
"Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim. Birbirimizi hiç tanımamamıza rağmen bana evinizi açtınız. Bunun için ne kadar teşekkür etsem az."
"Rica ederim ne demek, her zaman. O zaman ne yapmak istersiniz? Uyuyacak mısınız hemen?"
"Pek uykum yok açıkçası."
"O zaman kahvelerimizi alıp balkona geçelim mi?"
"Güzel bir fikir."
İkili ayaklanıp mutfağa gitmiş ve San kahvelerini yapmaya başlamıştı. Wooyoung ise mutfağını inceliyordu. Evi küçük ama epey tatlıydı. Çok fresh bir havası vardı evin. Huzurlu hissettiriyordu. Dağınık olması bile evin büyüsü olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yan Benimle | WooSan
FanfictionWooyoung şimdilerde ondan nefret eden bir adamla birkaç yıl öncesinde çok severek evlenmişti. Şimdi ise hayatı ve çocuğu arasında bir seçim yapmaya zorlanıyordu. Wooyoung'un sürekli gittiği cafede bir çalışan olan, aynı zamanda Wooyoung'un kalbine...