SELAM SELAM 3. Bölümle karşınızdayım... I hope you'll like it... Umarım seversiniz bu bölüm biraz Wooyoung'u afallatıcaz... Eric gebersin dua zinciri her oy 1 amin... İyi okumalar bebeklerimm🤍🤍🤍
~~~~~~~
Ertesi sabah erkenden uyanmıştı Wooyoung. Kafasını kaldırdığında boynunun tutulmuş olduğunu fark etmişti. Sağ tarafına çeviremiyordu boynunu. Elini atıp ovarken aynı zamanda uyanmaya çalışıyordu. Az sonra yataktan kalktığında kapıyı yavaş ve sessizce aralamıştı. Gelen seslere bakılırsa arkadaşları hala evdeydi. Ve güzel kokular da geliyordu. Kahvaltı ediyor olmalılardı. Wooyoung'un evde olduğundan haberleri olup olmadığını bilmediği için aynı sessizlikte kapıyı kapatmış ve yatağa oturmuştu. Telefonunu eline aldığında Eric'ten mesaj geldiğini görmüştü.
"Jiwoong seni istiyor. Uyandığında eve gel."
Mesajı görünce yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Jiwoong'u o da özlemişti. Hem de fazlaca özlemişti. Evden nasıl çıkacaktı?
Aklına San'a mesaj atmak gelmişti. Ancak tam o sırada kapı tıklatılmıştı.
"Wooyoung, uyandın mı? Girebilir miyim?"
"Gelebilirsin."
"Günaydın, kahvaltı hazır, seni bekliyoruz."
"Çok isterim ama Eric mesaj atmış, Jiwoong durmuyormuş beni özlemiş, onun yanına gitmeliyim."
"Ah, peki o zaman."
"Teşekkür ederim yine de. Hem de her şey için teşekkür ederim."
"Rica ederim ne demek. Sen giyin o zaman. Ben seni bırakırım."
"Hayır, hiç gerek yok inan. Taksiye biner giderim."
"İtiraz mı duydum ben?"
Kulaklarını kapatarak odadan çıkmıştı San. Wooyoung onun bu haline gülmüştü. Kapıyı kapatıp üzerini değiştirmişti hızla. Her şeyini aldığından emin olduktan sonra odadan çıkmıştı. Salona ilerlediğinde yemek masasında oturaan birkaç kişi görmüştü. Arkadaşları olmalıydılar.
"Günaydın, afiyet olsun herkese."
Seonghwa "Teşekkür ederiz size de günaydın. Buyrun gelin beraber yiyelim."
"Çok isterdim ancak gitmem gerekiyor. Oğlum evde biraz beni özlemiş de. Ona yetişmem lazım."
Hongjoong "Amann, bizim yerimize de onu kucaklayın."
"Peki, görüşmek üzere afiyet olsun."
San hemen Wooyoung'un ardından gidip onu geçirmişti. Kendi de giyineceği sırada Wooyoung onu durdurmuştu.
"Hayır, San gerçekten gerek yok. Hem işler zaten karışık. Kendim gitsem daha iyi olur."
San peki diyerek başını sallamış ve sorusunu sormuştu.
"Tekrar gelecek misin?"
"İnan bilmiyorum. Eğer gitmezse gelirim elbette. Haberleşiriz."
"Peki madem. Görüşmek üzere, kendine ve Jiwoong'a iyi bak."
"Sen de kendine iyi bak. Arkadaşlarına da tekrar özürlerimi iletirsin. Belki başka zaman."
San Wooyoung gitmeye yeltenirken ona sarılmıştı. Ve bu elbette Wooyoung'un kalp ölümünü gerçekleştirmişti. Adrenalinden kalbi küt küt atarken tek istediği bunu San'ın duymayacak olmasıydı. San ondan ayrılana kadar Wooyoung hala şoktan çıkamamamıştı. Nefes dahi alamamıştı bu süre zarfında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yan Benimle | WooSan
FanfictionWooyoung şimdilerde ondan nefret eden bir adamla birkaç yıl öncesinde çok severek evlenmişti. Şimdi ise hayatı ve çocuğu arasında bir seçim yapmaya zorlanıyordu. Wooyoung'un sürekli gittiği cafede bir çalışan olan, aynı zamanda Wooyoung'un kalbine...