SELAM SELAM biraz geç geldi çokkk özür dilerim. Ama ancak yazabildim. Yine oldukça tatlı bir bölüm... Okurken tatlılıktan ağlama garantili. Her oy bir yazarın kocası Choi San olması duası fjsşjdlsjf şaka bir yana eğer bu adam gibi biri olmazsa her türlü bekar ölcem. Anyway iyi okumalar size aşklarımm🤍🤍 bir sonraki bölüm artık mahkemeler falan filan.... Off of ne çekilecek çilen varmış Wooyoung...
~~~~~~~~~~~~~
Ertesi sabaha erkenden başlamıştı ikili. Wooyoung duş alıp yanına aldığı kıyafetlerine bakınmaya başlamıştı giyebileceği bir şey var mı diye. Ancak o anlık korkuyla yanına pek de düzgün bir şey alamamıştı. Günlük kıyafetlerinden giyinip alışverişe çıkmaya karar vermişti. O sırada San sonunda yataktan kalkabilmişti.
"Günaydın."
"Günaydın."
San kollarını açtığında Wooyoung gülümseyerek ona yaklaşmış ve kolları arasına girmişti. San nemli saçlarını okşayıp derin soluklu öpücüklerini bırakıyordu. Eric'in açtığı her yarayı o kapatıyordu şimdi. Bunu çok güzel başarıyordu San.
"Hemen gidecek misin?"
"Kahvaltımızı edelim, sonra alışverişe çıkmam lazım. Derse bu kıyafetlerle gidemem. Çok sade ve şık değiller. Bu yüzden alışverişe çıkacağım ilk önce. Sonra kırtasiyeye uğrayıp test kitabı almam lazım. Ardından eve geleceğim sorulara bakmam lazım sonra da giyinip derse yetişmem lazım."
"Bugün çok yoğunsun yani. O zaman dersten seni biz alalım ve seninle güzel bir akşam yemeği yiyelim, herkes ve her şeyden uzak. Olur mu?"
"Olur tabii."
"Bekle biz de hazırlanalım, beraber gidelim alışveriş merkezine."
"Hani siz vakit geçirecektiniz beraber?"
"Beraber olacağız yine, ama sen de olacaksın. Hem böylelikle tamamlanmış olacağım."
Wooyoung San'ın ona yaptığı imaları çok seviyordu.
Sürekli utandırsa da aşırı hoşuna gidiyordu. Kelebeklenme hissini yaşatıyordu ona. Her ne kadar söylediğinde mutlu olsa da kıpkırmızı kesilmesine de neden oluyordu. Şuan ki gibi."Yine kıpkırmızı oldum değil mi?"
"Evet, ama hala çok tatlısın."
"Morarmamı mı istiyorsun?"
"Tamam tamam, sustum."
Wooyoung kırmızı yüzünü gizleyerek odadan ayrılıp mutfağa gitmişti. Bu sırada San da kalkıp elini yüzünü yıkamış ardından da Jiwoong'un yanına gitmişti.
"Sakın uyandırma!"
Wooyoung'un sessiz ama korku dolu ikazıyla San yerinden sıçramıştı.
"Uyandırınca günü zehir ediyor. Kendi uyanması lazım."
"İyi de geç kalırsak ne olacak?"
"Onun uyanmaması lazım. Yani bizim uyandırmamamız lazım. Kendi isteğiyle kalkar zaten birazdan. Gel sen kahvaltını et. Uyanır o."
San yavaş hareketlerle yataktan kalkınca beraber mutfağa geçmişlerdi.
"Korkunçtu, fena gerildim."
"Özür dilerim, ama uyandırsaydın günümüz berbat geçerdi. Buna izin veremem."
Konuşmalarını sürdürürken kahvaltılarını da etmişlerdi. Ve tam da Wooyoung'un dediği gibi Jiwoong uyanmıştı.
"Alıp geliyorum, sen devam et."
San hızla yerinden kalkıp Jiwoong'un yanına gitmiş ve ağlayan çocuğu kucağına alıp sakinleştirmeye çalışmıştı. Başarılı olunca kafasında "war is over" şarkısıyla mutfağa dönüp kahvaltı etmesi için babasına vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yan Benimle | WooSan
FanfictionWooyoung şimdilerde ondan nefret eden bir adamla birkaç yıl öncesinde çok severek evlenmişti. Şimdi ise hayatı ve çocuğu arasında bir seçim yapmaya zorlanıyordu. Wooyoung'un sürekli gittiği cafede bir çalışan olan, aynı zamanda Wooyoung'un kalbine...