Aaaa 10. Bölüm.... Bu bölüm için çok ama çok özür dilerim, aklımda çok güzel bir son var eric ucubesi için. Onun olması için San'ı delirtecek bir şey olması gerekiyordu. Mahkemeleri falan siktir ettim bi sonraki bölüme artık. Dilediğinizce sövebilirsiniz. Her istediğinizi diyebilirsiniz boynum kıldan ince. Sizi çok seviyo bu yazarınız tamam mı😭🤍
~~~~~~~~~~~
Ertesi güne koltukta uyanan ikili sırt ağrısı yaşıyordu. Koltuğa sığmışlardı sığmasına ancak sabaha kadar aynı şekilde uyumuşlardı ve sırtları tutulmuştu.
"Günaydın."
"Geç uyandın, ama bitti. Aslında geç bile kaldın🎵"
"Ne ara bu kadar enerji doldun sen?"
"Bilmem, bir anda oldu ben de anlamadım. Bu aslınsa yoktu, ben yaptım."
"Hayır yani gece de beraberdik, tiktok falan da izlemedin sen. Ne bu tiktok ağzı?"
"Eğlenceli ama kabul et."
"Hadi hadi."
Wooyoung'u geçiştirdikten sonra ikisi de kalkmışlardı sonunda. Jiwoong'tan ses çıkmadığı için Wooyoung odaya ilerlemişti. Gördüğüyle elini kalbine yerleştirip mutluluktan ağlar bir hale gelmişti. Jiwoong oyuncaklarını etrafına toplamış onlarla sessiz ve usulca oynuyordu. San, Wooyoung'un neden orada öyle durduğunu merak ettiği için geldiğinde o da yüzündeki gülümsemehe engel olamamıştı.
"Of yemek istiyorum seni, bu kadar tatlı olma be çocuk."
"Geçrekten çok şirin. Bir yandan bozmak istemiyorum bir yandan da sarılıp öpmek istiyorum."
"O gelir zaten yanımıza, gel biz kahvaltı edelim."
San zor da olsa Wooyoung'u çekip mutfağa getirmişti. Kahvaltı için masayı hazırlarlamış ve kahvaltılsrını güzelce etmişlerdi. Ardından Wooyoung Jiwoong'u duş aldırmış, sonrasında kendi de duşa girmişti. Karnı tok, keyfi yerinde olan Jiwoong oyunu oynatılsıktan sonra kendiliğinden uyumuştu. Bugün çok uyum sağlıyordu garip bir şekilde. Sanki babasını üzmek istemiyordu. Zaten bugün olacaklar yetecek gibi...
Jiwoong'u yatağın üstüne bırakır bırakmaz kapı çalmıştı. San mutfaktan çıkıp kapıyı açtığında Eric'i görmeyi beklemiyordu, arkasındaki birkaç adamı hiç hiç beklemiyordu.
"Selam, görüşmeyeli özlemişsindir diye düşündüm."
"Ne hakla buraya gelirsin?"
"Komiksin. Asıl sen ne hakla benim olana el sürmeye kalkarsın?"
"Benim olan deyip durma. Kimse senin bir şeyin değil, onlardan bir obje gibi de bahsetme."
"Kimse benim bir şeyim değil mi? Ama nikah cüzdanımız ne demek oluyor bu durumda? Ah, biz evliyiz. Peki siz? Siz nesiniz?"
"Arkadaşız. Zor durumda ve boşanmak isteyen, çocuğunu ve kendini senden ve pisliklerinden korumaya çalışan bir adama yardım ediyorum. Ve inan bana, ona zarar gelmesine asla izin vermeyeceğim."
"O kadar akıcı konuştun ki neredeyse inanacaktım arkadaş olduğunuza ve... Onu koruyabileceğine."
"Doğruları duyuyorsun. Arkadaşız ve ben onu maalesef ki henüz kocası olan senden korumaya çalışıyorum."
"Beyler, bakalım arkadaş bu koruma işini yapabiliyor muymuş?"
Adamlar içeri girip San'ı kollarından tutmaya çalışırken iyi de birkaç yumruk ve tokat yemişlerdi ancak sayıları epey fazlaydı, bunlar onlaro durdurmamıştı. Onlar orada boğuşurlarken Eric evin içinde ıslık çalarak gezmeye başlamıştı yavaş adımlarla. Wooyoung ve Jiwoong'un bulunduğu odaya geldiğinde içeriye girmiş ve aynı ıslıkla gezmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yan Benimle | WooSan
FanfictionWooyoung şimdilerde ondan nefret eden bir adamla birkaç yıl öncesinde çok severek evlenmişti. Şimdi ise hayatı ve çocuğu arasında bir seçim yapmaya zorlanıyordu. Wooyoung'un sürekli gittiği cafede bir çalışan olan, aynı zamanda Wooyoung'un kalbine...